Uçakta okulda bir bardak su!

İki hafta önce, Önder İmam Hatipliler Derneği’nin ev sahipliğinde Gaziantep’te düzenlenen 22.İmam Hatipliler Kurultayı’nın açılışında konuştu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. “Bir imam hatipli kardeşiniz olarak” diye söze başladı ve Türkiye’de imam hatip mücadelesi ve imam hatiplerin varlığını Türkiye’nin demokratik siyasi yaşamının bir göstergesi olarak kabul ettiğini belirtti. Bakan Tekin’e göre, ne zaman ki Türkiye’de demokrasi ve insan hakları güvence altına alınmış, imam hatiplerin de önü öyle açılmıştı.  

*** 

Konuşmasına, kendisi gibi imam hatip mezunu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imam hatipler konusunda ne kadar hassas olduğuna dikkat çekerek devam etti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Erdoğan’ın çok daha büyük hassasiyetinin, Türkiye’de bütün çocukların dünyadaki en iyi eğitime kavuşması olduğunu söyledi. Ve bunun için varıyla yoğuyla çalışan bir siyasi lider olduğunu da ekledi.  

*** 

Bu hafta, Birgün muhabiri İsmail Arı’nın haberiyle öğrendik ki, Bakan Tekin ortaokula giden çocuğunu imam hatibe değil Ankara’da özel bir okula göndermiş. Sınıflar yirmi beş kişilikmiş. Ne güzel değil mi, öğretmen her çocukla yakından ilgilenebiliyordur. Kamuda uygulanan tasarruf tedbirlerinden muaf bir okul olduğu için, devlet okullarındaki gibi pis de değilmiş çünkü kolej yönetimi temizlik görevlisi çalıştırıyormuş. Hijyen önemli. Özel güvenlikli, yüzme havuzlu, sağlık merkezi bulunan, müzik eğitimi verilen, aslında tam da ülkenin bütün çocukları için varıyla yoğuyla çalışan bir liderin arzu ettiği okula benziyor değil mi? 

*** 

Bakan Tekin, en büyük hassasiyetinin çocukları dünyadaki en iyi eğitime kavuşturmak olduğunu söylediği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atandı. Ama eğitimin teslim edildiği Tekin, çocuğunu ne savunduğu kız okullarından ne de dünyaya örnek gösterdiği imam hatiplerden birine göndermiş. Bu ülkedeki her çocuğun hak ettiği olanaklara sahip özel bir okulu tercih etmiş. Her iyi ebeveyn gibi elbette. Ancak kendi pişirdiği ekmeği yemeyen fırıncı pozisyonuna düşmek de hoş değil. 

*** 

Devlet okullarının pis olduğu hatta sabun bulunmadığı söyleniyor. Anadolu Eğitim Sendikası’nın yeni eğitim öğretim yılı başında yaptığı ankete göre öğretmenlerin yüzde 86,4’ü okullarında temizlik personeli, yüzde 90,7’si güvenlik görevlisi olmadığını belirtmiş. Bütçe yetersizliği sebep gösterilerek çocuklara bir kap yemek bile verilmiyor. Ama Bakanın çocuğunun gittiği özel okulda iki ana öğün bir de ara öğün varmış. Afiyet olsun, en güzelinden olsun, bütün çocuklarımıza olsun. Malum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de bütün çocukların dünyadaki en iyi eğitime kavuşması konusunda çok hassas demişti Bakan Tekin, bazı çocukların değil…  

*** 

Dünya Bankası ve TÜİK’in ortaklaşa gerçekleştirdiği ‘İller Bazında Beşeri Sermaye Endeksi 2021-2023 (BESE)’ araştırmasının son verileri, Türkiye’nin nitelikli, sağlıklı, eğitimli, yaşam güvencesine sahip insan gücünün hızla eridiğini, AB ortalamasının çok altına düştüğünü gösterdi. TÜİK’in gerçekleştirdiği Türkiye’de Çocuk 2025 Araştırması’nın resmi sonuçlarına göre Türkiye’de 15 yaş altı her 100 çocuktan 32’si, toplamda 7 milyon 39 bin çocuk Afrika ülkeleri düzeyinde açlık çekiyor. Yoksulluk ve yoksunluk açısından rakamlara bakıldığında; 15 yaş altı 6,7 milyon çocuk günde bir öğün et, tavuk, balık, yumurta yiyemiyor. (Zülfikar Doğan-ANKA) 

*** 

7 milyon çocuğun aç olduğu ülkemizde, dünyanın en iyi eğitimine ulaşmayı kendine hedef edindiğini söyleyenlerin liderliğinde, okullara bir öğün sağlıklı yemek için para bulunamıyor. Mecbur kalmadıkça kim ister çocuğu için temizlikten güvenliğe yetersiz ve besinsiz okulları değil mi? Herkesin evladı spor yapsın, gitar çalsın, akşamüstü bisküvisini yesin, çok mu yani? Ama daha beteri var. Su yok! Su! Gazete Oksijen’den Esen Dolma, Öğrenci Veli Derneği’nin (VELİ-DER) konuyla ilgili çarpıcı verilerini paylaşmış. Temiz suya erişim temel bir hak olmasına karşın, Veli-der, Türkiye’de okulların yüzde 80’inde içilebilir su bulunmadığını kayda geçirmiş. Yani bu, 60 binden fazla okulda çocukların ücretsiz içme suyuna erişemediği anlamına geliyormuş. Parası olan satın alıyor, parası olmayanın ise, ağzını tuvaleteki musluğa dayamaktan başka şansı kalmıyor. Çünkü okullarda bunun için bütçe ayrılmıyor!  

*** 

Yine iki hafta önce, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, müjdeyi verdi, “tüm havayolu işletmelerine gönderdiğimiz talimat kapsamında, uçuş süresince her yolcuya en az 200 mililitre içme suyunun ücretsiz temin edilmesi zorunlu olacak” dedi. Bakan Uraloğlu’nun bir bardak sudan beklentisi, işletmelerimizin uluslararası saygınlığını artıracağı yönünde. İnsan, tam bir bardak suyun da reklamını yapmayıverseydiniz keşke diyecek oluyor ama sonra akla okullardaki durum düşüyor. Ücretsiz sağlıklı yemek ve içilebilir temiz su havada, karada bütün çocukların hakkı!