by Tuğçem Özkaya
Her yazımızın bir çıkış noktası oluyor. Bazen dinlediğimiz bir şarkı sözünden, bazen izlediğimiz bir film repliğinden, bazen de hayatımıza anlık olarak hakim olan duygulardan… Bu örnekleri çoğaltabiliriz. İlhamın nereden geleceği ve bizi hangi duygumuzdan yakalayacağı belirsizdir. Bu yazımın ilhamı, izlediğim bir dize de geçen replikten gelmiştir. Kısaca bahsetmem gerekirse, iki kız kardeş yaşadığı ilişkiler hakkında konuşuyor. Abla olan diyor ki; “ Benim de artık, bir yetişkin ilişkim var.” Yetişkin ilişkisi… Bu söz aklıma önce misafir oluyor, sonra biraz da kalbimde geziniyor. Bu yolculuk sonucu da işte bu yazının ilhamı ortaya çıkıyor.
Yetişkin ilişkiden kastedilen ne dersek. Tamamen ruhsal boyutta yetişkin olmaktan bahsediyoruz. Yaşla ya da fiziksel hiçbir özellikle alakası yok. Bir kişi 18 yaşında da yetişkin ilişki yaşayabilir, 48 yaşında da. Önemli olan yetişkinlik dediğimiz kavramın bize sağladığı olgunlukta ve mental sağlıkta olabilmek. Çocukluk yapmamak ya da toyluk yapmamak gibi açılardan da bakabiliriz. Biraz daha konuyu açarsam; herkesin kendi sorumluluklarını alabildiği ve ayrıca bir ilişkinin getireceği sorumlulukları da rahatça göğüs gerebildiği bir ilişki. Aslında olması gereken. Aslında hepimizin istediği ama şanslı azınlıkta değilsek bir türlü ulaşamadığımız ilişki. Bu kelime benim bu kadar dikkatimi geçtiyse, evet Sevgili okur bende yıllardır, “Yetişkin İlişki” yaşamanın beklentisindeyim. Tüm denklem bu kadar basitken neden başaralı olamadığımızın da merakındayım. Lütfen çözen varsa bana da anlatsın. Bir araya gelen bu kişi kişinin yapması gereken; dürüstlük zeminin üzerinde sevgi ve saygı çerçevesinde bir ilişki yürütmekken, neden yapamaz? Gençlik zamanların da belki kişiliğin tam oturmamışken, doğru ve yanlış kavramları üzerindeki deneyimsizliklerin çokken ki başarısız ilişki deneyimlerini anlayabiliyorum. Ama yetişkinken neden “Yetişkin İlişki” yaşayamaz?
İnsanoğlu, sorumluluk kavramını sevmiyor. Bırakın sevdiği insanlarla ilgili sorumlulukları, kendi sorumluluğunu bile görmezden gelme eğiliminde oluyor. Bu tembellik mi? Belki de tembellik, belki de işine gelmemesi, belki de kolayına kaçma istemi. Bedelini ödemeden gelen konforun peşinde çoğu kişi. Örneğin evinin temiz olmasını istiyor ama bunun için bir eylemde bulunmak istemiyor. Hazıra konmak işine geliyor. Biri onun için bunu yapmalı, belki eşi belki de annesi. Zengin olmak istiyor ama bunun içinde emek vermek istemiyor, gidip piyango bileti alıyor ya da kendisine çıkan en büyük piyango gibi gördüğü o zengin kocayı buluyor. Sanırım insanoğlunun çıkarlarını hep ön plana koyması sonucu o olması gereken ideal ilişki düzenine erişemiyor.
Aslında bunlar benim gözlemlerim, eminim siz de başka birçok neden sıralayabilirsiniz. Ama bugün biliyorum ki, nadir bulunan bir mücevher gibi kıymetli gerçek bir “yetişkin ilişki”. Dışardan kolay gözüken ama belki de bulması en zor olan. Gerçekten o ilişkiyi bulduğunu nasıl anlarsın? Zamanla, ilişki demlendikçe sanırım. Ama yaşadığımız kötü deneyimlere bir yenisini daha ekledikçe umut ister istemez azalıyor. Sanki hiç gidilemeyecek bir masal ülkesi gibi…
İçimden geçen ne mi, sevgili okur? Hani düğün salonlarında hep anons ederler ya çocukları pistten alalım diye. Bende bunu demek istiyorum. Aşk sahnesinden çocukları bir alalım da, yetişkinler olarak bir hakkını verelim şu sahnenin… Aşkla…
Yetişkin İlişkisi was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.