Mükemmeli Ararken Kaybolmak: Buridan’ın Eşeği Bize Ne Söylüyor?

Mükemmeli Ararken Kaybolmak: Buridan’ın Eşeği Bize Ne Söylüyor?

ChatGPT

Bu hafta Medium yazım için bilgisayarın başına geçtiğimde, elimde üzerine uzun uzun düşündüğüm, hepsi birbirinden kıymetli 30 maddelik bir konu listesi vardı.

Tarihten felsefeye, bilimden mitolojiye kadar uzanan şahane bir menü… Yapmam gereken tek şey, içlerinden birini seçip kelimelere dökmekti.

Peki ben ne yaptım? Hiçbirini seçemedim.

Dakikalarca listeye baktım. Bir başlığı seçsem, diğerinin hatırı kalacakmış gibi hissettim. “Acaba şu an bunu yazmak için doğru zaman mı?” ya da “Diğeri daha mı çok ilgi çeker?” soruları arasında gidip gelirken, zihnim kilitlendi. En iyisini seçmeye çalışırken, neredeyse hiçbir şey yazamama tehlikesiyle yüzleştim.

İşte tam o kilitlenme anında fark ettim: Ben, 14. yüzyıldan bir Fransız filozofunun, Jean Buridan’ın bahsettiği o talihsiz eşektim.

Ve ironik bir şekilde, üzerine yazamadığım konular listesindeki maddelerden biri, tam da o an yaşadığım durumu anlatıyordu: Buridan’ın Eşeği.

Bir Mantık Trajedisi

Hikâye, özgür irade ve determinizm tartışmalarının tam ortasında duran hüzünlü bir düşünce deneyine dayanır.

Bir eşek hayal edelim. Hem çok aç hem de çok susuz. Bu eşek, tam ortasında durduğu iki nesneye eşit uzaklıkta: Sağında taptaze, iştah kabartan bir saman balyası; solunda ise berrak, buz gibi bir kova su var.

İki seçenek de eşit derecede cazip. İkisi de hayati bir ihtiyacı karşılıyor. Ve paradoks burada başlıyor: Eşek, tamamen rasyonel (akılcı) davranan bir canlı olarak kurgulanmıştır. Hareket etmek için bir “tercih nedenine” ihtiyaç duyar.

Mantık ona en faydalı olanı seçmesini söyler. Ancak iki seçenek de eşit değerde olduğu için, birini diğerine tercih etmesini sağlayacak rasyonel bir gerekçe bulamaz. Sağa gitse aklı suda, sola gitse aklı samanda kalacaktır.

Sonuç? Eşek, bolluğun tam ortasında, kusursuz bir kararsızlık içinde, açlıktan ve susuzluktan ölür.

Eşek aptal olduğu için değil; aksine, fazla mantıklı olduğu ve bir türlü harekete geçecek o “mükemmel nedeni” bulamadığı için yok olur.

Modern Zamanların Saman Balyaları

Belki bugün hiçbirimiz saman balyası ile su kovası arasında kalıp hayatımızı kaybetmiyoruz. Ama modern insanın trajedisi de tam olarak bu değil mi?

Gemini

Cebimizdeki telefonlar, önümüzdeki ekranlar ve sınırsız seçeneklerle dolu hayatlarımız, bizi her gün defalarca Buridan’ın Eşeği’ne dönüştürüyor.

Akşam eve gelip “Bir şeyler izleyip kafa dağıtayım” diyorsunuz. Platformu açıyorsunuz. Binlerce film, yüzlerce dizi… Hepsi tek tık uzağınızda. Fragmanlar izleniyor, puanlara bakılıyor, yorumlar okunuyor. Ve 45 dakika sonra, “izleyecek iyi bir şey bulamadığınız” için (veya yanlış bir şeye başlayıp vakit kaybetmekten korktuğunuz için) hiçbir şey izlemeden uyuyorsunuz.

Sadece basit kararlarda değil, hayatımızı şekillendiren büyük dönemeçlerde de aynı “Analiz Felci”ni (Analysis Paralysis) yaşıyoruz.

Hangi kariyere yönelmeli? Hangi şehirde yaşamalı? “Daha iyisi var mı?” korkusuyla (FOMO) kurulamayan ilişkiler, atılamayan imzalar, başlanamayan projeler…

Önümüzdeki seçeneklerin bolluğu, bizi özgürleştirmek yerine kilitliyor. Mükemmel seçimi ararken, “iyi” olanı yaşamayı ıskalıyoruz.

Hareketsizlik, Yanlış Hareketten Daha Tehlikelidir

Buridan’ın Eşeği’nin bize öğrettiği en acı ders şudur: Hayat, matematiksel bir denklem değildir.

Bazen %51 ihtimalle doğru olan bir seçenek yoktur. Seçenekler %50-%50 olduğunda, insanı kurtaran şey salt mantık değil, irade ve eylemdir.

Eşek eğer rastgele bir adım atsaydı –sağa ya da sola fark etmez– denge bozulacaktı. Belki önce suyu içecek, sonra samanı yiyecekti. Ya da sadece samanı yiyip suya ulaşamadan doyacaktı. Ama her halükârda yaşıyor olacaktı.

Mükemmeliyetçilik, çoğu zaman korkaklığın süslü bir maskesidir. Yanlış yapmaktan o kadar korkarız ki, hiçbir şey yapmamayı tercih ederiz. Oysa yanlış bir karar, bize en azından bir “tecrübe” kazandırır. Eylemsizlik ise sadece zamanı ve ruhu çürütür.

Dengeyi Bozun

Eğer bugün siz de iki seçenek arasında kalmışsanız ve mantığınız işin içinden çıkamıyorsa, şunu hatırlayın: Durduğunuz yerde beklemek, vereceğiniz herhangi bir “yanlış” karardan daha maliyetlidir.

Gemini

Bazen o mükemmel gerekçeyi beklememek gerekir. Yazı tura atın. Paranın havada süzüldüğü o kısacık anda, aslında gönlünüzün hangi tarafı dilediğini fark edeceksiniz.

Hayat, en doğru kararı vermek için beklemekle geçirilmeyecek kadar kısa. Bazen sadece o samanı yemek gerekir. En lezzetli saman olmasa bile, açlıktan ölmekten iyidir.

Mükemmeli Ararken Kaybolmak: Buridan’ın Eşeği Bize Ne Söylüyor? was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.