Cumhuriyet’in 102’nci yıl dönümü bir yanda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde özel davetlilerin katıldığı bir resepsiyonla kutlanırken halk ise ülkenin dört bir yanında egemenlik vurgusuyla sokaklara akın etti. İstanbul, Ankara, İzmir’in yanı sıra pek çok ilde coşkulu kutlamalar düzenlendi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise İstanbul’da düzenlenen ve “tarihin en büyük Cumhuriyet yürüyüşü” olarak ifade edilen yürüşte halkla bir araya geldi.
İSTANBUL- KADIKÖY
Cumhuriyet Bayramı İstanbul Kadıköy’de düzenlenen yürüyüş ile kutlandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan ve Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ile CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu’nun katılımıyla Suadiye’den başlayıp Göztepe’de sonlanan coşkulu yürüyüş boyunca renkli görüntüler oluştu.
Milyonların katıldığı yürüyüşün bitiş noktasında önce saygı duruşunda bulunuldu, sonra İstiklal Marşı okundu, ardından “Cumhuriyet Andı” okundu. Andın ardından ise Kadıköy Belediyesi’ne ait TIR’ın üzerinden sırasıyla; Kösedağı, Dilek İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel birer konuşma yaptı. Etkinlikte İmamoğlu’nun mesajı da okundu.
İMAMOĞLU: “HİÇ KİMSE, HİÇBİR KURUM, MİLLET İRADESİNİN YERİNE KENDİ İRADESİNİ KOYAMAZ”
İmamoğlu da 221 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden, Kadıköy Bağdat Caddesi’ndeki Cumhuriyet coşkusuna ortak oldu. İmamoğlu’nun mektubu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okundu. İmamoğlu, Beşiktaş ve Bağcılar meydanlarında da okunan mektubunda şunları söyledi:
“Sevgili İstanbullular, benim iyi kalpli, cesur hemşerilerim; geleceğimizi aydınlatan sevgili gençler, güzel yüzlü çocuklar; hanımefendiler, beyefendiler; Cumhuriyetin sevgili evlatları; sizleri saygıyla, sevgiyle, hasretle selamlıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bugün bizim en büyük bayramımızdır, çünkü Cumhuriyet, bizim milletçe varlık sebebimizdir. Gururumuz, onurumuzdur. Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu, özgür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmadı. Cumhuriyetimizin temelleri Sakarya’da, Dumlupınar’da, nice savaş meydanlarında, nice cephelerde, milletin kanıyla, canıyla atıldı. Cumhuriyetimizin temelleri Samsun’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Ankara’da milletin iradesiyle, milletin azim ve kararıyla atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en kıymetli emaneti olan cumhuriyet, egemenliği kayıtsız şartsız millete verdi ve vatandaşı bu ülkenin tek sahibi yaptı. Atatürk’ün dediği gibi, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin ruhu, millî egemenliktir.’ Hiç kimse, hiçbir kurum, millet iradesinin yerine kendi iradesini koyamaz.”
“MİLLİ EGEMENLİĞİ HİÇE SAYAN HER TEŞEBBÜS, CUMHURİYETİMİZİN ÖZÜNE YÖNELMİŞ BİR SALDIRIDIR”
“Bu ülkenin bütün yöneticileri, bütün kurumları, millet iradesinin çok sesli, çok renkli, çoğulcu yapısına saygı duymakla yükümlüdür. Kendisini milletin iradesinin üzerinde gören her anlayış, Cumhuriyet ve demokrasiye yönelik bir tehdittir. Vatandaşın seçimle ortaya koyduğu iradeyi, sırf kendi aleyhine diye geçersiz ilan etmek gibi, milli egemenliği hiçe sayan her teşebbüs, Cumhuriyetimizin özüne yönelmiş bir saldırıdır. Cumhuriyet, bağımsızlık demektir. Yalnızca askeri ve idari bağımsızlığı değil, ekonomik, siyasi, finansal, kültürel bağımsızlığı gerektirir. Koltuklarını koruma uğruna, milletin vermediği meşruiyeti ülke dışında arayanlar, yabancı güç odaklarına boyun eğip ülke menfaatleri aleyhine tavizler verenler, bağımsızlığımız ve Cumhuriyetimiz için bir tehdittir. Kim, siyasi rakibinden kurtulmak, milletin iradesini baskı altına almak için, ‘casusluk’ gibi en ciddiye alınması gereken konuları bile alçakça istismar ediyorsa, bilin ki o bağımsızlığımız ve cumhuriyetimiz için bir tehdittir.”
