Yazar tarafından tasarlandı
2025 yılına hızlı bir bakış
2025 yılına üzerine uzun süreler boyunca çalıştığım UYKU konusuyla giriş yaptık.
Yazar tarafından tasarlandı
UYKU konusunu 10 parçaya bölerek belirli bir düzen içerisinde anlattık.
İlk önce UYKU 101 ile uykuya giriş yaptık. Ardından 201 v 301 ile uykunun öğrenme ile arasındaki ilişkiyi açıkladık. 401 ile uykuyla ustalaşmak meselesine değindik ve 501 ile REM uykusuna giriş yaptık.
601 ile REM uykusunu iyice pekiştirdik ve 701 ile dış etkenlerin uyku üzerindeki etkisini irdeledik.
801 ile uykusuzluğu tek çatı halinde ele aldık ve 901 ile uykunun hastalıklarla olan ilişkisine değindik.
1001 ile de bütün bu anlattığımız konuları pratik bir yazıya dökerek sağlıklı bir uykunun nasıl olması gerektiğini anlattık.
UYKU serisinin şimdiye kadar internette uykuyla alakalı bulabileceğiniz en anlaşılır ve net Türkçe makale serisi olduğuna inanıyorum.
Yazar tarafından tasarlandı
UYKU’dan sonra “30 gün boyunca müzik dinlemedim.” yazısı ile 30 gün serisine yeni bir yazı ekledim. Bu yazı hiç yazmadığım kadar kısa ama hiç olmadığı kadar da etkili.
Yazar tarafından tasarlandı
“Dopaminin “Meta” Olması: Nörobiyolojide Zihinsel Metamorfoz” başlıklı yazı ile son zamanlarda zihnimizde oluşan bazı değişikliklere eleştirel olarak yaklaştım.
Yazar tarafından tasarlandı
“İdeolojilerin Nörolojik Temelleri: Liberalizm ve Muhafazakârlığın Kimyasal Yansıması” ile nöroloji ve ideoloji konularını aynı başlık altında toplayıp ideolojilerin kimyasını yorumladım. Bu yazıda ideoloji dediğimiz şeyin sadece bir düşünce sistemi olmasının ötesinde insanın kimyasını etkileyen bir tür inançlar bütünü olabileceğini söyledim.
Yazar tarafından tasarlandı
“Şansın Kimyası: Kumar Bağımlılığına Dopaminerjik Açıdan Bir Bakış” yazısı ile kumar bağımlılığına nörolojik açıdan yaklaştım. Farklı kumar makinelerinin kimyasal açıdan nasıl çalıştığını ve bizi bağımlı kıldığını çeşitli teknik kavramlarla açıkladım. Ayrıca beynin ayrı bölgelerinin kumarda nasıl rol oynadığını da iyice kavradık.
Yazar tarafından tasarlandı
“Mimari ve Beyin: Estetik Yapıların Nörolojik İzdüşümü” ile mimarlık ve nöroloji konusunu birleştirdim. Estetik yapıların bizde uyandırdığı duyguları maneviden öte maddi boyuttaki etkilerine değindim. Ayrıca yine bütün bu süreçte hangi beyin bölgelerinin hangi işlevlerde çalıştığını açıkladım. Teknik ve niş bir yazı.
Yazar tarafından tasarlandı
“D Vitamini Değerimi Nasıl Oldu da 25'ten 82'ye Yükselttim?” ile D vitamini gibi hayati derecede önemli olan bir vitamini nasıl düşükten yükseğe çıkardığımı anlattım. Ayrıca D vitamini değeri 18 olan kişilerin neler kaçırdığına da üzüldüm.
Yazar tarafından tasarlandı
“Katedral Etkisi: Algısal Mimari ve Zihinsel Allostaz” ile yüksek tavanlı yapıların zihnimiz üzerindeki etkisini açıkladım. Yine çeşitli nörolojik noktalara değindim ve yüksek tavanlı yerlerin soyutlama gibi yeteneklerimize olan katkısını çeşitli çalışmalarla açıkladım.
