Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Bakırhan sözlerine, “Gazeteci Hakan Tosun’a saldırı yapanların kim olduğuna dair kamuoyunun aydınlatılmasını diliyorum. Öte yandan Rojbin Kabaiş’le ilgili durumun açığa çıkmasını istediğimizi belirtiyoruz. Neden öldürüldüğü, açıklanmaması eleştiri konusudur. Katillerinin peşindeyiz” ifadeleriyle başladı.
Bakırhan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“1 Ekim’de açılan yeni yasama yılıyla birlikte toplumun gözü kulağı Meclis’e çevrilmiş durumda. Son bir yılda çözüm ve barış adına önemli anlara tanıklık ettik; bu gelişmeler, çatışmanın değil siyasetin konuştuğu yeni bir dönemin kapısını araladı. Meclis çatısı altında kurulan komisyon bu sürecin önemli bir zemini olarak öne çıktı. Komisyon, bir asırdır ülke gündeminden düşmeyen ve son elli yılda büyük acılar yaşatan bir meseleyi ele alıyor.
Komisyonda dinlediğimiz tüm davetlilerin, farklı perspektiflerden gelseler de ortak bir vurgusu vardı: “Çözüm olmalı, ölümler sona ermeli.” Eski Meclis Başkanları umut hakkının ve eşit yurttaşlığın şart olduğunu vurgularken; akademisyenler, bu meselede kök nedenlere inilmesi ve zihniyetin değişmesi gerektiğinin altını çizdi. Ekonomi kuruluşları mevcut eşitsizliğin giderilmesi gerektiğini belirtirken; hukukçular ise bu dönemin yeni bir toplumsal sözleşmeye vesile olması gerektiğine işaret etti. Tüm bu taleplerin en net ve acı ifadesi ise yüreği yanan ailelerden geldi; hemen hemen katılan bütün aileler “Artık yeter, çözüm gelsin.” dedi. Biz de yüreği yanan annelerin beklentilerini karşılayacak bir çalışma içinde olacağız. Umarım bir an önce aileleri evlatlarıyla kavuşturacağımız günlere Meclis katkılar sunar.
“UMUDUMUZ BÜYÜK, ÇÖZÜMÜMÜZ DE BÜYÜK OLACAK”
Komisyonun son bir dinleme daha yapması gerekiyor. Sayn Öcalan’ı dinlemesi gerekiyor. Son kırk yılda Sayın Öcalan ne zaman konuştuysa hep barış gündeme geldi. Yüz yıllık bir meselenin çözümünü konuşurken ürkek olunmaz. Önyargılarımızı bir kenara bırakmak lazım. Komisyonun Sayın Öcalan’la görüşmesini tabuya çevirmemeliyiz. Gelin bu yasama yılını Türkiye tarihinin çözm yılı yapalım.
Mardin’deki kayyumun İstanbul’a nasıl sıçradığını gördük. Yerel demokrasi güçlendiğinde sadece bir bölge değil tüm demokrasi, ülke rahatlar.
DEM Parti kimin tarafında sorularına maruz kalıyor. Çözüm konuşulunca birirleri bizim iktidardan taraf göstermeye çalışıyor, şimdi olduğu gibi. Seçim dönemlerinde ise tam tersine başka bir partinin parendesi olarak göstermeye çalışıyor. Biz halktan, emekçiden ve ezilenlerden yanayız. Umudumuz büyük, çözümümüz de büyük olacak.“
Ayrıntılar geliyor…