Tartışmalı bir zaman kalıbı

Dilimizi moda akımların etkisinden nasıl koruyacağız?

“Yapacağım, edeceğim” yerine, havalı olsun diye “yapıyor olacağım”, “ediyor olacağım” demeye başladı insanlar. Son zamanlarda gerçekten çoğaldı böyle söylemler. “Yapmak” eyleminin “iniş yaptı, biniş yaptı” türünden bozuma uğratılması gibi, “-yor olmak” eylemiyle kurulan bileşik yapılar da çığırından çıkmış görünüyor. Bu özenti söylemi daha çok iş insanlarıyla yönetici kesimin yaygınlaştırdığı gözleniyor. Türkçede böyle bir zaman kalıbı olmadığını, bunun İngilizce kaynaklı “plaza jargonu” olduğunu söyleyenler çoğunlukta…

Yüksek Makine Mühendisi okurumuz Muhammed Yüksel’in sorusu da bu konuyla ilgili:

“Attila Bey merhaba,

Gazetedeki köşenizin müdavimlerindenim. Her yazıda bizleri aydınlatıyorsunuz. Size bu aralar çok kullanılan aşağıdaki yapıları sormak istedim:

Örnekler:

… yapıyor oluruz.

… yapıyor olacağız.

En kötüsü de şöyle:

‘Biz size dönüş yapıyor olacağız.’

Yapmak’ ile ‘olmak’ fiillerini bu şekilde kullanmak uygun mudur?

Kıymetli geri dönüşlerinizi bekler, sağlıklı günler dilerim.

Saygılarımla.”

∗∗∗

“YAPMAK” VE “YAPIYOR OLMAK”

Yabancı dil bilenlere danıştım. Bu söylemin, İngilizcedeki “… will be … –ing” kalıbının Türkçeye uyarlanmış biçimi olduğunu söylediler. Bu zaman kipi, kesinlik taşımayan bir anlam taşıyor. Gelecek zaman kipiyle kullanıldığında ise gelecekte yapılacak ve belli bir süre devam edecek iş, eylem ve oluşları ifade ediyor. Yani “Şimdiki Gelecek Zaman” gibi bir anlam içeriyor.

Türkçedeki ‘gelecek zaman kipi’nin doğru ifade için yeterli olduğunu söyleyerek bu görüşe karşı çıkanlar var. “Yapacağım” demek varken “yapıyor olacağım” demenin anlamsız olduğunu savunuyor bu kesimdekiler.

Oysa yerinde kullanıldığında bu kalıbın zaman bakımından süreklilik taşıyan bir anlam ayrımı taşıdığı görülüyor. O nedenle söylemin İngilizcedeki “Future Continuous Tense”e, yani “sürmekte olan gelecek zaman kipi”ne denk düştüğü belirtiliyor.

Gelecekte yapılacak işlerle ilgili Türkçenin katı bir kuralı yok. Oysa İngilizcede bu konu belirgin kurallara bağlanmış. Gelecekte gerçekleşecek olay ve durumları anlatırken bir alt zaman kipi olarak “Future Continuous Tense” kullanılıyor.

Kuşku yok ki Türkçedeki her eylemin ardına “-yor” kalıbını ekleyerek tümce kurmak çok itici ve yanlış bir tutum. Bu konuda aşırıya kaçıldığı ve kalıbın kirletildiği bir gerçek. Ama şu örneklerdeki kullanımın da dile bir anlam zenginliği kattığını yadsıyamayız:

-Sen ağustos sıcağında büroda ter dökerken ben Bodrum’un mavi sularında yüzüyor olacağım.”

-“Ben eve vardığımda sen daha yollarda sürünüyor olacaksın.”

Rahatlıkla çoğaltılabilecek bu örnekleri, “olmak” yardımcı eyleminin Türkçedeki kullanım zenginliği sayabiliriz.

Sorun, sanıyorum daha çok “yapmak” ile “olmak” yardımcı eylemlerinin bir arada kullanımının günümüzde sıradanlaştırılmasından kaynaklanıyor.

∗∗∗

BİLEŞİK EYLEMLER

“-yor… olmak” kalıbının Türkçede hiç kullanılmadığını söyleyemeyiz. Az kullanılan bir kalıp olsa da Türkçenin sözvarlığı içinde bileşik eylem türü olarak yer alıyor. Benim de Trabzon Lisesi’nde Türkçe öğretmenim olan değerli Dilbilimci Mazhar Kükey, “Türkiye Türkçesinde Bütün Yönleriyle Eylemler” kitabında bu konuyu ayrıntılı biçimde incelemiş. Mazhar Hoca, “-yor… ol-” kalıbıyla ilgili olarak Cemal Süreya’dan şu örnek tümceyi veriyor:

“Günümüzdeki dergiler de genç kuşak için ayrı anlam taşıyor olmalı.” (s. 47)

Bu yapı, Türkçe dilbilgisinde, “eylemin eylemle oluşturduğu bileşik eylem” türüne giriyor. Kuralı da şöyle açıklıyor hocamız:

“Bir eylemin şimdiki zamanının tekil 3. kişisinin yardımcı eylemiyle yaptığı bileşik eyleme ‘-yor ol- yapılı bileşik eylem’ adı verilir.

Örnek tümceler: Taşıyor olmalı, şaka ediyor olmalı…

Tanımdan ve örneklerden de anlaşılacağı gibi, bu yapı ancak “eylemin şimdiki zamanının 3. tekil kişisi” durumunda sözkonusudur.

O nedenle “-yor olmak” bileşik eylemiyle tümce kurarken sözlerimizin “plaza jargonu”– na kaymaması için çok özenli davranmamız gerekiyor.

HAFTANIN NOTU

CHP’nin Nobel aymazlığı!

“Nobel Barış Ödülü”, bu yıl Venezuela’nın Trump ve Netanyahu hayranı sözde “muhalefet lideri” Maria Corina Machado’ya verildi. Ülkesinde ABD’nin darbe girişimlerini destekleyen bu karşıdevrimci ve işbirlikçi politikacı, ödülünü Trump’a armağan ederek daha başta gerçek kimliğini açığa vurmuş oldu.

Nobel Ödülleri’nin iyice cılkı çıkmışken, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nden yapılan açıklamayla Machado’nun övgü dolu sözlerle kutlanması, CHP tabanında bile şaşkınlık yarattı. Machado’yu “demokrasi kahramanı” olarak selamlayan İmamoğlu’nun ekibi, bu kişinin Chavez’i ve Maduro’yu devirmek için CIA operasyonlarında görev aldığını ve İsrail’in Gazze’deki soykırımını desteklediğini bilmiyor mu?

Meydan mitinglerinde sosyalistlerin sloganlarını haykıran CHP yöneticilerinin, öte yanda bir faşiste selam göndermeleri açıklanabilir bir çelişki değildir. CHP’nin gelecek tasarımları konusunda ciddi kaygı uyandıran bu tür aymazlıkların, Ekrem İmamoğlu’na verilen demokratik desteği de azaltacağı unutulmamalıdır.