Ordu'da "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi: "Sandığı önümüzde adayımızı da yanımızda istiyoruz"

CHP’nin Tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı ve Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna son verilmesi ve erken seçim talebini yinelemek amacıyla düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 67’ncisi yarın Ordu’da yapılacak. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşma yapacağı miting, Cumhuriyet Meydanı’nda saat 15.00’da başlayacak.

CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, yarın Ordu’da düzenlenecek “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine ilişkin “Sayın Genel Başkanımızı, Ordulular büyük bir coşkuyla, büyük bir kalabalıkla karşılayacak ve Tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya oradan mesajımızı Sayın Genel Başkanımızın aracılığıyla da iletmiş olacağız” dedi.

Miting öncesinde açıklamalar yapan CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, şunları söyledi:

“Miting tarihi açıklandıktan itibaren İl Başkanımızın başkanlığında bütün ilçe başkanlarımızla birlikte yoğun bir çalışma ortaya koyuldu. Duyuru anlamında bütün iletişim organları kullanıldı. Afişler, pankartlar, televizyonlar, gazeteler, aynı zamanda sokak gezileri yaptık, sokak ziyaretleri yaptık, cadde ziyaretleri, vatandaşlarımızı, esnaflarımızı ziyaret ettik. Sayın Genel Başkanımızın yarın yapacağı mitinge davet ettik. Duyurularımızı bu anlamda gerçekleştirdik. Miting alanımız bu gece, yarına hazır olacak alanın mitinge hazır hale getirilmesi için. Onun dışında zaten birçok alanda da duyuru pankartları asıldı. Vatandaşımız da hemen hemen şu anda büyük ölçüde yarın saat 15.00’da mitingin yapılacağı bilgisi var. Çalışmalarımızı şu anda yine devam ettiriyoruz. Çok geniş bir katılım bekliyoruz. Bütün ilçelerimizden şu anda arayanlar var. ‘Nasıl geleceğim? Hani araç kaldırıyor musunuz?’ veya ‘Kendi aracımla mı geleceğim?’ diye soranlar var. İnanıyorum ki Ordulu hemşehrilerimiz, il dışında olanlar da dahil olmak üzere yarın o meydanı hınca hınç dolduracak ve Sayın Genel Başkanımızı can kulağıyla dinleyecek.

“TOPLUMUN BÜTÜN KESİMLERİ ARTIK BU İKTİDARDAN KURTULMAK İSTİYOR”

Mitinge davet noktasında birçok iş yerini ziyaret ettik, birçok alanda bulunduk. Duyurularımızı yaparken herkes, ‘Bir an önce seçim’ diyor. ‘Bir an önce seçime gidilsin, kurtulalım’ artık diyor. ‘İlallah dedik’ diyor. İşçisi aynı şeyi söylüyor. Çiftçisi aynısı söylüyor. Emeklisi aynısını söylüyor. Kısacası toplumun bütün kesimleri artık bu iktidardan kurtulmak istiyor. Gittiğimiz birçok yerde ‘seçim yaptırın’, ‘bir an önce sandığı getirin’ diye talepleri var. Bu halkta da artık geniş bir kabul görmüş durumda. Belediyelerimize yapılan haksızlığın da farkında. Artık onlar ne kadar kumpas kurarsa kursun, ne kadar yargı sopasıyla belediyelerimizi dizayn etmeye çalışırsa çalışsın yaptıkları haksızlıkları, hukuksuzlukları biliyor. Hatta bugün saha gezerken bir vatandaşımız, ‘Bunlarda hiç mi yok? hep CHP’li belediyelerde mi var usulsüzlük, yolsuzluk, haksızlık. Yani hiçbir AKP’li belediyede yok mu?’ dedi. Vatandaş her şeyin farkında ama ne yaparlarsa yapsınlar belediyelerimizi asla ve asla diz çöktüremeyecekler, geri adım attıramayacaklar. Vatandaşlarımız belediyelerimizin hizmetinden memnun. Bunu da Ordu’da da yaşayan vatandaşlarımızın da İstanbul’dan da İzmir’den de Antalya’dan da Adana’dan da kısacası bütün belediyelerimizden bilgisi var. Ya orada bir arkadaşı var, ya bir akrabası var, ya bir tanıdığı var. Oradaki hizmetleri de görüyor. Bunca baskıya rağmen, bunca engellemelere rağmen, bunca teftişe rağmen belediyelerimiz vatandaşımızın kaynaklarını çarçur etmeden; kaynaklarını yerinde kullanarak vatandaşımızın hizmetinde.

