Türkiye’nin Eğitim Modeli : Sınav Baskısından Özgürleşebilecek mi?
Eğitim, bir ülkenin geleceğini şekillendiren en güçlü araçlardan birisidir. Maalesef Türkiye uzun yıllardır eğitim sistemi tartışmaların tam merkezinde yer alıyor. Peki Türkiye’nin eğitim modeli söylenildiği gibi örnek gösterilecek türde mi yoksa diğer ülkelerin oldukça gerisinde mi ?
Ülkemizde eğitim bildiğiniz gibi 4+4+4 modeliyle yapılandırılmıştır. İlkokul, ortaokul ve lise düzeylerinde zorunlu eğitim olarak 12 yıl sürmektedir. Nerdeyse her yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretim programlarında yenilikler , müfredat sadeleştirme çalışmaları yapılmaktadır. Ancak yapılan bu değişikliklerin göründüğü üzere pek etkili olduğu söylenemez aksine eğitimi, çocukları hatta ebeveynleri çıkmaza sürüklemektedir.
Sistemin en büyük sorununa baktığımızda aşırı sınav odaklı olması. Çocuklarımızın çoğu lise ve üniversite giriş sınavlarında aşırı strese maruz kalıyorlar. Okul süreci boyunca yüklenen bilgi, evlere verilen ödevler o kadar fazla ki maalesef bununla başa çıkamayan çocuklar psikolojik olarak çöküntüye uğruyor. Ülkemizdeki en büyük sorunlardan bir tanesi de eğitimde fırsat eşitsizliğidir. Yıl 2025 olmuş hala okul olmayan, öğretmeni olmayan yerler var. Sınıflar deseniz 40–50 kişi ,hijyen konusunda zaten sınıfta kalmışız, beslenme deseniz hiç bahsetmiyorum bile.
Vurgulamak istediğim konu şu ki ; Odaklanılması gereken o kadar çok problem varken neden başka konularla uğraşıp bu güzel çocukların geleceğini bitiriyorsunuz.
Mesela belki çok klasik olacak ama Finlandiya’nın eğitim sistemine bakalım ;
Finlandiya ,dünyanın en başarılı eğitim modellerinden biri olarak görülüyor. Nedeni ise buradaki çocukların sınav stresi yaşamıyor olması. Ülkede merkezi sınav sistemi yok. Öğretmenlere büyük bir güven duyuluyor, eğitimciler yoğun bir şekilde destekleniyor.
Finlandiya’da öğrencilerin bireysel yeteneklerinin keşfedilmesi ve çocukların mutluluğu öncelikleri arasında. Bu da kaygısız ve daha sağlıklı bir birey olarak büyümelerini sağlıyor.
ABD ‘ye baktığımızda çeşitlilik ve esneklik ön planda. Burada ki eğitim sistemi merkeziyetçi değil. Eyaletler kendi eğitim politikalarını uygulamaktadırlar. Öğrenciler lise yıllarında derslerini ilgi alanlarına göre seçebiliyor. Üniversiteye girişlerde sadece sınav değil , öğrencinin sosyal faaliyetleri ,projeleri ve kişisel özellikleri de değerlendiriliyor. Bir çoğumuz gerek sosyal medyada gerekse başka mecralarda Okullarının nasıl olduğunu da görmüştür sanırım. Bizler onların devlet okulları standartlarını yakalayabilmek için çocuklarımızı özel okullara göndererek sağlamaya çalışıyoruz. O da pek sağlandığı söylenemez tabi.
Ben iki çocuk annesi olarak çocuklarımın geleceğinden tedirginlik duyuyorum. Eminim ki benim gibi düşünen pek çok aile var. Çocuklarımı sistemin kuyusuna atıp bırakmak istemiyorum. Onların mutlu olmasını, zevk alarak okula gitmesini , eğlenerek öğrenmesini ve bu sayede kendi yolunu emin adımlarla bulmasını istiyorum.
Türkiye ‘de eğitim sistemi , tarihsel olarak baktığımızda modernleşmenin önemli bir ayağı olsa da günümüzde sınav baskısı , eğitimdeki eşitsizlikler , eğitimin paralı olması ciddi bir sorun yaratmaktadır.
Tek temennim, güzel ülkemin bazı şeylere artık farkındalık oluşturması , çocukların kendi yeteneklerini keşfedebilecekleri ,sosyal olarak her imkana ulaşabilecekleri , güvenle , huzurla okuyabilecekleri , küresel gelişmelere uyum sağlayabilen okullara ve eğitim modellerine geçilmesidir.
Eğitim bir ülkenin temelidir. Eğitim biterse o ülkede bitmiş demektir. Çocuklarımız için güzel bir gelecek yaratalım. Onlar gerimizde bırakacağımız en önemli mirastır. Çocuklarımıza sahip çıkalım.
Sevgiyle..
Türkiye’nin Eğitim Modeli : Sınav Baskısından Özgürleşebilecek mi? was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.