Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) devlette kadrolaştığına dair belgeleri sızdırdığı iddiasıyla hakkında 2 yıl 1 ay hapis cezası verilen Ramazan Aydoğdu’nun, AYM’nin ihlal kararının ardından yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde görülen duruşma kimlik tespiti ile başlarken Aydoğdu’nun avukatı duruşmaya katılmadı. Aydoğdu mahkemede yaptığı savunmasında, “Hakkımdaki iddiaları reddediyorum. Ne polis raporunda ne de iddianamede benim herhangi bir gazeteci ile iletişim halinde olduğumun kanıtı yok” dedi.
‘BİLGİLERİN BİR KISMI SİLİNDİ’
Tutuklu olduğu 6 aylık sürede telefonundaki WhatsApp konuşmalarının ve maillerinin bir kısmının silindiğini ileri süren Aydoğdu, “Polis raporunda da delil saklanmıştır. Telefonumdan alınan bilgiler ben tutukluyken silinen halleri ile dosyaya eklenmiştir. Ben yurtdışındaki bir kişiye belge göndermekle suçlanıyorum, benim kayıtlarım incelenmezken WhatsApp konuşmalarım bağlamından koparılarak dosyaya konuluyor. Ben tahliye edildiğimde benden alınan telefonum verilmedi” diye konuştu.
‘ÜZERİNE OYNUYORLAR DEDİ’
Gazeteci Metin Cihan’ın TÜGVA belgelerini açıklayacağını duyurduğunu anımsatan Aydoğdu, “Kendisi bu bilgileri sunacağını söylediğinde dönemin TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı bana ‘Senin bununla ilgin var mı?’ diye sordu, ben de ‘Hayır’ deyince bana ‘TÜGVA üzerine oynuyor, dikkat et’ dedi. Ben belgeler yayınlanınca adımın geçtiği yerlere bakmış, ekran görüntüsü almışım. TÜGVA’nın devler içinde yapılanmasına dair belgeleri sızdırdığım iddia ediliyor bu belgeler bende yok” ifadelerini kullandı.
Aydoğdu savunmasında son olarak şunları söyledi: “Ne polis ne de yargı benden alınan belgeleri yeterince incelemedi. ‘Adana dosyası’nı verdim, orada TÜGVA üyesi bir kişi daha sonra cumhuriyet savcısı olduğu ve tespit ettiği suçu ilgili makamlara değil, dönemin TÜGVA Genel Başkanı Enes Emiroğlu’na bildiriyor. Bu belge incelenmedi. WhatsApp yazışmalarıma bakılsaydı bu belgelerin bana kimden geldiği de görülürdü. Eğer incelenseydi TÜGVA Genel Başkanı’nın MİT dosyalarına sızıp yaydığı görülürdü. TÜGVA bu dosyaya müdahil olmak istiyor. Eğer müdahil olurlarsa benim dava sürecince verdiğim belgelerin doğru olduğunu kabul etmiş olacaklar. Eğer ben TÜGVA’ya sızdıysam TÜGVA’nın bilgisayarlarının incelenmesi gerekiyor. Böylelikle bendeki belgelerle onlardaki belgeler karşılaştırılır. Bendekilerde değişiklik yapılıp yapılmadığı böylelikle ortaya çıkar. TÜGVA’nın davaya müdahil olma talebini reddediyorum, benden alınanlarım geri verilmesini istiyorum.”
YİNE HAPİS CEZASI İSTEDİLER
TÜGVA’nın avukatı Seçkin Koç ise “AYM esasa ilişkin olumlu olumsuz yorum yapmadı. İstinafa başvurunun kapalı olması nedeniyle karar verdi. Tam kararında sanığın adı dahi geçmiyor. Bu dosyada üzüm üzüm incelemeler yapıldı. Söylenecek ne söz varsa söylendi. Karar da çıktı. Bizim talebimiz, bir önceki duruşmada olduğu gibi sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz. HAGB verilmemesini talep ediyoruz.”
Savcı dosyanın bir örneğinin kendisine de verilmesini isterken mahkeme duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Metin Cihan, 2021 yılında TÜGVA’nın devletin birçok biriminde kadrolaştığını iddia ettiği listeleri sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Başvuru yapılacak kurumların isimlerinin bulunduğu listelerde, TÜGVA’da değişik pozisyonlarda bulunan kişiler referans olarak gösteriliyordu. Belgeler TÜGVA yetkilileri tarafından yalanlanmıştı. O dönemin TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu ise “İçerden belgeleri almış bu adam, sızdırmış, yedek yapmış ve şu anda ifşa ediyor” diyerek belgelerin doğruluğunu onaylamıştı.
Yürütülen soruşturmada, belgeleri eski TÜGVA yöneticisi Ramazan Aydoğdu’nun sızdırdığı iddia edilirken Aydoğdu 24 Kasım 2021’de tutuklanmıştı. Aydoğdu’nun “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “sistemi engelleme, bozma verileri yok etme veya değiştirme” suçlarından cezalandırılması talep edilmiş, İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi, altı ay cezaevinde tutulan Aydoğdu’yu 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırmıştı.