Yunanistan’da Predator Skandalı: Bakanlar, Askerler ve Gazeteciler Takip Edildi

Yunanistan’da “Watergate” benzeri bir skandal gündemi sarsıyor. “Predator” adlı casus yazılım ve Ulusal İstihbarat Servisi’nin (EYP) ortak hedefleri arasında hükümet bakanları, yüksek rütbeli askerler, yargıçlar ve gazetecilerin bulunduğu ortaya çıktı. Skandal, 2022 yazında dönemin Avrupa Parlamentosu üyesi ve PASOK lideri Nikos Androulakis’in, cep telefonuna casus yazılım yüklü bir SMS gönderildiğinin fark edilmesiyle açığa çıktı.

Predator, cep telefonlarının mesajlarına, kamerasına ve mikrofonuna erişebilen ileri düzey bir casus yazılım. Atina merkezli İsrail şirketi Intellexa tarafından pazarlanan bu yazılımın, yalnızca bireysel değil kurumsal düzeyde de siyasi dengeleri tehdit ettiği ifade ediliyor. Androulakis’in ayrıca EYP tarafından “ulusal güvenlik” gerekçesiyle takip edilmesi, tepkilerin daha da büyümesine yol açtı. 2019 yazında EYP, doğrudan Başbakan Kyriakos Mitsotakis’in denetimine bağlanmıştı.

Skandalın ardından EYP Başkanı Panagiotis Kontoleon ve Başbakan’ın yakın yardımcısı Grigoris Dimitriadis görevlerinden istifa etti. Hellenic Data Protection Authority’nin raporuna göre en az 87 kişi Predator ile hedef alındı; bunların 27’si aynı zamanda EYP tarafından da izlenmişti. Hükümet ise EYP faaliyetleriyle Predator kullanımının “tesadüfi” olduğunu savunuyor. Temmuz 2024’te yayımlanan Yargıtay raporu da casus yazılım ile hükümet yetkilileri arasında doğrudan bağlantı kurulamadığını bildirdi.

Skandalın yargı boyutu da başladı. Atina’da bu hafta, Predator’un pazarlanmasıyla ilişkili iki İsrailli ve iki Yunan vatandaşının yargılanmasına başlandı. Ancak sanıklar, daha çok kabahat düzeyinde suçlamalarla karşı karşıya. Eleştirmenler, soruşturmaların yüzeysel kaldığını, üst düzey hedeflerin tanık olarak çağrılmadığını ve hükümetin gerçeği gizlemeye çalıştığını öne sürüyor.

Yunan hükümeti 2022’den itibaren çıkardığı yeni yasalarla devletin gözetim yazılımlarını sıkı koşullar altında yasallaştırdı. Ancak bu düzenlemeler, geçmişte kimlerin izlendiğini öğrenme hakkını kısıtladığı gerekçesiyle yoğun eleştirilere yol açtı.