Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, tutulduğu Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki odasında ölü bulundu.
Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com.tr’de yayımlanan yazısında, Özer’i ölümüne ilişkin yeni ayrıntıları yazdı.
Saymaz, Özer’in odasında “Kuş Rüyası” başlıklı el yazısı bir not bulunduğunu, notta intiharın nasıl gerçekleşeceğine dair ifadelerin yer aldığını belirtti.
Saymaz intiharı özendirmemek için notun tamamını paylaşmazken, cezaevi yönetiminin daha önce Özer için “intihar riski” gerekçesiyle kesici-delici aletlerin yasaklanması ve iki saatte bir kontrol yapılması yönünde karar aldığını belirtti.
Saymaz’ın aktardığına göre, 1 Kasım 2025 sabahı saat 08.00’de yapılan sayımda Özer, koğuşunda ölü bulundu. Olay tutanağında, “1 Kasım 2025’te C Blok Tek 55 No’lu odasında sabah sayımı için gidildiği, oda içerisinde görülmemesi üzerine odaya girildiği, hükümlünün banyo kapısında yatak çarşafı ve banyo havlusunu birleştirmek suretiyle kendisini astığının görüldüğü” ifadeleri yer aldı.
ANKSİYETE TEŞHİSİ VE ALINAN ÖNLEMLER
Saymaz’ın yazısına göre Özer’e “anksiyete bozukluğu” teşhisi konuldu. Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne sevk edilmesine rağmen, 11 Haziran 2025’te “Hastaneye gitmek istemiyorum” dilekçesi verdiği için gönderilmedi.
21 Ekim’de cezaevinde yapılan “vaka toplantısında”, Özer için “kesici ve delici aletlerin odaya verilmemesi ve iki saat aralıklı kontrol yapılması” kararı alındı.
“ŞUBAT AYINDA ÇIKACAĞIM”
31 Ekim akşamı yapılan sayımda moralinin yerinde olduğu gözlenen Özer, infaz koruma memurlarına “Şubat ayında çıkacağım” dedi.
Gece boyunca yapılan kontrollerde herhangi bir anormallik tespit edilmedi. Ancak sabah sayımı sırasında Özer’in kendisini çarşaf ve havluyla asarak yaşamına son verdiği belirlendi.
“KUŞ RÜYASI” NOTU
Odasında yapılan aramada “Kuş Rüyası” başlıklı el yazısı bir not bulundu. Saymaz, intiharı özendirmemek için notun tamamını paylaşmadı ancak ilk cümlesini aktardı:
“Altlığı ve tabureyi koy. Ve oturup ipi sıkıca boynuna geçir…”
Saymaz, cezaevi yönetiminin “intihar riski tespit edilemedi” yönünde görüş bildirdiğini belirtti.
Ancak alınan güvenlik önlemleri ve Özer’in psikiyatrik durumu, bu iddiayla çelişiyor.
Gazeteci, “Eğer öyleyse ne diye 21 Ekim 2025’te kesici ve delici aletlerin odasına verilmemesi, iki saat aralıklı kontrol edilmesi kararı alındı?” diye sordu.
Saymaz, Özer’in bir gün önce “psikiyatrik tedavi görmesi” yönündeki başvurunun da reddedildiğini yazdı.
AVUKATTAN “İHMAL” İDDİASI
Öte yandan Saymaz’a konuşan Özer’in avukatı Sevgi Erarslan’ın, cezaevi yönetiminin ihmalinin bulunduğunu söyledi.
Erarslan, intihardan bir gün önce, yani 31 Ekim’de, cezaevine giden bir diğer avukatın kurumun psikoloğuna başvurarak, “Özer’in durumu iyi değil, gerekirse psikiyatrik tedavi görsün” dediğini ancak “Kendisi istemediği sürece bir şey yapamayız. Haftaya psikiyatr gelecek” yanıtını aldıklarını belirtti.
Erarslan, iki hafta önce de Özer’in ailesinin aynı taleple cezaevi müdürüne başvurduğunu ancak sonuç alınamadığını ifade etti.
