Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, 2026 yılı asgari ücretine ilişkin değerlendirmesinde Merkez Bankası’nın temkinli olması gerektiğini söyledi. Kara, enflasyon hedefleri açısından yüksek bir artışın risklerine işaret ederken, düşük bir zam oranının da ciddi sosyal sorunlara yol açabileceğini vurguladı.
“SOSYAL PROBLEM ORTAYA ÇIKABİLİR”
Türkiye’de milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren 2026 asgari ücretine ilişkin tartışmalar sürerken, Merkez Bankası’nın eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara sürece ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
CNBC-e’ye konuşan Kara, belirsizliğin para politikası üzerindeki etkilerine değinirken, ücret artışının hem enflasyon görünümü hem de sosyal dengeler bakımından kritik bir eşikte olduğuna işaret etti.
Kasım ayı enflasyonun sürpriz olduğunu ve Türk-İş ile TÜİK verilerinin farklı olmasına dair konuşan Kara, “Gıda fiyatları önemli. Her yıl asgari ücret belirlenirken gıda sepetlerine bakılıyor. Bu sene TÜRK-İŞ’ten ziyade TÜİK’e yakın asgari ücret artışı yapılabilir. Ücret zammında ekonomi yönetimi enflasyon ve rekabetçiliği düşünüyor.” dedi.
Kara “Asgari ücret artışı yüzde 30 üstü olursa sene başlamadan OVP hedefleri geçerliliğini yitirir.
Ücret artışı yüzde 25’in altına giderse sosyal problem ortaya çıkabilir.” değerlendirmesinde bulundu.