AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi ziyaret eden Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo’yu resmi törenle karşıladı.
Konuk Devlet Başkanı Papa 14. Leo’nun makam aracını, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın önündeki caddede karşılayan süvariler, protokol kapısına kadar eşlik etti.
Erdoğan, Papa 14. Leo’yu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ana giriş kapısında karşıladı. Erdoğan ve Papa 14. Leo’nun tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı.
Papa 14. Leo, tören kıtasını, “Merhaba asker” diyerek selamladı.
Erdoğan ve Papa 14. Leo, birbirlerine heyetlerini takdim etti. Türkiye ve Vatikan bayrakları önünde gazetecilere poz veren Erdoğan ve Papa 14. Leo, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmeye geçti.
Görüşmelerin ardından Erdoğan ve Papa 14. Leo, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ndeki Cihannüma Salonu’nda davetlilere hitap etti.
Erdoğan, açıklamasında, “Türkiye’den verilecek mesajların Türk-İslam dünyasına,Hristiyan coğrafyasına ulaşacağına,dünyada barış umutlarını artıracağına inanıyorum” dedi.
“Ziyaret bölgesel ve küresel olaylar bağlamında son derece kritik bir zamana tekabül ediyor” diyen Erdoğan, “Bu ziyareti ortak zeminimizi güçlendiren çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.
PAPA: YÜKSEK GERİLİMLİ ÇATIŞMA DÖNEMİNE TANIKLIK EDİYORUZ
Papa 14. Leo ise açıklamasında, “Bugün, her zamankinden daha fazla, diyaloğu teşvik edecek ve bunu kararlı bir irade ve sabırla uygulayacak insanlara ihtiyaçlarının olduğunu” belirterek, “İki dünya savaşının ardından, ekonomik ve askeri güç stratejileriyle beslenen, küresel düzeyde yüksek gerilimli bir çatışma dönemine tanıklık ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bunun, egemen ekonomik ve askeri güç stratejileriyle beslendiğini kaydeden Papa 14. Leo, şunları söyledi:
“Bu, Papa Franciscus’un ‘kademeli olarak yürütülen üçüncü bir dünya savaşı’ diye adlandırdığı şeyin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Buna asla boyun eğmemeliyiz. İnsanlığın geleceği tehlike altındadır. Bu yıkıcı dinamiğin soğurduğu enerji ve kaynaklar, insanlık ailesinin bugün birlikte yüzleşmesi gereken gerçek sorunlardan, yani barış, açlık ve yoksullukla mücadele, sağlık ve eğitim ile yaratılışın korunmasından başka yöne sapmaktadır.”