Dr. Nilüfer USTAEL*
1991’de Sungurlu’da hekimliğe başladığım yıllarda dilimize girmişti “şirket” kelimesi. Muzaffer beyimiz vardı hastane personeli. Yıllarca acilde çalışmıştı. Biz çömez hekimlere yereli öğreten, yol gösteren sağ kolumuzdu. Terzimiz önlüklerimizi, çarşafları dikerdi. Önce muzafferleri aldılar, şirket personelleri geldi; deneyimsiz, kıdem tazminatları artmasın diye sıkça değiştirildikleri için adlarını bile öğrenmediğimiz. Yemek şirketi, güvenlik hizmetleri derken şirketlerle ilişkimiz arttı. Araç kiralama şirketi, laboratuvar hizmeti şirketi, görüntüleme hizmeti şirketi, yazılım şirketi, nükleer tıp hizmetleri şirketi. Yetmedi hastaneler kapatıldı, hastane işletmeleri şirketlere (KOİ şehir hastaneleri) geçirildi. Hekimler, hemşireler ve hastalar dışında her şey şirket oldu.
∗∗∗
Kamu idarecileri sevdi bu şirket işini. ‘Niye kurmuyoruz?’ dediler. Sağlık turizmi ciddi rant alanıydı. Sağlık Bakanlığı alanı düzenlemek için devreye girdi ve USHAŞ (Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.) 663 sayılı Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında KHK ile kuruldu. 4 Şubat 2019’da faaliyete geçti. USHAŞ, özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket ancak, hisseleri tamamen Hazine’ye ait ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmaya başladı. Bakanlık USHAŞ aracılığı ile kamusal yetki kullanarak piyasa aktörü gibi davranmaya başladı.
Tanımlı görevleri: Uluslararası sağlık turizmi alanında tanıtım, koordinasyon, yönlendirme; uluslararası sağlık hizmetlerinde aracılık faaliyetleri, kamu ve özel sektörde uluslararası sözleşmeler yapmak, süreçleri desteklemek; yetki belgesi düzenlemek; başvurulara cevap, anlaşmazlık çözümleri, sorun tespiti ve önleyici tedbirler almak; sağlık sistemleri, finansman, PPP modelleri, danışmanlık ve proje uygulamaları yürütmek. Yurtdışında sağlık kuruluşu açmak, işletmek, ortaklık kurmak; bina inşa ve tıbbi malzeme tedariki yapmak; sağlık meslek eğitimi için eğitim kurumlarına uluslararası öğrenci temini, yurtdışında eğitim kurma, teşvikler geliştirme, uluslararası öğrenciler ve eğitim kurumlarını desteklemek; kongre, seminer, araştırma ve yayınlarda yer almak; standart, akreditasyon, fiyat ve mevzuat konularında işbirliği ve öneriler; politika, strateji, hizmet standardı ve hukuki düzenlemelerde bakanlığa öneride bulunmak.
USHAŞ, kanuna göre Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi değildir. Ancak yönetim kurulunda görev alanlara kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen tutarda ödeme yapılır. Ne şimdi KİT mi değil mi? Oldukça geniş ve sağlık turizmi faaliyetlerini de aşan bir yapı olan şirketi çözmek derin araştırmalara muhtaç görünüyor.
Şimdilik sağlık turizmi ile ilgili faaliyetlerinin bir kısmına bakalım. 26.04.2025 tarihli Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkındaki Yönetmeliğe göre ülkemize tedavi olmaya gelenler, turist olarak geldiği halde sağlık ihtiyacı olanlar, hatta T.C. vatandaşı olup yurt dışında ikamet eden kişiler acil dışındaki tüm sağlık hizmetlerini USHAŞ’ça akredite kuruluştan almak zorundadır. USHAŞ’a aracılık belgesi verme, yabancı hasta yönlendirme gibi görevler aslında simsarlık görevi verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’na göre simsar, iki taraf arasında bir sözleşmenin kurulmasına aracılık eden kişidir ve ticari karşılığı vardır. Sağlık alanında 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 6023 sayılı TTB Kanunu ve Hekimlik Meslek Etiği Kuralları hasta yönlendirme, aracılık ve ticari kazanç sağlama yani simsarlığa izin vermez. Sağlık Bakanlığı’nın Reklam ve Tanıtım Yönetmeliği, “aracılık” ve “hasta çekme” faaliyetlerini yasaklar. USHAŞ’a verilen özel yetkiler, tüm bu yasaklara aykırıdır ve hekim özerkliğine zarar getirir. Hastanın seçimini ticari kriterlere göre yönlendirmesi riskini yaratır.
