TEKNOLOJİNİN ETKİSİ
Geçmişten günümüze teknoloji hayatımızı kolaylaştırdı. Makineleşme ile iş yükü azaldı, telefonlar ve internet sayesinde iletişim hızlandı, bilgiye erişim kolaylaştı.
Ama bugün teknoloji yoğunluğu hayatımızı ele geçirmiş durumda. Telefonlar ve sosyal medyada geçirilen uzun ekran süreleri, zaman algımızı kaybettiriyor; hem göz sağlığımızı hem de zihinsel kapasitemizi zedeliyor. TÜİK verilerine göre, dünyada çevrimiçi alışveriş yapma oranı %75, fiyat karşılaştırmasını internetten yapanların oranı %56. Bu durum, bizi ekranlara bağlarken sosyal yaşamdan ve gerçek iletişimden uzaklaştırıyor.
Farkındalığımız var; neyin yanlış olduğunu biliyoruz ama değiştirecek gücümüz yok. Teknolojiye adapte olmuşuz, zorluklarla baş etme kapasitemiz azalmış durumda. Uykudasın ve uyanman için, seni esir eden temelsiz düşüncelerden kurtulman gerek.
Ayrıca teknolojinin bir diğer görünmeyen yüzü de, siyasi ve ekonomik güçler için toplumu yönlendiren bir araç hâline gelmiş durumda olabilmesi. İnsanlar farkında olmasa da davranışları ve alışkanlıkları bilinçaltına işleyen mesajlarla şekilleniyor. Televizyonlar ve dijital platformlar, görünmez bir güç olarak toplumsal davranışları yönlendiriyor.
Sosyal Medya ve Algı Yönetimi
Sosyal medya, yalnızca iletişim aracı değil; toplumu şekillendiren güçlü bir mecra. Algoritmalar, bize sunulan ürün ve trendlerle alışkanlıklarımızı yönlendiriyor. Bu bağımlılık arttıkça algımız kontrol ediliyor ve gerçeklik hissimiz bulanıklaşıyor.
Kişisel bilgilerimiz neredeyse tamamen erişilebilir durumda. Herhangi bir kişi veya kurum, tek tuşla bu verilere ulaşabilir. Bu durum, hem bireysel güvenlik hem de veri gizliliği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Cehalet, Manipülasyon ve Toplum
Bilgi eksikliği ve dayanaksız fikirler, dijital araçlarla birleştiğinde toplum üzerinde manipülatif bir etki yaratıyor. Özellikle çocuklar ve gençler, yanlış yönlendirmeler ve yanıltıcı içeriklerle etkileniyor. Toplumun değerleri yozlaşıyor ve bireyler farkında olmadan yanlış bilgilerle şekilleniyor.
Doğayla Bağ Kurmak ve Gerçeklik Algısı
Dingin bir zihne ve sağlıklı bir psikolojiye sahip olmanın yolu, doğayla iç içe olmaktan geçer. Dijitalleşme arttıkça insanlar sosyal ve doğal çevreden uzaklaşıyor, yapay bir gerçekliğin içinde hapsoluyor. Bu durum, sosyal, psikolojik ve bedensel sorunları beraberinde getiriyor.
Sosyal medyada gördüğümüz idealize edilmiş hayatlar, bizi yaşamımızı sorgulamaya ve hayali gerçeklere inanmaya yönlendiriyor. İnsanlar, empoze edilen görüşleri sorgulamadan doğru kabul ediyor. Bunun sonucunda kıyas, hüzün ve adaletsizlik gibi negatif duyguların esiri oluyor. Çoğu içerik, gerçeklikle sınırlı ve yanıltıcıdır. Bunu fark etmek için, kendini bu algılardan soyutlayabilen ve sorgulayan bir birey olmayı gerektirir.
Dijital dünyanın dayatmalarına uymak yerine zihin, beden ve sağlığımızı önceliklendirmeli, bilginin peşinden gitmeli ve hayatın gerçekleriyle yüzleşecek cesareti göstermeliyiz. Kendimizi sanal dünyanın esaretine sokmak, insanın olağanüstü varoluş amacını küçümsemek anlamına gelir.Ve bilinmelidir ki İnsanın kendisini hapis ettiği bu hayatın gardiyanı yok. Anahtar bizim elimizde.
Teknolojinin etkisi was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.