“‘CUMHURİYET MUHAFIZLARI’, BUGÜN HER ZAMANKİNDEN ÇOK DAHA AKTİF, KARARLI VE CESUR OLMAYA MECBURDUR”
“Sevgili dostlarım, kardeşlerim; Cumhuriyet demokrasidir, laikliktir, hukuk devletidir. Cumhuriyet adalettir, hürriyettir. Cumhuriyet, kadının erkekle eşit haklara sahip olduğunun kabul edilmesi ve bunun güvence altına alınmasıdır. Cumhuriyet akıldır, bilimdir, üretimdir. Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Herkesin, başkasına avuç açmak zorunda kalmadan, kimliğine, inancına, siyasi tercihine bakılmadan desteklenmesi, insanca bir hayat için gerekli tüm koşullara sahip olmasıdır. Cumhuriyeti bütün bu yönleriyle içselleştirmemiş, Cumhuriyetin verdiği sorumlulukları yerine getirmeyen, Cumhuriyet ilke ve değerleriyle açıkça ya da sinsi bir biçimde savaşan zihniyet, Cumhuriyetimize yönelik bir tehdittir. Bugün, Cumhuriyetimizin 102’inci yaşını kutlamanın coşkusu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ama bugün aynı zamanda, Atatürk’ün, ‘Cumhuriyet, yüksek karakterli muhafızlar ister’ sözünü kavramanın ve gereğini yapmanın günüdür. ‘Cumhuriyet muhafızları’, bugün her zamankinden çok daha aktif, kararlı ve cesur olmaya mecburdur. Cumhuriyetimize yönelik tehdit ve saldırılar karşısında, tüm cumhuriyetçiler ve demokratlar, tek vücut olmak zorundadır.”
“YAŞASIN CUMHURİYET… YAŞASIN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK… YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE…”
“Aksi halde, eşitlik, adalet ve özgürlük adına elde ettiğimiz tüm tarihsel kazanımları kaybederiz. Çekilen onca acılar, ödenmiş onca bedeller boşa gider. Buna izin veremeyiz, vermeyeceğiz. Cumhuriyetçi bir ruhla, tüm demokratik mücadele yöntemlerini kullanarak, hep birlikte, canla başla, umutla, cesaretle, yılmadan hedefe yürüyeceğiz. Hedefimiz; Cumhuriyetin önümüze koyduğu ideallere ulaşmak, Cumhuriyet ilke ve değerlerini tam olarak hayata geçirmektir. Hedefimiz; Türkiye’yi, herkes için, her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu… Bolluk ve bereketin kardeşçe pay edildiği… Onurlu ve erdemli insanların, huzurlu ve mutlu ülkesi haline getirmektir. Bunun için sabırla, gayretle, cesaretle mücadele edeceğiz ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Yaşasın cumhuriyet… Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk… Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
DR. DİLEK KAYA İMAMOĞLU: “DESTANSI BİR MÜCADELEYLE BU MİLLET BAĞIMSIZLIĞINA KAVUŞTU”
Cumhuriyet yürüyüşünde konuşan Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da özetle şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına, istiklal kahramanlarımıza selam olsun. Bu vatan için canını ortaya koyan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Bize özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, eşit, özgür bireyler olarak geleceğimizi tayin etme hakkımızı armağan ettikleri için onlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar büyük zorluklarla kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Bir avuç inanmış insan; yüreklerindeki bağımsızlık ateşiyle, vatan topraklarının gördüğü en karanlık günleri aydınlık bir geleceğe dönüştürdüler. Özveriyle, dayanışmayla; paylaşarak, yardımlaşarak; umudu, cesareti örgütleyerek; destansı bir mücadeleyle bu millet bağımsızlığına kavuştu.”