“HER BOŞLUĞA BİR BETON DİKME HASTALIĞI VAR”

Görüyorsunuz işte AKP belediyeciliği şu anda bulunduğumuz yerde de kendini gösteriyor. Gözlerini rant hırsı bürümüş, vatandaşın ihtiyaçlarından ve taleplerinden bihaber, sadece yandaşı zengin etme ve beton hayranlığıyla kentleri mahvetme çabası içerisindeler. Şu anda Ordu’nun birçok sorunu varken gerçekten ciddi anlamda yol problemi varken, su problemi varken, kanalizasyon problemi varken, çevre sorunu varken şu anda belediye maalesef gördüğünüz gibi olmayacak bir alana bir kütle koymaya çalışıyor. Örneğin rezerv alanı diyebileceğimiz, yarın gerçekten geleceğimizin, çocuklarımızın büyüyeceği, nefes alabileceği ortamlara beton dikerek, beton kulelerle oraları beton ormanlarına dönüştürerek maalesef bir rant çabası içerisinde. Bakın aynı şeyi eski mezbaha dediğimiz yerde yaptılar. Eski otogarın olduğu yeri yaptılar. Ya bunlar rezerv alanlar. Yani buldukları her yere, her boşluğa bir beton dikme, bir beton yapma hastalığı var. Bu da bu şehrin geleceğini karartıyor”

“ÇEVRECİ HEMŞEHRİLERİMİZ YOĞUN BİR DİRENİŞ İÇERİSİNDELER”

Ordu’nun çevre sorunları ve ekoloji mücadelesiyle ilgili de konuşan Torun, “Burası 30 yıllık bir çöp alanı ve 30 metre kot var burada. Kaldı ki dere ile denizin birleştiği çok önemli bir alan. Ve 100’ün üzerinde 200’e yakın belki de kuş çeşidinin barındığı geçiş alanı. Böyle bir doğal alanı, ekolojik bir alanı sizin beton yapmak için ne gibi haklı gerekçeniz olabilir? Yani yapılan iş eğer bu halka faydası olacaksa elbette ki, burası hangi amaca hizmet ederse etsin; İslam Enstitüsü olsun veya başka bir amaca hizmet ederse önemli değil, burayı beton yapmak Ordu’ya ihanettir, çevreye ihanettir, bu ülkeye ihanettir. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Gerçekten burada da yoğun bir direniş var. Çevre derneklerimiz burada. Ordulu hemşehrilerimiz, çevreci hemşehrilerimiz yoğun bir direniş içerisindeler. Biz de her türlü yanlarındayız” ifadelerini kullandı.

“FINDIK BAHÇELERİ DAHİ KURUMA NOKTASINA GELDİ”

Fındık üreticilerinin sorunlarına değinen Seyit Torun, “Fındık önemli bir konu. Şu anda yabancı bir firma fındık üzerinden bir manipülasyon gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl bir zirai donla karşı karşıya kaldık. Ciddi anlamda bir zararımız var. Hele hele üst kotlarda fındık bahçeleri dahi kuruma noktasına geldi. Rekolte belki de üçte bir durumunda ama buna rağmen üretici hiç değilse belki de yıllar sonra ürünün alın terinin karşılığını alacak ama ona da piyasayı sürekli manipüle eden bir yabancı firma Ferroro diye üreticinin alın terini ucuza alma, ucuza kapatma peşinde. Ciddi anlamda da bu konuda sorunumuz var. Çünkü eğer siz serbest piyasaya bırakırsanız, üreticiyi desteklemezseniz, üreticiyi finanse etmezseniz elbette ki parayı veren düdüğü çalar. Ve siz eğer o yabancı kartelin eline bırakırsanız üreticiyi o da daha ucuza almaya çalışır. Bu anlamda Tarım Bakanlığı’nın devreye girmesi lazım ve üreticinin bu anlamda elindeki ürünü değerlendirebileceği katkıyı sağlaması lazım” dedi.

