** Mesih dizisi ve İşte İnsan kitabı hakkında spoiler içerir. **
Dizi Afişi
Çoğumuz hayatımızda veya bu dünyada bir kurtarıcının gelip her şeyi düzelteceğini, savaşları, açlığı ve zulmü bitireceğini bekliyoruz. Ama günümüz şartlarında gelen kurtarıcıyı nasıl tanıyacağız, bunu kaçımız düşündü? Messiah dizisiyle bu konuyla ilgili düşüncelere dalıyoruz. Sosyal medyada her şey algıyken, gerçek ve sahte mucizeyi ya da gerçek ve sahte mesihi nasıl ayırt edeceğimizi kaçımız düşündü?
Diziyi izlerken aklıma Michael Moorcock’un orjinal adı Behold the Man olan İşte İnsan kitabı geldi. 1967’de kısa roman alanında Nebula ödülü alan bu kitapta bir araştırmacı, Hz. İsa’yı anlamak için zaman yolculuğuna çıkar ve çok farklı gerçeklerle karşılaşır; dönemin kurtarıcı beklentisi yüzünden kendisi İsa’ya dönüşür. Diziyle birebir paralel olmasa da, ortak noktaları ve sorgulatma biçimleri benzer; her iki eserde de toplumun kurtarıcıyı beklemesi ve verdikleri tepkiler ön planda.
Messiah dizisi 2019’da Netflix’te yayımlanan 10 bölümlük bir drama dizisi. Ortadoğu’da ortaya çıkan gizemli bir kişinin bazıları tarafından Mesih kabul edilmesi sebebiyle bunun dünyada oluşturduğu sosyal, dini ve politik etkiler anlatılıyor.
Dizide insanların en ufak sıradışı olayı mucize sayıp peşinden gitmesi ilginç. Gözümüze ne kadar da güveniyoruz; çoğumuz David Copperfield’ın uçma sahnesiyle büyümedik mi?* İnsan gördüğüne mi, duyduğuna mı daha çok güvenmeli? Yoksa artık her görüp duyduğumuzu “gerçek mi?” diye defalarca test mi etmeliyiz? Dizi sadece on bölümden oluşuyor ve izleyici sürekli “Aa, gerçek olabilir mi, yok yok sahtekar” düşüncesiyle ikilemde kalıyor. Tam karar vermişken, yine şüpheli bir sonla bitiyor. Spoiler verdim mi bilmiyorum; sanırım başlık altına “spoiler içerebilir” yazmam gerek. (yazdım) Hem kitap hem film için. Dizi ilk sezondan sonra devam etmemiş. Birkaç habere göre dini teması tepki çektiği için ya da ekonomik sebeplerle.
Özellikle çocuğu hasta olan kadının Mesih’in peşinden gitmesi, bence dizideki en anlamlı kabullenmelerden biriydi. İnsan çaresiz kalınca her yolu dener, evet; ama hepimizin çaresizliği bu kadar büyük mü? Onca insanın inanması için sıradışı bir şey mi görmesi gerek? Yoksa bazı yorumlarda geçtiği gibi, Şakk-ı Kamer bir mucizedir; fakat o parmak hareketi de bir mucizedir. O da Allah’ın yaratmasıyla oluşmuş bir eylemdir, tıpkı ayın yarılması gibi. Bunu düşünüp kendimize gelmemiz gerekmez mi?
Artık insanlık olarak şunu kabullenmemiz lazım: “Söylenecek her şey söylendi, nothing new under the sun.”* Hepimiz kendi hayatımızı bir mucize olarak görüp yola öyle devam etmeliyiz.
Leyla
*David Copperfield Flying Levitation Youtube videosu
*Eski Ahit’in Vaiz (Ecclesiastes) kitabı 1:9
Senin Mesihin Ne Kadar Gerçek? was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.
