Venezuela’da “Büyük Gençlik Yürüyüşü”

Başkent Caracas’ta düzenlenen “Büyük Gençlik Yürüyüşü” etkinliğinde gençlerle birlikte yürüyen Maduro, ABD’yi hem askeri faaliyetleri hem de Venezuelalı göçmenlere yönelik muamelesi nedeniyle sert sözlerle eleştirdi.

Maduro, Venezuela’nın işgal edilme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Kuzeyde bizi takip ediyorlar ve Venezuela’yı işgalle tehdit ediyorlar. Cumhuriyetin sonsuza dek özgür ve bağımsız olmasını isteyen herkes, bu topraklarda büyük bir çabayla kendini güçlendirmelidir” ifadesini kullandı.

“EMPERYAL GÜÇLER ZOR DURUMDA, BASKI ALTINDA VE RAHATSIZ”

“Venezuela barış istiyor, Venezuela vatan istiyor” diyen Maduro, şunları söyledi:

“Emperyal güçler zor durumda, baskı altında ve rahatsız, çünkü Venezuela güçleniyor. Venezuela’ya olan sevginizi elinizden almalarına izin vermeyin. Ülkemizin dünyanın en iyisi olduğuna dair inancınızı koruyun. Venezuela barış için birleşmiş durumda ve gençlik, ülkemizin yeni çağının başrol oyuncusudur”

Maduro, 2017–2020 yıllarında “yanıltıcı vaatlerle” ABD’ye giden genç Venezuelalıların kötü muamele gördüğünü öne sürerek, “Onları takip ediyorlar, dövüyorlar, kaybettiriyorlar ve işkence ediyorlar, ardından da ABD’den tekmelerle geri gönderiyorlar” diye konuştu.

Gençler ise yürüyüş boyunca attıkları sloganlarla ABD’nin Karayipler’deki askeri hareketliliğini protesto ederek, “Ülkenin barışı için hayatlarımızı vereceğiz” şeklinde yemin etti.

NE OLMUŞTU?

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle, Latin Amerikalı uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele bahanesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.

ABD, ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermiş, ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth de ordunun Venezuela’da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.

Venezuela Devlet Başkanı Maduro da buna karşılık ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

ABD’nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, saldırıların “uluslararası hukuka aykırı olduğu” savunulmuştu.