Bir yılın sonunda neden durup kendimize baktığımızın içgörüsü…
Yılın herhangi bir günü karar verip istediğiniz bir davranışı değiştirebilecekken neden yılbaşı, aybaşı, doğum günü gibi tarihlere yöneldiğinizi hiç düşündünüz mü?
Yılın son günleri hepimizi tuhaf bir şekilde etkiler. Yılın son haftalarında duygu düzenimiz değişir, planlar, yeniden başlama isteği içinde oluruz. ‘Bu yıl bambaşka olacak, yeni yıl, yeni bir ben’ hissine kapılırız. Tüm bunlar bize taze bir başlangıç için bir fırsat gibi gelir. Spor salonlarına kayıtlar yaptırılır, kitap okuma listeleri yapılır, ajandalar satın alınır ve insanlar kendilerinin en iyi versiyonu olmak için hedefler belirler.
Sanki “yeni yıl” sadece takvimdeki bir değişim değil de gözle görülmeyen bir kapının açılması gibidir.
Peki bir takvim yaprağının değişmesi bile insanı bu kadar değiştirebilir mi? Ocak ayını bu kadar motive edici kılan şey nedir? Psikologlar bu olguyu “taze başlangıç etkisi” olarak adlandırıyor. Bu etki aslında değişmekle değil, değişebileceğimize olan inançla ilgili.
Son yıllarda yapılan psikolojik araştırmalar, yılbaşı gibi “zaman işaretlerinin” zihnimizde güçlü bir kırılma yarattığını gösteriyor. [i] Taze başlangıç etkisi, yeni yıl gibi zamandaki dönüm noktalarının neden eski alışkanlıkları geride bırakıp yeniden başlamak için bir fırsat gibi hissettirdiğini açıklıyor. Bu anlar, “geçmiş benliğimiz” ile “şimdiki benliğimiz” arasında güçlü zihinsel çerçeve yaratarak “Yeni yıl, yeni ben” düşüncesinin temelini oluşturuyor. Geçmiş yılın hataları, eksikleri eski bende kaldı. Yeni yılın ilk sayfası ise tertemiz.
Taze başlangıç etkisinin anlatıldığı çalışmalardan birinde, araştırmacılar 3 farklı veriyi inceliyorlar.[i] Özellikle irade gerektiren, diyet, spor, tasarruf gibi tekrara bağlı davranışlara bakıyorlar. Sonuçlara bakıldığında Google’da diyet, sigarayı bırakmak gibi aramaların haftanın başında çok yüksek olduğunu, hafta ilerledikçe düştüğünü, yılın ilk ayında ise yılın son aylarına kıyasla yaklaşık %80 daha yüksek olduğunu görüyorlar. Hatta özellikle resmi tatillerden sonraki ilk iş gününde bile “diyet” aramaları arttığından bahsediyorlar. Çünkü yeni bir dönem başlıyor hissi, zihne güçlü bir motivasyon dalgası veriyor.
Zihnimiz zamanı düz bir çizgi gibi algılamaktan çok tarihsel dönemlere bölmeye meyillidir. Belli bir tarihi hatırlamak yerine -üniversite yıllarım, şu yıl, o dönem, pandemi zamanı- gibi belirteçleri kullanır. Zaman işaretleri de bu yüzden güçlüdür. Doğum günleri, mezuniyetler, yeni iş başlangıçları, yeni yıl… Hepsi hayatımızın rutininden ayrılan sembolik durakları temsil ediyor. Bu duraklar, insanın kendine bakışını, geçmişini değerlendirme şeklini ve geleceğe hazırlanma motivasyonunu düşündüğümüzden daha derinden etkiliyor.
2014 yılında yapılan bir çalışma[ii] zamanın başka bir boyutunu gösteriyor: insanlar yaşlarının “9 ile biten” bölümlerinde (29, 39, 49 gibi) varoluşsal bir sorgulama eğilimi içine giriyorlar. Bu yaşlar, biyolojik yaşın yarattığı sembolik bir kırılma noktası olarak bireylerin anlam arayışını tetikliyor.