“Ben Özer’in adil yargılanmadığını düşünüyorum. Son zamanlarda çok fazla adaletsizlik yaşadık. Ümitsizliğe kapılmıştı. Aslında duruşmalarda iyiydi, kendisini anlatabildikten sonra insanların anlayabileceğini düşünüyordu. Anlaşılmadığını gördüğünde rahatsızlık başladı. Kalabalık koğuşa geçmesini istedik sosyalleşmesi için ama istemedi. İstinaf kararına rağmen kardeşleri bırakılmayınca umut kopukluğu oldu, kendisini izole etti.”
Erarslan, Özer’in bir süredir ailesiyle görüşmeyi bıraktığını da belirterek şunları kaydetti:
“Bir iki aydır ailesiyle görüşmüyordu. Diğer iki kardeşi de cezaevinde. Bunlar sevgi dolu bir aile. Özer’in o sevgiden kendisini mahrum bırakması, unutturmaya çalışması… Bu durum iki hafta önce ailesi tarafından cezaevi müdürüne söylenmiş, tedbir alınması istenmiş. İdare çok kez uyarıldı.”
“CEZAEVİNDEKİ HER ÖLÜM ŞÜPHELİDİR”
Avukat Erarslan, intihardan önce yapılan uyarılara rağmen hiçbir önlem alınmadığını belirterek şunları söyledi:
“31 Ekim’de arkadaşımız cezaevi psikoloğuna Özer’in durumunun iyi olmadığını, yardıma ihtiyacı olduğunu, gerekirse psikiyatrik kuruma yatırılması gerektiğini söyledi. Ancak ‘Kendisi istemediği sürece bir şey yapamayız, gece her saat kontrol ediliyor, haftaya psikiyatr gelecek’ cevabı verilmiş. O gece intihar gerçekleşti.
Cezaevindeki her ölüm şüphelidir. Otopsi raporlarında ölüm saati, cesedin bulunmasından 8-10 saat öncesine ait çıkarsa burada ihmal olduğu ortaya çıkar. Sabah 8’de bulunmuş ama ölü katılığı var. Bu bize 8-10 saatlik ölümü işaret eder. İnsan içeri girdikten sonra cezaevi onun güvenliğinden sorumludur.”
Erarslan, “Cem Garipoğlu olayı gibi olmasın” diyerek spekülasyonlara karşı uyarıda bulundu:
“İntihar olasılığını yüksek görüyorum. Ancak kaçırıldı gibi spekülasyonların önüne geçilmesini rica ederim. Yeterince üzgünüz. Cem Garipoğlu’ndaki gibi spekülasyon istemiyoruz. Ben kendim cesedini gördüm.”
Bir ölüm ve milyarlık vurgun
Saymaz’ın yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Özer’in trajik şekilde sonuçlanan 31 yıllık yaşamında, oldukça genç bir yaşta azımsanmayacak başarılar ve bol sıfırlı dolandırıcılık iddiaları iç içe geçiyor.
Özer, Kocaeli’de 1994’te doğdu.
2017’de kurduğu Koineks, Türkiye’nin dördüncü büyük kripto borsasıydı.
İlk Bitcoin ATM’sini açtı.
2020’de şirketin adını Thodex diye değiştirdi.
Türkiye’den dünya pazarına açılan ilk kripto para borsası oldu.
MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı ile ‘Hoppara Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri’ adlı şirketi kurdu.
Thodex, Nisan 2021’de birdenbire battı.
Özer, Arnavutluk’a kaçtı.
Ağustos 2022’de yakalandı ve bir yıl sonra iade edildi.
Özer, 23 Nisan 2023’te tutuklandı.
İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Özer ile erkek kardeşi Güven ve kız kardeşi Serap’ın da aralarında olduğu yedisi tutuklu 21 sanık hakkında suç örgütü kurma ve yönetme, dolandırıcılık, suçtan kaynaklı malvarlığı değerlerini aklama iddiasıyla iddianame düzenlendi.
