Yunanistan ile ExxonMobil’den hidrokarbon anlaşması

Yunanistan’ın enerji sahnesinde dikkat çeken bir gelişme yaşandı. ABD merkezli enerji devi ExxonMobil, Yunan şirketleri Energean Hellas ve HelleniQ Upstream ile birlikte, İyon Denizi’nin kuzeybatısında bulunan Blok 2 için doğalgaz arama ve sondaj anlaşması imzaladı. Bu ortaklık Yunan medyasında, Yunanistan’a yönelik güçlü bir “yatırım güveni” mesajı olarak yorumlanırken, ABD tarafından da açıkça destekleniyor.

Yunanistan’ın kuzeybatısında yer alan Korfu’nun 30 kilometre batısında, yaklaşık 2.422 kilometrekarelik bir alanı kapsayan sahada, ilk keşif sondajının 2026 sonu veya 2027 başında gerçekleştirilmesi planlanıyor. Asopos-1 adlı sondaj kuyusu, 4.000 metre derinlikte yer alan karbonat yapılı bir rezervuarı hedef alacak. Tahmini rezerv büyüklüğü ise yaklaşık 200 milyar metreküp doğalgaz olarak ifade ediliyor. Bölge, 500 ila 1.500 metre arasında değişen su derinliklerine sahip ve Pre-Apulian jeolojik kuşağı üzerinde yer alıyor.

Anlaşmaya göre sahadaki ortaklık yapısı şu şekilde şekillendi:

-ExxonMobil: %60
-Energean Hellas: %30
-HelleniQ Upstream (Batı Korfu): %10

Keşif döneminde operatörlük görevini Energean üstlenecek. Ancak ticari rezerv tespiti halinde geliştirme sürecinde operatörlük ExxonMobil’e devredilecek.

Saha, ilk olarak 2018 yılında Total, Edison ve Hellenic Petroleum konsorsiyumuna verilmişti. 2021’de Energean, Total’in hisselerini devralarak operatörlüğü üstlendi, ardından Edison’un hisselerini de bünyesine katarak %75 paya ulaştı. HelleniQ Upstream ise %25 ile konsorsiyumda kaldı. 2022’de yapılan 3 boyutlu sismik tarama, bölgenin sondaj için “en olgun” saha olduğunu ortaya koydu. Çalışmalar, PGS firmasına ait Ramform Hyperion gemisi tarafından yürütüldü.

Proje kapsamında alınan çevresel önlemlere dikkat çekilirken, HEREMA (Yunan Hidrokarbon Kaynakları Ajansı) tarafından süreç yakından denetlendi. Konsorsiyum, minimum yatırım taahhüdünün üzerinde harcama yaparak keşif sürecine olan bağlılığını gösterdi.

İmza törenine katılan ABD İçişleri Bakanı Doug Burgum, anlaşmayı “refahın başlangıcı” olarak niteledi. “İyi liderlik bu sonucu doğurdu. ABD bu projeyi destekliyor, dost ve müttefiklere enerji sağlama kararlılığımız sürüyor” dedi. Ayrıca ABD’nin, bölgesel enerji taşımacılığını hedefleyen Dikey Koridor Projesi’ne de destek vereceğini ifade etti.

ABD’nin Atina Büyükelçisi Kimberly Guilfoyle, anlaşmayı “tarihi” olarak tanımlayarak, bunun sadece enerji değil, “bölgesel güvenlik ve egemenlik meselesi” olduğunu vurguladı. Guilfoyle, “Amerika geri döndü. Bu projeyle ABD ve Yunanistan birlikte neler başarabileceğini gösteriyor,” dedi. Projenin, Çin ve Rusya gibi aktörlerin bölgedeki etkisine karşı stratejik önem taşıdığına dikkat çekti.

Yunanistan Maliye Bakanı Kyriakos Pierrakakis ise ABD sermayesinin Yunanistan’a ilgisinin 15 yıl öncesine göre çarpıcı biçimde arttığını belirterek, “Yunan-Amerikan ilişkileri artık ekonomik anlamda varoluşsal bir boyut kazandı,” ifadelerini kullandı.

Blok 2 sahası, Yunanistan ile İtalya arasındaki deniz yetki alanı sınırına kadar uzanıyor ve bu nedenle Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanı tartışmalarının önemli bir parçası konumunda. Proje, aynı zamanda Doğu Akdeniz enerji rekabetinin yeni bir evreye girdiğini ve ABD’nin Yunanistan’ı bölgesel enerji merkezi haline getirme stratejisini hızlandırdığını gösteriyor.