Bu örneklerin ortak noktası olarak şunu söyleyebiliriz: Zaman işaretleri kendimize dair soruları tetikleyen bir mekanizma olarak hayatımızda yer buluyor. Bu nedenle, bir yılın sonunda yaşanan “ben neyim, nereye gidiyorum?” hissi, yalnızca zihinsel bir refleks değil, zamanın matematiksel ve psikolojik işaretlerinin birleşiminden doğan neredeyse tüm insanlığın paylaştığı ortak bir deneyim diyebiliriz.
Araştırmalar, yılbaşının özellikle güçlü bir zaman işareti olarak görevini yaptığını çünkü bireylerin kendilerini “geçmiş benlik” ve “gelecek benlik” şeklinde yeniden yapılandırmasına izin verdiğini göstermektedir. Bu yeniden yapılanma, motivasyonel davranışların da temel belirleyicisidir.
2015 yılında yapılan bir araştırmada[iii] “Bir zaman işareti, insanların başarısız oldukları hedeflere yeniden bağlanmasını sağlayabilir mi?” sorusuna cevap aranıyor. Katılımcılara önce “bu yıl yapmayı isteyip başaramadıkları hedefleri” soruluyor ve iki gruba ayrılıyorlar: Bir gruba özel bir tarihle yeni başlangıç çerçevesi verilirken diğer gruba ise sıradan bir gün olarak çerçeveleniyor. Ayrıca katılımcılara çevrimiçi bir hedef takip platformuna kaydolmaları fırsatı veriliyor. Sonuçta yeni başlangıcı düşünen katılımcıların, hedef takip sistemine çok daha yüksek oranda kayıt yaptırdığı görülüyor. Bu kişilerin hedefleri takip etme duygusunun daha yüksek olması ve bir zamansal ayrım yaratılmış olması, kişiye “bu kez yapabilirim” hissi vererek harekete geçme motivasyonunu tetiklediği sonucuna ulaşılıyor.
Son dönemde Japonya’da yapılan bir başka araştırma[iv] ise yılbaşı başlangıcı (1 Ocak) ve yıl sonu bitişi (31 Aralık) gibi “zaman işaretlerinin” insanın kendini algılaması ve hedef motivasyonu üzerindeki etkilerini karşılaştırıyor. Araştırmada başlangıç ve bitiş arasında bir fark olmadığı, ikisinin de eşit derecede psikolojik bir dönüm noktası yarattığı görülüyor. Çünkü 31 Aralık’ın Japonya’da güçlü bir temizlik ve arınma ritüelleriyle yüklü kültürel bir anlamı var. Bu da aslında bitişi de başlangıç kadar güçlü kılıyor.
Bir günün motivasyon etkisi, o güne yüklenen kültürel veya sembolik anlamlarla derinleşir. Yılbaşı da tam olarak bu yüzden güçlü. Bir takvim kapansa bile, hikâye yeniden yazılmaya hazırdır.
Çünkü yılbaşı aynı anda iki şeyi temsil eder:
Hem bir veda hem bir merhaba.
Hem biten yılın muhasebesini yapma hem geleceği tasarlama.
2025’i kapatırken hepimizin içinde beliren soru aynı aslında:
“Bu yıl ben kimdim, gelecek yıl kim olmak istiyorum?”
Belki tüm cevaplar hazır değil.
Ama belki de önemli olan,
bu soruları kendimize sormaya cesaret edebilmek.
Peki siz, yılın sonunda hangi yönünüzü yeniden kurma ihtiyacı hissediyorsunuz?
[i] Hengchen Dai, Katherine L. Milkman, Jason Riis (2014) The Fresh Start Effect: Temporal Landmarks Motivate Aspirational Behavior. Management Science
[ii] Alter AL, Hershfield HE. People search for meaning when they approach a new decade in chronological age. Proc Natl Acad Sci U S A. 2014 Dec 2;111(48):17066–70.
[iii] Hengchen Dai, Katherine L. Milkman, Jason Riis (2015) Put Your Imperfections behind You: Temporal Landmarks Spur Goal Initiation When They Signal New Beginnings, HHS Public Access
[iv] Yuta Chishima, Masato Nagamine,Effects of start vs. end temporal landmarks on self-dissimilarity and goal motivation,Current Research in Ecological and Social Psychology, Volume 8,2025,100215
Zihnin Sıfır Noktası: Bir Yılı Kapatırken Kendimizi Neden Yeniden Kurarız? was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.