Yazar tarafından tasarlandı
“Benim için Muslera: Linkin Park’ın Fon Müziği Olduğu Kişisel Bir Hikaye” ile küçükken çok sıkı takipçisi olduğum eski Galatasaray kalecisi Fernando Muslera anısına bir yazı kaleme aldım. Bu yazı aynı zamanda blog hesabımın ilk anı yazısı olma özelliğini de taşıyor. Saygılar kaptan.
Yazar tarafından tasarlandı
“Binaural Ritim: Duyusal Entegrasyonla Nörolojik Manipülasyon Sanatı” ile binaural ritim kavramına baştan sona kadar değinerek faydalarını çeşitli bilimsel çalışmalarla açıkladım. Oluşturulma, kullanma ve etki mekanizmasını ana hatlarıyla inceledim.
Yazar tarafından tasarlandı
“Epigenetik Melatonin: Gen Döngüsünde Işık Kayması” ile UYKU serisinde çok kez bahsettiğimiz melatonin kavramına daha derin boyutlarda değindik ve iyice teknik bir yazı ortaya çıktı. Melatonini epigenetik boyutta ele alarak gen tarafından nasıl bir sistemin işlediğini melatonin üzerinden örneklendirip anladık.
Yazar tarafından tasarlandı
“Akasya Durağı’nın Nörolojik Haritası: Karakterlere Yakından Bir Bakış” ile yılların unutulmaz dizisi olan Akasya Durağı’na nörolojik açıdan baktık. Dizi karakterlerinin her birini ayrı ayrı nörolojik bakımdan ele alıp komedi dizisine daha ciddi boyutlardan ele alıp neden bu dizinin çok iyi olduğunu bir kez daha anladık.
Yazar tarafından tasarlandı
“İp Atlamayı Öğrenmek: Sıfırdan Rutine Giden Yolun Anatomisi” ile kendi ip atlama sürecimde yaşadığım deneyimleri anlattım. Bu yazıda ip atlamaya sıfırdan başlamak, rutinleşmek ve ustalaşmak gibi aşamaları okuyucuya en doğal haliyle ilettim ve atılan her bir adımın kutsal olduğunu bir kez daha kanıtladık.
Yazar tarafından tasarlandı
“Parasosyallik: Tek Taraflı Yakınlığın Sosyal Psikolojisi ve Dijital İllüzyonu” ile Cambridge Sözlük’ün 2025 yılında seçtiği kelime olan “Parasosyallik” kelimesini modern sosyal medya içerikleri, yapay zeka, pazarlama ve beyin açısından ele aldık ve parasosyallik kelimesine geniş bir perspektiften baktık.
Gelişmeler
2025 yılında blog alanında 2 yeni girişimim oldu.
Yazar tarafından tasarlandı
İlki Substack’te ilk ingilizce yayın bültenimi oluşturdum. MINDSPACE ismini verdiğim bu bülten buradaki yazılarımın ve daha sonra yayınlanacak olan yazıların ingilizce kolu.
Yazar tarafından tasarlandı
İkincisi ise kendi alanımla ve mesleğimle alakalı teknik yazıları kaleme aldığım yan Medium hesabım olan Ferhat Sercan Lab. Bu blog hesabı burada yazdığım yazılardan ziyade daha mesleki kitleye hitap edecek şekilde kurgulandı.
İşte, 2025 yılında yazdığım tüm yazıların kısa özeti bu şekilde. Şimdi ise sayısal kısma geçelim.
Yazar tarafından tasarlandı
2025 yılında toplam 27 yazı yayınladım, 4500 görüntülenme ve 2000'den fazla okunma elde ettim.
Bu 27 yazı arasında en çok okunan 3 yazı:
1.
D Vitamini Değerimi Nasıl Oldu da 25'ten 82'ye Yükselttim?
2.
UYKU 101: Sirkadiyen Ritim, NREM-REM, Melatonin ve Adenozin
3.
30 gün boyunca müzik dinlemedim.
