Özel hastanelerin soygunu Sayıştay raporunda: Apaçık vurgun

Sosyal Güvenlik Kurumu 2024 Yılı Sayıştay Denetim Raporu geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Raporda ağırlıklı olarak idari ve mali bulgular yer alıyor. En sonda da “Özel Sağlık Hizmet Sunucularına Uygulanan Hasta Kabul Edilmeme Cezasının Yetersiz Olması ve Hastalara Yeterli Bilgilendirmenin Yapılmaması”na yer verilmiş.

Önce kısaca onu aktarayım.

Kurum ile özel sağlık hizmet sunucuları arasında imzalanan 2024 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi’nin 8.1.1’inci maddesinde; Sağlık Hizmet Sunucularının (SHS), doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı kimlik tespiti işlemlerini de yaparak Kurum mevzuatına uygun olarak kabul etmek zorunda oldukları, kabul edilmeyen hastaya kabul edilmeme gerekçesinin SHS yetkilisinin imzasıyla yazılı olarak bildirileceği, kabul edilmeyen hastanın yazılı olarak Kuruma müracaatı halinde SHS tarafından belirtilen gerekçenin Kurum tarafından uygun bulunması gerektiği, aksi takdirde her bir hasta için 31.692 TL ceza uygulanacağı ve tespit edilen fiilin açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edileceği belirtilmiştir.

Yapılan incelemede bazı özel hastanelerin ceza tutarının düşük olmasından faydalanarak, hastalardan yüksek ücret almak amacıyla bazı ameliyatlarda hastaları ‘özel hasta’ veya ‘ücretli hasta’ gibi çeşitli isimlerde kabul ettiği, bu hastaları SGK anlaşması kapsamından çıkarıp yasal olarak alabilecekleri ücretlerin üzerinde ücret aldıkları tespit edilmiştir. Hasta tarafından şikâyete konu edilse bile ceza tutarı düşük olduğu için hastaneler bu durumdan kazanç sağlamaktadır.”

∗∗∗

Yani ne oluyormuş?

Diyelim ki sigortalı bir hasta ameliyat için bir özel hastaneye başvuruyor ve bu ameliyat da SGK’nın ödeme kapsamında. Bu durumda özel hastanenin o hastayı kabul edip ameliyatını yapması gerekiyor. Bunun karşılığında hastadan bir ücret alabilir ama bu ücret de SGK’nın belirlediği ücretin en fazla iki katı kadar olabilir.

Ve diyelim ki özel hastane hastadan daha çok para sızdırmak istiyor. Bu durumda “O ameliyatı SGK karşılamıyor”, “Bizim o branşta SGK anlaşmamız yok” gibi bahanelerle hastayı doğrudan ücretli hasta kategorisine sokuyor ve ameliyatını paralı olarak yapıyor.

Hasta durumun farkına varıp da SGK’ya şikayette bulunursa ne oluyor? SGK o özel hastaneye, geçen yılın fiyatıyla, 31.692 TL ceza kesiyor.

Peki bir özel hastane nasıl oluyor da bu cezayı ödemeyi göze alıp böylesi bir yola başvurabiliyor?

∗∗∗

Sayıştay Raporu son sorunun cevabını somut bir olay üzerinden örneklemiş.

“Örneğin endometriyoma ve endometriyozis operasyonu kapsamında bir özel hastaneye başvuran hastanın ameliyatı SGK anlaşması kapsamından çıkartılmış, ücretli hasta adı altında hastadan 120.000 TL ilave ücret alınmıştır. Hasta tarafından SGK’ya yapılan şikâyet sonucunda gerçekleştirilen incelemede, endometriyoma ve endometriyozis operasyonlarının SGK anlaşması kapsamında kuruma fatura edilebilecek ve hastanenin bu durumda en fazla 15.000 TL ilave ücret alabilecek olmasına rağmen, hastanenin ceza riskini kabul ederek hastadan 120.000 TL ilave ücret aldığı görülmüştür. Bu durumda hastane ceza tutarı ve ameliyat ücreti tutarı düşüldüğünde 120.000 TL – (15.000 TL + 31.692, TL) = 73.308 TL kazanç elde etmiştir.”

Yani ne olmuş?

Güya SGK usulsüzlüğü tespit edip cezayı kesmiş ama gene de özel hastane kazanmış. Hem de normalde kazanacağının beş katına yakın kazanmış.

Apaçık vurgun!

∗∗∗

Aslında bu vurgun ilave ücret soygunu yanında devede kulak bile sayılmaz ama gene de özel hastanelerin Sayıştay’ın radarına girmesi iyi olmuş. Umarım ve dilerim gelecek yıllarda diğer yolsuzluklar da yer alır.

Yalnız, Sayıştay vurgunu tespit etmiş de SGK ne yapmış?

Para cezasının 31.692 TL olan tutarını 2025 yılında 45.614 TL’ye çıkarmış, maddede yer alan “her bir hasta” ifadesini “her bir başvuru” şeklinde değiştirerek sözde cezai şartı ağırlaştırmış ve de SGK il müdürlüklerine ilave ücret hesaplanması için uyarıda bulunmuş!

Peki, Sayıştay vurgunu tespit etmiş de çözüm için ne önermiş?

Sayıştay’a göre cezanın, maktu tutarın haricinde hastalardan fazla alınan ücretin belirli bir oranında ceza uygulanması yoluyla arttırılması ve hastalara fazla alınan ilave ücret tutarı hakkında yeterli bilgilendirmelerin yapılması gerekiyormuş.

∗∗∗

Tabii ki ne SGK’nın aldığı sözde önlem ne de Sayıştay’ın önerisi bu vurgunu engellemez. Çünkü Yenidoğan Çetesi olayında da gördüğümüz gibi ortada arızi değil yapısal bir sorun var. O nedenle AKP, SGK’nın kasasını özellere açtığı günden beri bu yolsuzlukların sonu gelmiyor.

SGK’nın özel hastanelerle her türlü bağını kesmedikçe de kumardaki “Her zaman kasa kazanır!” kuralı misali bu soygun çarkı böyle devam eder.

SGK ilk olarak bu türden dolandırıcılık yapan özel hastanelerle sözleşmesini iptal etmeli, sonra da özelden hizmet satın almaktan tamamen vazgeçmelidir.

AKP öncesi olduğu gibi.