Yalnız Yürürken Öğrendiklerim

Yoğun bir günün ardından eve dönüyordum. Şehir, her zamanki gibi kalabalıktı ama bir o kadar da yalnız hissettiriyordu. Ankara’nın sokak lambaları bile artık yeter der gibiydi. Sonra bir afiş gördüm:

“Sen daha akıllanmadın mı?”

Photo by Aleksandr Popov on Unsplash

O an sanki içimden biri konuştu. Belki şehir, belki hayat, belki de uzun zamandır susturduğum benliğim. Hayat bana fısıldıyordu: “Fedakârlığın dozunu azalt. Önceliği önce kendine ver.” Deniyorum, gerçekten deniyorum.

Geçen yıllarda kendimi tamamen başkalarına adadığım için neredeyse tükeniyordum. O afiş karşıma çıkınca, geçmiş gözlerimin önüne geldi. Kendini unutmak, sessiz ama derin bir ihmal gibiymiş meğerse.

Ah, eski ben… Sevdiği insanlar için kendinden vazgeçen, kendini unutan ben… Onu en son bir imzayla arkamda bıraktım.

Photo by Anthony Tran on Unsplash

Akıllanmak, başkalarını kendi önüne koyup kendime çelme takmaksa, sanırım ben akıllandım. Kendimi daha fazla düşünme egzersizleri yapıyorum, şaka değil. Çoğu insan karşındakini düşünmeyi, değer vermeyi öğrenmeye giderken, benim “Hayır, önce ben, sonra sen” demeyi öğreniyorum. Ne tuhaf değil mi?

Zorlanıyorum, tabii. Mesela gece yarısı derdi olan bir arkadaşım aradığında artık ‘’belirli bir saatten sonra beni aramayın” diyebiliyorum. Ya da bir konuda yardım istendiğinde, “Bunu sen de halledebilirsin, o halde neden benim yapmamı istiyorsun?” diyebiliyorum. Ne kadar basit görünüyor değil mi?

Kendine karşı nazik olmayı öğrenmek, başkalarına “hayır” demeyi başarabilmek, gerektiğinde uzaklaşmak ama en çok da kendine “evet” demek. İşte hayatın bize verdiği en zor ama en kıymetli derslerden biri bu.

Bu dersin en tuhaf kısmı ise arkadaş çevremdeki değişiklikler oldu. Anladım ki ben sadece onların istediklerini yaptığım sürece var olmuşum. Sevilmemişim, sadece işe yaramışım. O yüzden birçok kişiyi hayatımdan çıkardım. Ama bu süreç bana bir gerçeği daha gösterdi:

İnsanlar gelip geçse de, roller değişse de, sen kendi varlığınla hep buradasın

Anladım ki, hayatta bazen yalnız yürümek zorunda kalabilirsin; ama kendi doğruların ve sınırlarınla barışık olduğunda, yolun her zaman sağlam oluyor..

Peki ya sen, hâlâ akıllanmadın mı?

Buraya kadar geldin, teşekkür ederim. Şimdi sözü müziğe bırakıyorum.

Yalnız Yürürken Öğrendiklerim was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.