MASAK’a göre toplam zarar 94 milyon TL.
Dava 2023’te sonuçlandı.
Faruk Fatih, Güven ve Serap Özer kardeşlere 11 bin 196 yıl 10 ay 15’er gün hapis ile 26 milyar 615 milyon 25 bin TL para cezası verildi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi, suç örgütü kurma yönünden Özer kardeşleri tahliye edip kararı bozdu. Dava İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
KESİCİ-DELİCİ ALET KARARI
Özel, iki buçuk yıldır Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeydi.
Kendisine anksiyete bozukluğu teşhisi konulmuş.
Bu hastalık “Mevcut olmayan ancak gelecekteki olası tehditler için yoğun kaygıya neden olan psikiyatrik bozukluk” diye tanımlanıyor.
İki ilaç kullanıyormuş.
Anksiyete bozukluğu gerekçesiyle Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne sevk edilmiş. Ancak 11 Haziran 2025’te idareye “Hastaneye gitmek istemiyorum” diye dilekçe vermiş. Bu yüzden gönderilmemiş.
Son zamanlarda ailesiyle görüşmek istememiş.
Cezaevinde Özer için 21 Ekim 2025’te ‘vaka toplantısı’ yapılmış. Bu toplantılar intihar etme, kendisine ya da çevresine zarar verme riski bulunan tutuklu ve hükümlüler için düzenleniyor. Özer için gerçekleştirilen vaka toplantısında, ‘kesici ve delici aletlerin odaya verilmemesi ve iki saat aralıklı kontrol yapılması’ kararı alınmış.
Özer, o güne kadar intihar girişiminde bulunmamış.
Ancak alınan kararlardan belli ki idare, intihar edebileceğinden kuşkulanıyor.
31 Ekim günü saat 20’de yapılan akşam sayımında Özer, infaz koruma memurlarına “Şubat ayında çıkacağım” demiş. Moralinin yerinde olduğu gözlemlenmiş.
Saat 22.20: Görevli koridorun önünden Özer’in koğuşunu dinlemiş. Bir anormallik tespit etmemiş.
Saat 23.57: Oda kapısının camından içeriye bakılmış. Sıkıntı yokmuş. Özer, “Biraz televizyon izleyip yatacağım” demiş.
Saat 05.29: Bahçe kamerasından yapılan kontrolde televizyonun ışığının söndüğü görülmüş.
Saat 05.55: Odayı dinlemeye devam edilmiş.
Ne olduysa 05.55 ile sabah sayımının yapıldığı 8 arasındaki iki saatlik zaman diliminde gerçekleşti.
Özer, çarşafla havluyu bağlayıp boynuna geçiriyor ve kendisini banyo kapısının arkasına asıyor. Sayıma gelen memurlar Özer’i yatakta göremeyince banyoya koşuyor.
Sonrası malum…
‘KUŞ RÜYASI’ KİMİN RÜYASI?
Odasında yapılan aramada ‘kuş rüyası’ başlıklı el yazısı bir not bulunuyor.
Yazıyı Özer mi, yoksa başkası mı yazdı, belli değil.
Notta, intiharın nasıl gerçekleşeceği adım adım anlatılıyor.
İntiharı özendirmemek için bu notun bütününe yer vermiyorum.
Notun ilk cümlesi şöyle:
“Altlığı ve tabureyi koy. Ve oturup ipi sıkıca boynuna geçir…”
Cezaevi idaresinin yetkili makamlara “Özer’in intihar riski tespit edilemedi” yönünde görüş bildirdiğini öğrendim.
Eğer öyleyse ne diye 21 Ekim 2025’te kesici ve delici aletlerin odasına verilmemesi, iki saat aralıklı kontrol edilmesi kararı alındı? Bu önlemler intihar ihtimalini gösteriyor.
Özer’in anksiyete bozukluğunun olması, hastaneye gitmeyi ve ailesiyle görüşmeyi reddetmesi adım adım hayattan koptuğunun kanıtı değil mi?”