Papa 14. Leo, Volkswagen Arena’da düzenlenen ayini yönetti. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı ayinde Katolik, Ortodoks ve Ermeni Kilisesi’nden rahipler hazır bulundu.
Papa, yaklaşık iki saat süren ayinde yaptığı konuşmaya Noel’in Hristiyanlar için önemini vurgulayarak başladı. 1700 yıl önce İznik Konsili’nden bahseden Papa “Noel öncesi dört haftayı (advent) başlatıyoruz” dedi.
“BOĞAZ ÜZERİNDEKİ ÜÇLÜ KÖPRÜ YAPISI, BİRLİĞİN İNŞA EDİLMESİNDE ORTAK ÇABALARIMIZIN ÖNEMİNİ HATIRLATIYOR”
Konuşmasında barış vurgusu yapan Papa 14. Leo, yolcuğunun logosunda yer alan Boğaz Köprüsü’nü örnek göstererek şunları söyledi:
“Barışın hüküm sürdüğü bir dünya hayal edin. Onlar kılıçlarını sabana, mızraklarını budama kancalarına çevirecekler. Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, artık savaşmayı öğrenmeyecekler. Bugün bizim için bu çağrının ne kadar acil olduğunu, barışa olan ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu bir düşünün. Bunu daha iyi anlamak için, bu yolculuğun logosuna bakalım; burada seçilen imgelerden biri de bize Boğaziçi’ni aşan ve iki kıtayı, Asya ve Avrupa’yı birleştiren ünlü büyük bir viyadüğü hatırlatıyor.
Zaman içinde iki başka geçiş daha eklenmiş ve artık iki kıta arasında üç bağlantı noktası var. Bunlar etkileyici ve görkemli görünse de ortaya çıktıkları muazzam yapıya kıyasla ne kadar küçük ve kırılgan olduklarını gösteriyor. Boğaz üzerindeki üçlü köprü yapısı, birliğin inşa edilmesinde ortak çabalarımızın önemini hatırlatıyor: Topluluk içindeki ilişkilerimizde, diğer Hristiyan mezheplerinden üyelerle ekümenik ilişkilerde ve kardeşlerimizle karşılaşmalarımızda. Bu üç bağı gözetmek, güçlendirmek ve mümkün olan her şekilde genişletmek hepimizin görevi”
“BOĞAZ’DAKİ KÖPRÜLER GİBİ, BİRLİK DE BAKIM, ÖZEN VE SÜREKLİLİK İSTER”
Papa, Türkiye’deki Hristiyanlık yorumlarına değinerek birlik mesajı verdi.
Papa 14. Leo, şunları kaydetti:
“Bu ülkede dört farklı litürjik geleneği kapsar: Latin, Ermeni, Keldani ve Süryani. Her biri kendi manevi, tarihsel ve kilise zenginliğini sunar. Bu farklılıkların paylaşılması, Mesih’in gelininin yüzünün en güzel özelliklerinden birini, yani katoliklik ve birliği açıkça gösterir. Bizleri sunu etrafında birleştiren birlik, Tanrı’dan bir armağandır; öylesine güçlü ve yenilmezdir ki, O’nun lütfunun eseridir. Ancak, zaman içinde bu birliğin gerçekleşmesi bizim çabalarımıza emanet edilmiştir.
Bu nedenle, Boğaz’daki köprüler gibi, birlik de bakım, özen ve süreklilik ister; böylece temelleri sağlam kalsın ve zaman ile zorluklar tarafından sarsılmasın. Gözlerimizi vaat edilen dağa, yani varış noktamız ve annemiz olan göksel Kudüs’ün imgesine çevirelim. Öyleyse, bizi birbirimize bağlayan bağları beslemek ve güçlendirmek için elimizden gelen her çabayı gösterelim, böylece birbirimizi zenginleştirebilelim.”
“DÜNYA, DİNİ NEDENLERLE YERİNDEN EDİLMİŞ, MAZUR GÖSTERİLEN SAVAŞLAR VE ZULÜMLERLE DOLUDUR”
“Litürjinin önerdiği ikinci birlik noktası ise hümanizmdir” diyen Papa, “Papa Yuhanna’nın sözleriyle, İsa Mesih’in göksel Baba’dan dilemiş olduğu, büyük ve kutsal birlik gizeminin, onun tutkulu duaları ve kurbanının arifesinde gerçekleşmesini dilerken, bugün birliğe “evet” cevabımızı yeniliyoruz. ‘Öyle ki hepsi bir olsun.’ Azizler kimlerdir? Tanrı Sözü’nün bizi çağırdığı üçüncü birlik bağı, Hristiyan olmayan toplulukların üyeleriyle olan bağdır. Dünya, dini nedenlerle yerinden edilmiş, mazur gösterilen savaşlar ve zulümlerle doludur” ifadelerini kullandı.
Ziyaretlerine yarın da (30 Kasım Pazar) devam edecek Leo, öğleden sonra Atatürk Havalimanı’ndan uçakla Beyrut’a gidecek.