“NE İSTİYORSUNUZ BU ÇEVREDEN?”

Fatsa’da çöken çakıl ocağına değinerek bölgedeki maden faaliyetleri hakkında konuşan Torun, “Bölgemizde bir maden sorunu var. Ordunun yüzde 74’ü maden alanı. Yani fındık bahçelerimiz, ormanlarımız, yaylalarımız, aklınıza ne geliyorsa yüzde 74’ü maden alanı olarak ruhsatlandırılmış. Ne istiyorsunuz bu çevreden? Burası gerçekten bir doğa zengini. Ve bu kaybolan doğayı tekrar o paranın on katını da harcasanız yerine getiremezsiniz. Kaldı ki bu ülkeye sağladığı kaynak çok az, yüzde 2. Olan o değeri de yabancı firmalar kazanacak. Onun çöpü, zararı bizim üstümüze kalacak. Birileri para kazanacak belki ama burası yaşanmaz hale gelecek. Zaten göç yoğun göç veren bir bölgeyiz. Buraları da böyle maden alanlarıyla talan edip vahşi madenciliğe terk edersek burada kimse yaşayamaz artık. Biz insanı yaşatmak istiyoruz, doğayı yaşatmak istiyoruz, böceği yaşatmak istiyoruz. O anlamda bu maden ruhsatlarının bir an önce iptal edilip bu maden çalışmalarının da ruhsatlarının artık ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bakın Fatsa’da bir canlı bomba duruyor. Orada bir örnek var. Bir ikincisine asla tahammülümüz yok. Bu konuda zaten vatandaşlarımız da bilinçli. Buna sonuna kadar da direneceğiz” dedi.

“SANDIĞI GETİRİN”

Torun, yarın gerçekleşecek mitinge ilişkin şunları söyledi:

“Yarın saat 15.00’da Cumhuriyet Meydanı’na bütün yurttaşlarımızı, Ordulu olan olmayan bütün yurttaşlarımızı miting alanına bekliyoruz. Gerçekten milli iradenin yerine gelmesini istiyorsak, bugün adaletin demokrasinin birinci sınıf demokrasiye kavuşmak istiyorsak ve bugün büyükşehir, il, ilçe ve bürokratlarımızın tutsak edildiği bugün özgürlüklerin elinden alındığı bir süreçte tekrar adaletli bir ülke haline gelmek istiyorsak yarın Cumhuriyet Meydanı’na bekliyoruz. Emeklimizin alın teri için, işçimizin alın teri için, asgari ücretlimizin hakkı için ve tüyü bitmemiş yetimin hakkı için, yaş almış büyüklerimizin yaşam sevinci için, kısacası bütün yurttaşlarımızın refahı için, geleceği için biz Cumhuriyet Meydanı’na bekliyoruz. Orada Sayın Genel Başkanımızın ortaya koyacağı iradeyi büyüterek tüm Türkiye çapında bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Sandığı önümüzde adayımızı da yanımızda istiyoruz. 15.5 milyon yurttaşımızın oyunu almış Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak da yapılacak ilk seçimde görmek istiyoruz. Artık yeter. Yargıyı bir sopa olmaktan kurtarın. Artık insanları ayrıştırmaktan, korkutmaktan, insanları baskı altına almaktan vazgeçin. Sandığı getirin, her zaman savunduğunuz milli irade ne diyor? Oraya teslim olun. Onun vereceği karara da saygılı olun. İnşallah Sayın Genel Başkanımızı, Ordulular büyük bir coşkuyla, büyük bir kalabalıkla karşılayacak ve Tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya oradan mesajımızı Sayın Genel Başkanımızın aracılığıyla da iletmiş olacağız”