Türkiye, Gazze İstikrar Gücü için askeri tugay hazırlıyor

Türkiye, Gazze’de konuşlandırılması planlanan uluslararası barış gücüne katılım amacıyla yüzlerce askerden oluşacak bir tugay hazırlığını tamamlamak üzere. Middle East Eye’ın (MEE) ulaştığı bilgilere göre, tugay için ülke genelinden personel toplanmaya başlandı. Barış gücünün, farklı kuvvet komutanlıklarından ve daha önce çatışma bölgelerinde görev yapmış askerlerden oluşması bekleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından hazırlanan Gazze Barış Planı, Türkiye’nin, Hamas’ın çekileceği bölgelerde lider ülke olarak sorumluluk üstlenmesini öngörüyor. Ancak İsrail bu planı reddediyor; Washington ise nihai kararını henüz açıklamış değil. Ayrıca, görev gücünün yetkilendirilmesi için gerekli olan BM kararı da hâlâ alınmadı.

İsrail Hükümeti Sözcüsü Shosh Bedrosian, “Gazze’de Türk askeri olmayacak” açıklamasında bulunurken, Türk yetkililer bu çekincenin, Türkiye’nin NATO üyesi olarak BM yetkisi altında bölgede güçlü bir aktör olmasından duyulan rahatsızlıktan kaynaklandığını belirtiyor.

Ankara, savaş sonrası yeniden inşa sürecine ve güvenlik düzenlemelerine doğrudan katılmak istiyor. Türkiye’nin, ateşkesin uygulanması ve insani yardım sürecine katkı sağlamayı hedeflediği bildiriliyor.

Gazze’de yaşanan son gelişmeler çerçevesinde, Türkiye’nin İsrailli asker Hadar Goldin’in cenazesinin iadesinde önemli rol oynadığı ifade edildi. Türk yetkililer, bu sürecin Hamas’ın ateşkese olan bağlılığını gösterdiğini vurguluyor. Aynı zamanda, yaklaşık 200 Hamas mensubunun güvenli şekilde Gazze dışına çıkarılmasına yönelik görüşmelerde de Türkiye’nin arabuluculuk yaptığı ileri sürüldü.

Kara Kuvvetleri’nden yaklaşık 1.000 askerin gönüllü olduğu belirtilen Gazze görev gücüne, muharip birliklerin yanı sıra mühendislik, lojistik ve patlayıcı imha birimlerinden de personel katılacak. Deniz unsurlarının katılımı ise henüz netleşmedi.

Türk yetkililer, bu görevin uluslararası iş birliğiyle yürütüleceğini ve tek taraflı bir askeri konuşlanma olmayacağını vurguluyor. Ankara’nın bölgedeki varlığının istikrarı sağlayacağı ve olası gerilimleri önleyeceği ifade ediliyor.

Güç yapısının ve görev tanımının netleşmesi için, BM ve bölgesel aktörlerle yürütülen müzakerelerin sonuçları bekleniyor. Türk kaynaklar, İsrail’in barış gücünü şekillendirme çabalarının, süreci kendi lehine manipüle etme amacı taşıdığını savunuyor.

Barış planı kapsamında hazırlanan BM taslağında, Hamas’ın gerekirse “zorla silahsızlandırılması”na izin verilmesi öngörülüyor. Bu durum, birçok Arap ve Müslüman ülke gibi Türkiye’nin de tepkisine neden oldu. Ankara, görevin asıl amacının sınır güvenliği ve yeniden inşa çalışmaları olması gerektiğini savunuyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin barış gücüne katılımının BM Güvenlik Konseyi’nin açık bir yetki tanımlamasına bağlı olduğunu açıklarken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerekmesi halinde Türkiye’nin bu görevde yer alabileceğini belirtti. Hem Türkiye hem Mısır, planın Hamas ile çatışmaya yol açabilecek unsurlarına karşı çıkıyor.

Donald Trump ise barış gücünü “kalıcı barışın anahtarı” olarak tanımlayarak BM onayının yakında alınacağını iddia etti. Ayrıca operasyonu yönetecek “Barış Kurulu”na başkanlık edeceğini de duyurdu. ABD’nin, insani yardımları yöneten ana otorite olarak İsrail’in yerini alacağı ve yeni bir askeri koordinasyon merkezi kurduğu bildirildi.

Kaynak: Middle East Eye