KELEBEK MİSALİ

Ben çok severim oturup düşünmeyi sakin dingin kafayla elimde şuan sıcacık kahvem balkonumda hafif bir sonbahar esintisi soğuk biraz cumartesi akşamı hüzünlü bir yanım.. sebebi değişen mevsimler gibi olan insanlar başta gösterdikleriyle; giriş,gelişme ve bitiş gibi hallerine anlam verememden kaynaklı olsa gerek. Gelirken girizgahta size başka bir suretleriyle gelmeleri “olmadıkları hallerle kişiliklerini saklamak” sırf bitişe ulaşmak için ne acı sanmalar keşkeler oysa ben bitişlere oynamamışım .. Ne yalan söyleyim size pek yapamazdım eskiden dürtüsel tepkisel yaklaşırdım öfkelenmek gibi bu durumlara .. hala da öğrenmeye çalışıyorum insanım neticede ☺️duygularımı ya resimlerle ifade ettim çizimlerle ya da çokça yazma isteğim oldu bazen sustum susmak gereklidir yeri gelir… sustu. gözlerim konuştular. Bir çok göz gördüm gözlerin ruhun aynası olduğunu düşünüyorum ama görebilmek başka

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Viktor Hugo
’nun şiirinde dediği gibi. Gördüm iyi mi oldu belki …benim aydınlanmamı farkındalığımın artmasına sebep oldu ama görünmekten korkanların genelde suskun ya da kaçar olduğunu fark ettim belki korktular. Ruhun çıplak kalmasına şahit oldum anladım..dış materyalist et değil dediğim.. görmekti önemliydi bende anlamak insanın içini. Her halde ben kendimi de insanları anlamayı istediğim için psikoloji okudum. Orta okulda hayalindeki karakteri tasarla yarışması yapılmıştı. Çoğu kız buluttan şekerden prenses olmuştu hatırlarım☺️Ben peki.. kırmızı elbisemin üstünde kestiğim minik kalpler elimde değnek kalpten kestiğim kalıpla.. “kalplerin prensesi”. olmuştum ne ironi… Kalbe çocukkenden önem veren biriydim anlamayı derinlikleri sevdim hep… Bununla gurur duyuyorum bana aşırı hassas ve duygusalsın denmişti o günü dün gibi hatırlarım bunun bir problemmiş gibi olduğu bana yansıtılmaya çalışılmıştı kendimi sorgulamaya kadar iten üzen kendimden şüphe etmemi bile sağlamış bir söz… başarmıştı o zamanlar ama.. bunu bana söyleyen. Oysa benim ne kadar güçlü bir yüreğim olduğunu şimdi görmeme sebep oldu hala aklıma gelince gülümseyebiliyorum kendi kanatlarımı görüyorum artık kendi eksikliğini yansıtmış keşke herkes duyarlı empat ve duygusal olabilme yetisini kazansa bu zamanda nadir. Sevgi dağıttım veya kırık kalpleri onardım veyahut sardım karşılık hiç beklemeden yaptım mizacım buydu öyle… kurtarıcı kurtaran rolü müydü? onarılmayı mı bekledim onarırken.. Neden çokça karşılıksız sevgi verdim dağıttım ve niye hep yara bereliler beni buldu ya da ben buldum çektim diye hep sorguladım sevgi boşluğumu ya da kendimi sorguladım düşündüm.. Eminim bir çoğumuz bunu hissetmiş hayatında yaşamıştır…istemsiz miydi bu yoksa bilinçaltımda bendeki yanların yansıması mıydı onlar o kişiler.. zamanla anladım ki kendi gölge yanlarımı bulmuşum o zamanlar hayat rayım başkaymış öyle olmalıydı belki de.. Şimdi anladım ki hayat vagonumu inşaa etmem için var olmuşlar belki de onlarla barışınca kendimle barışır oldum resmin büyük kısmını anlamış görmüş oldum önceki yazımdaki gibi kazancım olmuşlar bana☺️ Ellerim ya çizimlere gitti karakalemlere, ya yazılara işte buradayım ☺️duygularımı bu şekilde yansıtıyorum galiba ifade etmek daha rahat geliyor hala da öyle.. Çocukken de böyleydim.. sessizdim içime atardım oturur çizer yazardim. Kamyonlar misali freni patlamış yokuş aşağı beni ezecek gelmişler o kişiler kaç tepki ver sessini çıkar haykır… Ama korkular kaygılar hissedilir Murhpy kanunu korktuğun şeyleri çekersin ben orada konduramazdım kendilerini konforlu güvenli göstermişler başta taşımışlar gibi en iyi araç gibi emekler,zamanlar,değerler verilmiş verilmek istenmiş..bi bakmışsın yaklaşıyor üstüne üstüne; geliyor patlak freniyle aaa meğersem dışını boyamış, külüstürmüş. Kaçamamışım kaç ya da savaş tepkilerim şoka uğramış, tabi şimdi tek elimle durduracak güce gelmişim supergirl gibi oldum🤣🤣 biraz güldüm şuan☺️ Affetme temaları en zorlandığım şey affetmek; hala yıllardır çalışıyorum hayat yolculuğu öğrenme bitmiyor, bitmeyecek gibi bazı şeylerin affı olduğunu düşünmüyorum zorunda da değiliz her şeyi herkesi affedemezsin. Ama en önemlisi kendimizi affetmek sanki ki barışı içinde sağlamak huzuru…Çok gözlemlerim insanları bu arada☺️Çocukluğumdan beri böyleydi aslında sınıfın en arkasında oturan sessiz güçsüz gibi gözükeni bilirsiniz hani o filmlerde olan merhaba o bendim😅 gerçi duygusal ve mental olgunluğun kimlerde ne zaman hangi yaşta yeşereceğini bilemiyoruz akıl yaşta değil baştadı30 yaşında 20 yaşında olabilir biri belki 20 yaşında 30 gibi misal..Ben o zamanlar fazlaca olgun düşünmenin yaşıtlarımdan izole olmakla bedelini ödedim🥹 Sonra geç yaşta ergenliğimi yaşadim diyebiliriz🥹 Yeni yeni büyüyorum gibi hissediyorum hayata insanlara biraz geç katıldım diyelim olsun ama öğrenmenin yaşı yok🥹 ☺️