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YERİNE, GÜCÜN HUKUKU YERLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
“Bugün geldiğimiz noktada, ne yazık ki ülkemizde demokrasinin temelleri, her geçen gün biraz daha zayıflatılıyor. Adalet duygusu, toplumun vicdanında derin yaralar açmış durumda. Yargı; bağımsızlığını koruması gerekirken, siyasetin gölgesine çekilmeye zorlanıyor. Hukukun üstünlüğü yerine, gücün hukuku yerleştirilmeye çalışılıyor. Yargı eliyle muhalefete, medyaya, sanatçılara, iş dünyasına, kısacası tüm topluma baskı kurulmak isteniyor. Her yeni güne, yeni bir adaletsizlik, yeni bir eşitsizlik haberiyle uyanıyoruz. Ama biz umudumuzu kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Çünkü bu milletin vicdanına, adalet duygusuna, hakkaniyetine güveniyoruz. Karanlığa teslim olmayan, umudunu direnişle büyüten bir halkız biz. Bu ülke en zor zamanlarında bile, yeniden doğmayı başarmış bir ülkedir.”
“MİLLET İRADESİNİN ÜZERİNDE HİÇBİR GÜÇ TANIMADIK, TANIMAYACAĞIZ”
“Biliyoruz ki adaletten uzaklaşan hiçbir toplum; barışa, huzura, berekete ulaşamaz. İşte bu bilinçle, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkıyoruz. Hak, hukuk, adalet için; eşitlik, özgürlük, demokrasi için kararlılıkla yürüyoruz. Cumhuriyet bizim vicdanımızdır, yolumuzu aydınlatan ışıktır. Ve biz, o ışığı sonsuza dek koruyacağız. Bu güzel vatanın her köşesini Cumhuriyetin ışığıyla aydınlatmaya devam edeceğiz. Atalarımızdan devraldığımız bu emaneti çocuklarımıza onurla, gururla aktaracağız. Millet iradesinin üzerinde hiçbir güç tanımadık, tanımayacağız. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyetin aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür nesilleri. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Doğum günün kutlu olsun Türkiye.”
ÖZGÜR ÖZEL: BAZI SELEFİ HAYALLERLE LAİKLİK KOLONUNUN DİBİNE DİNAMİT DÖŞEMİŞLERDİR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de burada bir konuşma yaptı. Özel, “Bazı selefi hayallerle laiklik kolonunun dibine dinamit döşemişlerdir” dedi. Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet’in 4 ana kolonu vardır, bunlar demokrasi, adalet, sosyal devlet ve laikliktir. Ülkeyi yönetenler yargı eliyle adalet ve demokrasi kolonlarını kesmiştir. Bazı selefi hayallerle laiklik kolonunun dibine dinamit döşemişlerdir.
Kötülük kazanamayacak. Biz kazanacağız, Türkiye kazanacak! Tarih 29 Ekim 2025! Soruyorum, duysun! Birlikte miyiz? Mücadele edecek miyiz? Hep birlikte yürüyecek miyiz?”
İSTANBUL- ÜSKÜDAR
Cumhuriyetin 102. yılı Üsküdar’da coşkuyla kutladı. Üsküdar Belediyesi tarafından ilçenin dört bir yanında düzenlenen etkinliklerle çocuklar, gençler ve yetişkinler Cumhuriyet coşkusunu hep birlikte yaşadı. Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, “Biz gücümüzü Cumhuriyetimizden alıyoruz. Gelecek nesillere aktaracağımız en kıymetli hazine Cumhuriyetimizin kazanımları olacak” dedi.
İSTANBUL- BEŞİKTAŞ
Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’inci kuruluş yılı Dolmabahçe’den Beşiktaş Barbaros Meydanı’na yapılan yürüyüşle kutlandı. Beşiktaş Belediye Başkanvekili Ömer Rasim Şişman ve çok sayıda yurttaşın katıldığı yürüyüşte, “Hak, hukuk, adalet”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
ANKARA
Ankara’da binlerce kişi, Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yılı dolayısıyla Ulus’taki Birinci Meclis önünden Anıtkabir’e yürüdü. Bir kadın Cumhuriyet’in tehlike altında olduğunu, bundan dolayı üzgün olduğunu belirtti. Yüreğinin yaralı olduğunu belirten bir yurttaş, “İnşallah bu günler gelip geçecek, çok yakında” dedi. Bir başka yurttaş ise “Ben şöyle düşünüyorum: Bu kişinin naaşı bu kadar insanı buraya topluyor. Acaba dirisi olsaydı ne olurdu” diye sordu.