Suç, toplumun içine yerleşmiş ve kaçınılmaz bir olgudur. Her insan zaman zaman suç işler; kimisi birinin dedikodusunu yapar, kimisi taciz eder, kimisi yalan söyler. Bana göre, karşımızdaki insanlara zarar verecek her davranış suç olarak değerlendirilebilir. İşlenen suçlar kişide olumsuz psikolojik etkiler yaratabilir; ümitsizlik, topluma karşı olumsuz bir bakış açısı veya öfke gibi durumlar doğurabilir. Öte yandan, bu deneyimler bazen bizi daha tedbirli ve dikkatli olmaya da yönlendirebilir. Elbette suçu meşrulaştırmıyorum, fakat yok edilemeyeceğini vurgulamak istiyorum. Farkındalık, bizi daha güçlü kılar. Suçu yok edemeyiz, ancak suç oranlarını azaltabiliriz ve bu noktada eğitim en temel unsurdur.
Günümüzde toplumun anlayışıyla birlikte suç kavramı giderek büyümüştür. Kıyafetten siyasete kadar aşılanan her algı, farkında olmadığımız insanları suça yönlendirebilir. Merak duygusu bazen, bize doğrultulmuş bir silah gibi davranabilir. Örneğin, birçok yasaklı siteye erişim oldukça kolaydır ve sayısız olumsuz içerik barındırır. Hayattaki anlam arayışını kaybetmiş birçok insan, bu uyaranların etkisi altında kalır. Amaçsız ve yolunu kaybetmiş bireyler, meraklarından birini dövebilir, çalabilir, hatta cinayet işleyebilir. Toplumda bunun birçok örneğini görmek mümkündür. Bazı bireyler sağlıklıyken bir tecavüzcü veya tacizciye dönüşebilir. Elbette bu durum, kişinin tüm yanlışlarını ortadan kaldırmaz; fakat insanın içinde barındırdığı hayvani dürtüleri harekete geçirebilir.
Doğuştan suçu seven insanlar da vardır; onların ahlak ve doğru anlayışı suç işlemektir. Korkuları yoktur. Hiçbir şeyden korkusu olmayan biri, potansiyel bir suçluya dönüşebilir. Bazıları böyledir, bazıları ise tetiklenir. Üsttekilerin görevi, bu tetikleyicileri ortadan kaldırmaktır. Örneğin, ailevi problemler yaşayan sevgisiz bir çocuğu ele alalım. Medya sayesinde yasaklı içeriklere kolayca eriştiğini ve zihninin etkilendiğini düşünelim. Ailede yaşadığı problemler ile sosyal medyanın karanlık tetikleyicileri birleştiğinde neler olabileceğini göz önünde bulundurabiliriz.
Bizi insan yapan en önemli yetilerden biri, içimizde barındırdığımız potansiyel kötülüklere karşı ahlak ve bilgi sahibi olmamızdır. Bu yetileri ortadan kaldırırsak, suç kaçınılmaz olur. Çözüm olarak karanlık içeriklere erişim sınırlanmalı; okullarda sorunlu çocuklar tespit edilip eğitimler verilmelidir. Bu bireyler topluma kazandırılmaya çalışılmalıdır. Kirlenmiş dünyayı daha fazla kirletmemek adına çok sayıda tedbir alınmalıdır.
NOT: Bu yazımda suçu meşru hale getirmiyorum. Toplumun gerçeğine değinerek farklı bir bakış açısıyla ele almak istedim.
SUÇUN KAÇINILMAZLIĞI was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.