Ayrıca bu yıl bildirim zilimi sürekli çalanlar içinde ayrı bir parantez açmak istedim.
2025 yılında en çok bildirim zilimi çalanlar
Yazar tarafından tasarlandı
- Zeliha ERTEKİN
- Nursel Altın
- mrtsevinc
- bseven
- Erebus
- Bahadır Özerdem
ve daha aklıma gelmeyen nice isim. Bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için hepinize kalpten bir teşekkürler. 2026'da da birlikte olmayı diliyorum️👀
2025 yılında okuduğum en iyi 5 yazı
5.
Ruhun Öğrenmeyen Dersleri Yeniden Çağırır
“Kaderin bize sunduğu şey çoğu zaman bir tesadüf değildir bir hatırlatmadır.” diyor Incicilsa bu yazısında.
Fırından yeni çıkmış bir yazı olmasına karşın en iyi ilk 5 listeme giriş yapmasının en büyük sebebi aslında hayatımızdaki döngülerin, insanların, olayların veya duyguların boşa olmadığı, hepsinin bizim için bir mesaj olduğunu vurgulaması.
Ben tesadüfe inanmayan bir insanım. Bu yazıda tesadüf kavramının aslında yaşadıklarından ders almayı reddeden insanların oluşturduğu kolektif bir kavram olduğunu dolaylı yoldan anlatıyor.
Ayrıca “Ruhun, kendi karanlığını aydınlatma isteğidir tüm yaşadıkların..” deyip insanın tekamül sürecine de güzel bir atıf yapıyor.
4.
Bu Kaçıncı Yeni Sayfa?
“Değer, kalemin ucunda değil, kaleme yön veren niyettedir. Niyet tazelenirse, mürekkep de tazelenir, eski defterlerde bile yeni sözler yeşerir.” diye giriş yapıyor yazısına Erdal Turna – TR.
Hayatımızda açtığımız her yeni sayfanın bizlerde oluşturduğu duyguları anlamak bazen zor olabiliyor. En baştan başlamak istiyoruz, sil baştan yapıp bu sefer iyi olacak diyor ve “o sene bu sene” deyip motive oluyoruz.
Hatta yavaştan 2026 hedefleri planlamaya başlandı bile. Peki insan her zaman açtığı yeni sayfalarla mı geçmişi hatırlamak ister yoksa sayfalara yazdığı hedeflerin hayalden çıkıp gerçeğe dönüştüğü tezahürleriyle mi?
“Yeni bir sayfa açmak, her zaman cesaret gerektirir. Ancak sayfayı doldurmak, asıl maharet isteyen iştir. Çünkü insan, başladığı kadar bitirebildiği şeylerle de tanımlanır.”
3.
İçimdeki Tanrı: İçsel Sesin Peşinde Bir Kozmik İsyan Manifestosu
“Sanırım içimdeki Tanrı, sadece O’nu anlamam için değil, benim de “O” olduğumu bana hatırlatmak için var.” alıntısı ile içimizdeki Tanrı’nın farkındalığı konusunda bizi kendimize getiriyor Syrenka / Mürvet Günday.
Evren bir şekilde yaratıldı ve kusursuz bir biçimde kurgulandı. İnsan ise yüce bir varlık olarak buraya gönderildi ve kesinlikle içimizde bir şekilde büyük bir güç bulunuyor.
“İçindeki güce inan.” söylemi her ne kadar 3. sınıf bir motivasyon cümlesi gibi dursa da aslında çok derin bir hakikat.
“Kabul ediyorum: toplum, din, bilim üçgeninde bu içsel sesi kabul etmenin yarattığı zorluklar oldukça fazla… Bu yüzden değişik diye yadırganıyorum, hatta bazen bastırılmaya / susturulmaya çalışıyorum.” diye ifade ediyor yazar düşüncelerinin etkisini.
“Sen okyanusun içindeki bir damla değilsin, damlanın içindeki okyanussun.” diyerek devam edelim.
2.
