Yunanistan: “Türkiye’yi rakip görmüyoruz”

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, 6. OT FORUM kapsamında yaptığı konuşmada, Avrupa savunma stratejisinden Türkiye’nin bu yapıda olası konumuna, yapay zeka teknolojilerinden Yunanistan’ın yerli savunma sanayisine kadar değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında Avrupa’nın savunma yapılanmasına değinen Dendias, Türkiye’nin bu yapıya entegrasyonu konusunda çekincelerini dile getirdi. “Biz Türkiye’yi bir tehdit ya da rakip olarak görmüyoruz. Ancak Avrupa savunması bir değerler bütünüdür. Bu değerlere katılmayan bir ülkenin sistemin parçası olması mümkün değildir,” ifadelerini kullandı.

Bakan Dendias, Türkiye’nin Avrupa savunma mimarisinde yer almasının yalnızca siyasi değil, aynı zamanda “ahlaki ve değer temelli” bir konu olduğunu öne sürdü. “Komisyon sözünde durursa, Yunanistan olarak vetomuzu kullanma imkânımız olur,” diyen Dendias, “Bir savunma programında nasıl olur da biri diğerini tehdit eden iki ülke aynı yapıda yer alabilir?” sorusunu yöneltti.

SAFE Projesi beklenti yarattı ama ana güç değil
Avrupa Komisyonu’nun SAFE (Savunma Endüstrisinin Avrupa Finansmanı) adlı programına da değinen Dendias, bu girişimin umut verici olduğunu ancak ana itici güç olamayacağını savundu. “Gerçek kazanım ReArm Europe adı verilen ve 600 milyar eurodan fazla kaynağın harekete geçirilmesini hedefleyen büyük program olacak,” ifadelerini kullandı.

Dendias, Yunanistan’ın projelerinin kasım ayında Avrupa Komisyonu platformuna yükleneceğini ve bu fondan en iyi şekilde faydalanmak istediklerini ifade etti. Aynı zamanda, Avrupa’nın ciddi bir savunma kapasitesi oluşturmasının yıllar alacağını vurgulayan Bakan, “Avrupa savunmayı unuttu, bu bir sistem değil kültür kaybıdır,” dedi.

“Biz Türkiye olmak zorunda değiliz ama onlardan ders almalı ve kendi yolumuzu çizmeliyiz”
Yunanistan’ın savunma alanındaki stratejik hedeflerine dair açıklamalarda bulunan Dendias, Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayisinde gösterdiği başarıyı itiraf etti.  “Türkiye, hem iç üretim kapasitesi hem de milyarlarca dolarlık ihracat kabiliyetiyle çok önde. Biz Türkiye olmak zorunda değiliz ama onlardan ders almalı ve kendi yolumuzu çizmeliyiz,” dedi.

Küresel değişim döneminde, Yunanistan’ın kendi askeri teknolojisini üretmesi gerektiğini belirten Bakan, “Her zaman yabancı raflara gitmek olmaz. Kendi üretimimizi hem nicelik hem nitelik olarak güçlendirmeliyiz,” ifadelerini kullandı.

Teknolojik gelişmelerin silahlı kuvvetlere entegrasyonu konusunda da konuşan Dendias, yapay zekânın modern ordular için belirleyici unsur olacağını söyledi. “Birkaç yıl önce hayal bile edilemeyen şeyler artık gerçekleşiyor. Ukrayna Savaşı’ndan çok şey öğrendik. Sayısal dengesizlik, yapay zekâ ile dengelenebilir,” dedi.

Ancak insan faktörünün ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dendias, “Tamamı ölüme karar veren otonom sistemler trajik sonuçlar doğurabilir. İnsan kontrolü olmazsa, bu sistemler tehlikeli hale gelir,” uyarısında bulundu.

Yunanistan’ın 2030 yılına kadar etkili bir savunma kapasitesi geliştirmeyi hedeflediğini aktaran Dendias, bu planın “şu ana kadar zamanında ve plan dahilinde” ilerlediğini belirtti. “Yeni dönemin işaretlerini zaten veriyoruz. Ancak bu hedefin sürdürülebilmesi için siyasette ortak bir anlayış ve ulusal mutabakat gerekiyor,” dedi.

Bu kapsamda Belharra tipi dördüncü fırkateynin alınmasına 240’tan fazla milletvekilinin destek vermesini “ulusal başarı” olarak niteledi.

Yeni Savunma Yasası
Bakan Dendias, hazırlıkları tamamlanan yeni savunma yasa tasarısının kapsamlı bir dönüşüm içerdiğini ve önümüzdeki haftalarda “Diavgeia” platformunda yayımlanarak, üç hafta içinde mecliste görüşülmesinin beklendiğini açıkladı. “Bu, bakanlıktaki çalışmalarımızın nihai noktası olacak,” dedi.

Askeri personelin maaşlarının yetersiz olduğunu açıkça kabul eden Dendias, “Bir genci sadece ulusal görev duygusuyla değil, aynı zamanda maddi olarak da orduda tutabilecek bir maaş veremiyoruz,” dedi. Bu durumu dengelemek amacıyla, “ulusal görev bilincine sahip olanları ordu bünyesinde tutmak” için teşvik paketleri üzerinde çalışıldığını açıkladı.

Bu kapsamda önümüzdeki günlerde yeni bir askerî konut programının açıklanacağını belirten Dendias, “Askerlerimizin, devletin onların fedakârlıklarına karşılık verdiğini hissetmesini istiyoruz,” diyerek sosyal destek politikalarına dikkat çekti.

Zorunlu askerlikle ilgili mesajlar da veren Dendias, sağlık nedeniyle askerliğe elverişsiz olarak sınıflandırılan “I5” kodlu 20 tugayın bulunmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. “Bu, nüfus yapısı açısından sürdürülebilir değildir. Yunanistan böyle bir yükü kaldıramaz,” diyen Dendias, hizmet edebilecek durumda olan her vatandaşın orduya katkı sunmasının bir anayasal zorunluluk olduğunu dile getirdi. “Ortada bir tehdit var ve buna karşı herkesin görev alması gerekiyor,” ifadeleriyle doğrudan Yunan toplumuna seslendi.

Silahlı kuvvetlerin modernizasyonu çerçevesinde, uzun süredir bakımı yapılmayan silah sistemleriyle ilgili sorunlar da gündeme geldi. Dendias, bu konuda yöneltilen soruya, “Sorunun büyük kısmı ekonomik krizin mirası. Ancak bir başka boyutu da bizim kurumsal bakış açımızla ilgili,” şeklinde yanıt verdi. Artık silah sistemlerinin bakım ve desteğinin de doğrudan silahlanma programları içinde değerlendirileceğini belirtti.

ABD İle İlişkiler ve Trump Dönemi
Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerde yeni büyükelçiden beklentileri olduğunu dile getiren Dendias, “Trump’ın ilk döneminde olumlu deneyimler yaşadım. Trump 2.0’da da aynı ciddiyeti bekliyorum,” dedi. Yeni büyükelçi Gilfoyle’un önümüzdeki hafta Savunma Bakanlığı’nı ziyaret edeceğini duyurdu.