Sözlerimi bitirirken bu fablı çok severim paylaşmak isterim..

Bir adam, sabahın serinliğinde yürümeye koyulmuş. Yolun ortasında derin bir çukur varmış
Onu fark etmemiş. Ayağı kayıp düşmüş. Karanlık, soğuk ve canı acımış. “Benim suçum değil,” deyip başını öne eğmiş.

Ertesi gün yine aynı kaldırımı seçmiş. Çukuru görmüş ama yine içine düşmüş bu kez öfkelenmiş “Neden buraya bir işaret koymamışlar?” demiş.

Üçüncü gün, yine aynı yol. Çukuru görmüş, içine düşmüş. Ama bu kez susmuş. Anlar ki düşmek belki de kendi seçimidir.

Dördüncü gün, kaldırımda yürürken çukur karşısına çıkmış yine. Durup dikkatle bakmış, adımlarını değiştirmiş. Çukura değil, yolun sağlam taşlarına basmış.

Beşinci gün, aynı sokaktan geçmemiş ve ylunu değiştirmiş.
Ve işte o gün öğrenmiş hayat, hataları tekrar etmek değil, onlardan ders çıkarıp yeni yollar bulmakmış.
Hayat yolunda hepimizin önünde görünmez çukurlar vardır. Kimi zaman görmezden geliriz, kimi zaman bile isteye içine düşeriz. Ama her düşüş, aslında bir uyarı oluyor bize. Gerçek değişim bence çukuru suçlamayı bıraktığımız ve yönümüzü değiştirmeye cesaret ettiğimiz anda başlar yönünü değiştiremiyorsan elinden gelemiyorsa bile değişirsin. Çünkü büyümek, sadece ayağa kalkmak değil; o yollarda ne gördüğün ögrendiğindir.

KELEBEK MİSALİ was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.