Kendi Kurduğumuz Oyunlar: Teslimiyet, Dönüşüm ve İçsel Yolculuk
“Her Şeyin Kaynağı: Sen” başlığıyla aslında dıştaki her şeyi iç’in oluşturduğunu vurguluyor Onur Safi.
“Hayatta yaşadığımız manipülasyon, hayal kırıklığı ya da engellerin kaynağı aslında çoğu zaman dış dünya değil kendi içimizdir.” diye de devam ediyor.
Onur Safi bu yazıda olayın neden gerçekleştiğinden ziyade nasıl ders almamız ve dönüştürmemiz gerektiği konusuna vurgu yapıyor.
Direnç enerjisinin neden hayatta sürekli aynı döngüleri bize getirdiğine dair çözümsel bir yaklaşım sunan bu yazı, bize aynı zamanda direncin de yolun bir parçası olduğunu söylüyor.
Ardından gücün ve huzurun en net kaynağı olan akışa geçmek meselesini teslimiyet kavramı üzerinden güçlendiriyor.
Teslimiyeti ise şu cümlelerle çok net anlıyoruz: “Kendi kurduğumuz oyunu sonunda kabul ettiğimizde oyunun gücü kaybolur. Çünkü artık oyuncu değil izleyici olmuşuzdur.”
Tıpkı sevgili Kerem Ağıröz’ün “Değişime Direnme Hayata Teslim Ol” başlıklı yazısında yazdığı gibi “Hayatta başınıza gelen her şeye teslim olduktan sonra hayata bakış açınızın değiştiğini fark ediyorsunuz.”
1.
ben bu yıl kendim olacağım
“bu yıl kendime ilk defa çiçek aldığım yıl olacak” diye giriş yapmıştı 2025 yılına bseven.
Her birimiz yeni yılın getirdiği heyecanla hedefler belirliyor ve uygulamaya çalışıyoruz. Çoğumuzun hedefleri bazen aynı dahi olabiliyor: düzenli ders çalışmak veya sağlıklı beslenmek gibi.
bseven’da ise evet yine bir sağlıklı beslenme maddesini gözlemliyoruz ama bu beslenme karın doyurmakla değil ruhu doyurmakla alakalı.
Mesele pilav yaparken doğru oranı tutturmanın verdiği tatminlik oldu her zaman, pilavı yaparken tereyağı kullanmak değil.
Bakıldığında ikisi de sağlıklı beslenme ama ilki ruhu doyururken ikincisi karnı doyuruyor.
İşte, “bu yıl kendim olacağım” diye çıktığı bu yolda onun samimi söylemleri, hedefleri ve düşünceleri onu bu listenin başına yerleştirdi ve rahatlıkla söyleyebilirim ki 2025 yılında okuduğum en iyi yazı bu yazıydı.
Kendine çiçek aldın mı bilmiyorum, önemli de değil çünkü senin de dediğin gibi “yapamadığım her şey için diğer yıllar beni bekliyor olacak.”
Son söz
Evet, benim Medium maceram bu sene bu şekilde geçti.
Yazılarımı elimden geldiğince en iyi şekilde yazmaya çalışıyorum. Başlıklar, tasarımlar, seo açıklamaları, link düzeltmeleri derken her ayrıntısına incelikle dikkat ediyorum ve bundan çok mutluyum.
Ayrıca taslaklarda yayınlanmayı bekleyen onlarca yazı var. 2026 ile birlikte sizlerle olacak diyebilirim.
Okuma kısmına geldiğimde ise yayınlara göz gezdirmeye, yeni yazarlar keşfetmeye ve destek vermeye devam ediyorum.
2026'nın herkes için sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçmesini en içten dileklerimle istiyorum.
Özellikle 2026'nın hayatımızda yıllardan beri bulunan döngüleri kırdığımız bir yıl olmasını da diliyorum.
Her şey için teşekkür ederim.
Herkese bol dua, bol sevgi ve bol güzellik.
Soğuk bir Aralık sabahında Ferhat Sercan tarafından kalple yazıldı.
Medium 2025 Raporu: Yazdıklarım, Okuduklarım v Öğrendiklerim was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.