Uyku Güzellemesi: Beden, Mekan Üzerine

Hafta sonuna doğru yaklaşırken uykuya bir güzelleme yapmak istiyorum. Son zamanlarda ebeveynlerle çocuk uykusu ve rutinleri hakkında konuşurken fark ettim, yetişkin uykusunun tadını yeterince çıkartabiliyor muyuz? Ortaokula giderken Emre Kongar’ın Kızlarıma Mektuplar kitabını okumuştum. Bir ara geceleri az uyuyarak, uykusundan bayaca feragat ederek daha çok çalışmaya zaman ayırdığından bahsettiğini hatırlıyorum.

Photo by Alexandru Zdrobău on Unsplash

Sanırım çok uzun yıllardır, yani sosyal medyadaki sabah 05.00’de kalkıp spora giden CEO’lardan da önce, az uyumanın çalışkanlık, başarıya ulaşma gibi meselelerle eş değer tutulduğu bir dünyadayız. 20.yy’da Thomas Edison “Uyku büyük bir vakit kaybı ve mağarada yaşadığımız günlerden bir mirastır.” Diyor. Fakat 400 yıl öncesine geri gidersek Shakespeare’in oyunlarında uykuya dair güzellemelerini okuyabiliriz. “Ey uyku, ey tatlı uyku, doğanın nazik kolları seni nasıl korkuttum?”*

Bugün hepimizin bildiği gibi yapılan araştırmalar uykunun hafızaya, öğrenmeye ve ruh haline önemli etkileri olduğunu söylüyor, zaten Emre Kongar da, hatırladığım kadarıyla, az uyuyup çok çalışmasının ardından bir süre sonra pek iyi hissetmeyip bu işten vazgeçiyordu.

Mekanlar ve Uyku

Yetişkinlikte uykuyla kurduğumuz ilişki biraz da yaşadığımız mekânla ilgili uyku, yalnızca biyolojik bir kapanma hâli değil; aslında bir teslimiyet. Kendimizi bıraktığımız, yatakla bir olduğumuz bir an. Bu yüzden içinde bulunduğumuz mekânın da bedenimize güvende hissettirmesi önemli.

Yetişkinlikte uykudan kopuşumuzun pek çok sebebi olabilir ama bunlardan biri de; Evlerimiz artık yalnızca yaşadığımız yer değil; çalıştığımız, koşturduğumuz, kendimizi sürekli yapma halinde bulduğumuz alanlar. Mekan hem ev hem ofis olunca bedenin mekanda bulduğu anlam da farklılaşıyor.

Gün batımından sonra tavandan gelen yüksek ışıklar, telefondan gelen bildirimlerden sonra yatağa geçince bir anda uykuya dalmayı beklemek bedenimize de biraz haksızlık sanki. Loş ışıklar ve rahatlamaya, dinlemeye alan açmak uykumuzla ilişkimizi onarmak için güzel adımlar.

Uyku mekânla kurulan bir bağ:
Yatağınızı seviyor musunuz?
Oda size iyi geliyor mu?
Kapı kapandığında gerçekten rahatlıyor musunuz?
Yoksa zihniniz hâlâ ev-ofis arasında sıkışıp, mesai bitmedi sinyallerini mi taşıyor?

En son gerçekten güzel uyuduğunuz zamanı hatırlıyor musunuz? Bazen çok beklenmedik yerlerde gelen o tatlı uyku, bedenin yavaşladığı, içinde bulunduğunuz yatağın, mekanın sizi yavaşça içine çektiği o uykuyu…

Uyku Güzellemesi: Beden, Mekan Üzerine was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.