Talan edilen topraklar için miting düzenlendi: ‘Gasp ettiğiniz tapular alnımızın teri’

Ebru ÇELİK 

Hatay’ın Samandağ ilçesi Kurtderesi Mahallesi’nde, narenciye ve zeytinliklerinin yok edilmesine karşı direnç büyüyor.

Mahalleliler dün saat 15.00’te alanlarda buluşarak miting düzenledi. Sökülen ağaçları ve TOKİ inşaatı için iptal edilen tapulu arazilerinde gerçekleşen mitinge çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti destek verdi; İstanbul Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan seçilmiş Hatay milletvekili Şerafettin Can Atalay da cezaevinden gönderdiği mektupla Kurtderesi mitingine dayanışma mesajı yolladı. Samandağ Belediye Başkanı Ekrem Karaçay da mitinge katılarak destek verdi. 

BİZ TAPULARIMIZI BAKKALDAN ALMADIK

Mitingde çok sayıda kişi söz aldı. Ellerinden arazileri alınan yaşlı kadınlar da mikrofonu alıp Arapça konuşmalar yaparak tepkilerini dile getirdi. Tapusu iptal edilen yurttaşlardan biri sahneye tapusuyla beraber çıkarak “Biz bu tapuları bakkaldan almadık. Alnımızın teriyle aldık. Bu tapunun üzerinde yazan bilgileri ise çöplerden toplamadık” diyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Günler, aylardır sabahtan akşama kadar burada nöbet tuttuk. Tapulu arazilerimizi bize geri vermedikleri sürece de bu mücadelemiz sürecek. Sabahın 7’sinden gece yarısına kadar buradayız. Topraklarımızın, ağaçlarımızın başındayız. Mücadelemizi sürdüreceğiz.” 

TOPRAKLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ

Tertip Komitesi adına açıklama yapan Pelin Aksu ve Seyhan Nural, katılımcılara seslenirken, “Topraklarımızın, zeytin ve narenciye bahçelerimizin, çocuklarımıza bırakacağımız doğanın gasp edilmesine; şirketlerin ve TOKİ’nin kâr hırsına kurban edilmesine artık dur demek için buradayız” dedi. “Bu topraklar bizim. Bu ağaçlar bizim. Zeytinimiz, portakalımız, mandalinamız sadece bir gelir kaynağı değil atalarımızın emeği, mahallemizin kimliği, geleceğimizin güvencesidir. Birkaç şirket yetkilisi masada karar verirken bizim ekmeğimiz, soluduğumuz hava, suyumuz ve yeşilimiz yok sayılamaz” diye konuştu. 

Komite mitingde taleplerini de şu şekilde sıraladı: 

•Arazilerimize yönelik bütün kesimler, hafriyat ve inşaat faaliyetleri derhal durdurulsun. 

•Şirketlerin ve TOKİ projeleri adı altında yapılan hukuka aykırı el koymalar, acele kamulaştırma uygulamaları ve ranta dayalı planlar iptal edilsin; gasp edilen topraklar halka geri verilsin. 

•Kesilip sökülen zeytin ve narenciye ağaçlarının telafisi için acil toplu ağaçlandırma programı başlatılsın. 

•Her proje için bağımsız, şeffaf ve halkın katıldığı bir ÇED süreci yürütülsün; kararlar halkın rızası alınmadan uygulanmasın. 

•Arazilerimizin gaspına aracılık edenler hukuken ve idari olarak soruşturulsun; TOKİ ve şirketler hesap verene dek takipteyiz. 

•Mahallemizle görüşülmeden hiçbir proje hayata geçirilmesin; gerçek zarar görenlere adil tazminat ve onarıcı çözümler sağlansın. 

Taleplerin okunmasının ardından Komite, “Bunlar sadece bizim isteklerimiz değil; yaşanabilir bir çevre, adil bir gelecek talebinin somut maddeleridir” diyerek sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. “Biz öğrenmişiz. Biz yalnızca bağırmıyoruz, belge istiyoruz; yalnızca itiraz etmiyoruz, çözüm istiyoruz. Eğer yetkililer bizi muhatap almak istemiyorsa, sesimizi daha güçlü duyuracağız: imza kampanyaları, hukuki başvurular, demokratik ve barışçıl direniş yollarıyla hakkımızı arayacağız. Bu mücadele sokakta, mahallenin kapısında, adliyede her yerde sürecek” ifadelerini kullandı. 

Komite, konuşmasının bir bölümünde ekoloji mücadelesinin ülke genelindeki örneklerine de atıfta bulundu: “Artvin’de ormanların talanına karşı duran ve bu uğurda yaşamını yitiren Reşit Kibar’ı anıyoruz. Okmeydanı, Mağaracık, Akbelen ve sayısını burada sayamadığımız pek çok direniş; artık bu ülkede simgeleşen, herkesin bildiği mücadelelere dönüştü. Er ya da geç kazanan, toprağına, doğasına, emeğine, yaşamına ve geleceğine sahip çıkanlar, direnenler olacaktır.” 

DOĞAYA, TOPRAĞA VE ADALETE SAHİP ÇIKIN

Can Atalay ise Samandağ Kurtderesi Mahallesi direnişini selamlayarak başladığı mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Yaşadığımız yer sadece taş ve topraktan ibaret değil; bu topraklar bizim tarihimiz, bizim emeğimiz, geleceğimiz ve en önemlisi onurumuzdur! 

Kurtderesi halkı, yıllardır kendi elleriyle emek verdikleri narenciye bahçelerinden, zeytinliklerinden ve mandalinalarından koparılmaya çalışılıyor. Acele kamulaştırma kararlarıyla, tapulu mülkler ellerinden alınmak isteniyor, ağaçlar kesiliyor, doğaları yok ediliyor. Mahalle sakinleri gece-gündüz nöbetler tuttular, iş makinelerinin önünde durdular, sökülen ağaçların yerine fidanlar diktiler. Her fidan, bir umut, bir direniş nişanesi oldu. 

Üzgünüm! Çünkü orada olamıyor, direnişinize omuz veremiyorum. Gelin, bu mücadeleye omuz verin! Gelin, doğaya, toprağa ve adalete sahip çıkan bu yiğit insanlarla dayanışma içinde olun! Kurtderesi halkı yalnız değildir!” 

Hatay Samandağ’da bulunan Kurtderesi Mahallesi’nde TOKİ için yurttaşların tapularının iptal edilmesinin ardından ağaçlar sökülerek talan edilmişti. Dün gerçekleşen mitinge yurttaşlar tapularını getirerek tepki gösterdi.