∗∗∗
Bir de “HealthTürkiye” var. USHAŞ’ın uhdesinde, Sağlık Bakanlığı-Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulmuş, resmi sağlık turizmi markası ve bir web portalına ( sahip. Türkiye’ye gelecek hastalar tek giriş noktası olarak bu portalı kullanmak zorundalar. Yine sağlık turizmi faaliyeti yürüten kamu ve özel sağlık kuruluşları, aracı kurumlar, danışmanlık ve yönlendirme yapan gerçek/tüzel kişiler için de HealthTürkiye sistemine kayıt zorunluluğu var. Kayıt ve belge düzenleme işlemleri USHAŞ’ça yürütülmektedir.
Hasta memnuniyet anketleri ile hastaların tedavi süreçleri değerlendirilmekte, hizmet sunanlar gerektiğinde yaptırımlara maruz kalmaktadır. Hastalar yalnızca sisteme kayıtlı kurumlardan hizmet alabilmektedir. Tam bir simsarlık faaliyeti. Reklam ve tanıtım yetkisi ile kayıtlı kurumlar, uluslararası tanıtımda HealthTürkiye markasında görünürlük kazanır. Sağlık turizminden doğan gelir akışı kayıt altına girer. Yabancı hastanın kimlik, iletişim, seyahat ve konaklama bilgileri, memnuniyet ve şikâyet kayıtları, tanı-uygulanan tedavi ve işlemler, kullanılan ilaç ve tıbbi cihazlar, tedavi süresi ve sonuç bilgileri, hastanın sağlık kuruluşundaki tüm işlem geçmişi HealthTürkiye portalına kayıt edilmek zorundadır. Ne diyorlar: Hastalar portalda tedavi seçeneklerini öğrenebilir, karşılaştırabilir, maliyet hesaplayabilir ve seyahat planlarını yapabilir. Ne büyük kolaylık değil mi?
Oysa sağlık verileri KVKK kapsamında “özel nitelikli kişisel veriler”dir ve açık rıza ile işlenebilir. USHAŞ kamu tüzel kişiliği adına hareket ettiği için “kanunla verilen görev” istisnasına dayanıyor. Böylece ticari yarar uğruna kontrolsüz veri işlenmesi, bunların merkezi sistemde toplanması ile; verilerin sağlık hizmetinin ticarileştirilmesi amacıyla kullanılma riski, yurtdışı kurumlarla paylaşılmasının KVKK ve uluslararası veri güvenliği ilkeleriyle çelişebilmesi, hekim-hasta mahremiyeti meslek etiğine aykırılık gibi sonuçlar görmezden gelinmektedir.
Peki USHAŞ’ın geliri nereden? Yetki Belgesi Ücreti, portalı için sistem kullanım bedeli, aracılık/koordinasyon payı, tanıtım/organizasyon katılım payları gibi ücretleri vs… Faaliyet raporlarında “aracılık hizmet gelirleri” kalemi var. Başka? Bilmiyoruz. Çünkü şeffaf değil.
Kamu hastanelerinde durum nedir? Gelen yabancı hastaların ödemeleri, döner sermaye gelirleri üzerinden kaydediliyor, doğrudan yabancı hasta tarafından yapılıyor. İnanılmaz ama bazı üniversite hastanelerde bu hizmetin aracı kuruma ihale edildiği, faturanın aracı kurumdan tahsil edildiği, hastanın aracı kuruma ödemeyi yaptığı biliniyor. Aracı kurumun hastadan hangi tarifeden ücret aldığı muamma. USHAŞ, burada da “yönlendirme, tanıtım ve aracılık hizmeti” kapsamında pay alıyor mu? Bilmiyoruz.
∗∗∗
Kamu niye şirket kurar? Kamu yararı? Kapalı bir kutu olan USHAŞ’ın gelirlerinin kullanımında şeffaflık yok, bağımsız denetime açık değil. Gelirleri, doğrudan kamu bütçesine aktarılmamakta, şirketin kendi bütçesi içinde değerlendirilmektedir. Bu nedenle, gelirlerin “kamu yararı” için kullanılacağı yönündeki söylem hukuken zorunlu bir güvenceye dayanmamaktadır. Bilinmelidir ki kamu yararı yalnızca ekonomik kazanç değil; hizmete erişimde eşitlik, hekim özerkliği ve hasta hakları ile de ölçülmelidir.
USHAŞ’ın bu açıdan faaliyetleri çok tartışılacak gibi görünüyor.
*Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi