Ordu’da doğa cinayetine karşı harekete geçildi

HABER MERKEZİ 

Ordulular Melet ırmağının denizle buluştuğu alanın imara açılması ve kuşların yaşam alanlarını yok edecek betonlaşmaya karşı bir araya geldi. Merkez ilçe Altınordu Durugöl Mahallesi’ndeki eski çöp alanında buluşan bazı partilerin ve çevre örgütlerinin temsilcileri bölgeyi imara açma girişimlerinden vazgeçilene dek nöbet tutacaklarını bildirdi.  

Hazırlanan ortak açıklamayı Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül okudu. “Burada bir katliamın önüne geçmek için bir araya geldik” diyen Gönül şunları söyledi: “Biliyorsunuz burası  çöp döküm alanıydı.

Sonra çöp toprakla katılarak bir alan oluştu. Ayrıca bu alanın hemen yanında kanalizasyon arıtma ve deşarj tesisi bulunuyor. Durugöl Mahallesi sınırları içinde olan Melet Irmağı kenarında bulunan bu arazinin Ordulular yeşil alan olarak değerlendirilmesini beklerken Ordu Büyükşehir Belediyesi imar değişikliğiyle yapılaşmanın önünü açmak istedi, kural tanımaz biçimde ihale yaptı. İhalenin iptali için dava açtık, dava devam ediyor. Bu gerçeklere rağmen OBB bildiğini okumak istiyor. Belediyenin keyfi ve hukuksuz iş yapmasına tepki göstermek için buradayız. Burası kuşların göç yolu ve dinlenme alanı. Burası yeşil alan ve kuş bölgesi olarak kalmalı.”  

YAŞAM ALANLARIMIZ İÇİN BİRLEŞİK MÜCADELE

SOL Parti Ordu İl Sözcüsü Ethem İştar ise şu açıklamayı yaptı:  “Bugün doğa talanına ve rantçı projelere karşı yaşam alanına sahip çıkan bir halkın yeni bir direniş örneğini gösteriyoruz hep birlikte. Geleceğine sahip çıkma iradesini gösteren ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir hayatı bırakmanın sorumluluğu ile hareket ediyoruz.  Ve biliyoruz ki tüm bunların nedeni de bugün AKP-MHP iktidarının kendisidir. Bugün sokaklara çıksak ve yurttaşlarımıza tek tek sormaya başlasak ‘Ordu’nun ihtiyacı nedir?’ diye bir kişinin dahi cevabında adını anmayacağı bir proje ile karşımızdalar. Diyanet’in aracılığı ile hem yaşam biçimimize müdahale etmeyi, hem halkın parasını peşkeş çekmeyi kendilerinde hak görüyorlar. Tıpkı bugün olduğu gibi ne yaşam alanlarımızı ne geleceğimizi tek adam rejimine ipotek koydurmayız. Doğamızı, suyumuzu, yaşam alanlarımızı da halkın birleşik mücadelesi ile savunabiliriz.”