Kayyum yasası ‘süreci’ bekliyor

Politika Servisi

31 Mart seçimlerinde pek çok kritik belediyeyi muhalefete kaptıran iktidar yerel yönetimleri farklı yollardan ele geçirmeye çalışıyor. Son yerel seçimden bu yana CHP ve DEM Partili birçok belediyeye kayyumlar atanırken tutuklu belediye başkanlarının yerine belediye başkanvekilliği seçimleri de çeşitli ayak oyunlarıyla AKP’li isimlere geçti. Yargı sopası ve baskılarla bazı belediye başkanları da AKP’ye geçerek büyük tepki çekti. Ancak iktidarın yerel yönetimleri kontrol etme arzusu bunlarla sınırlı kalmadı.

Türkiye gazetesinden Emrah Özcan imzalı bir haberde, AKP’nin belediyeler konusunda yeni bir düzenleme yapmak istediği duyuruldu. Türkiye gazetesi bu düzenlemeyi “sıkı denetim gelecek” ifadesiyle sundu. AKP’nin özellikle 2019 yılından bu yana böyle bir düzenlemenin peşinde olduğu biliniyor. Habere göre taslak, il ve ilçe belediye başkanlarının bazı yetkilerinin sınırlandırılmasını içeriyor. Yine aynı haberde, “hizmet hiyerarşisi oluşturulması, temel hizmetlerin aksaması durumunda merkezi idarenin devreye girmesi, görevini yerine getirmeyen belediyelere cezai yaptırımlar uygulanması ve bazı yetkilerin devredilmesi” gibi maddelerin bulunduğu belirtildi.

DEĞİŞİKLİK HAZIR MI?

BirGün Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir, mayıs ayında AKP’nin belediyelere yönelik yasal düzenleme hazırlığından bahsetmiş ve “merkezi kayyum geliyor” demişti. Gökdemir, haberinde İl Kalkınma Kurulu adı altında “vali, kaymakam ve ilgili bakanlık temsilcilerinin de içinde yer alacağı bir kurulun” ihdas edileceğini duyurmuş ve bu kurul aracılığıyla il ve ilçe belediyelerinin yetkilerinin bir anlamda merkeze devredileceğini yazmıştı.

Türkiye gazetesinde çıkan haber, bir anlamda Nurcan Gökdemir’in yazısını doğrular nitelikte. Ancak daha az tepki görecek bir ambalajla sunulmaya çalışılıyor. Fakat özü itibarıyla, merkez lehine yerelin yetkilerini tırpanlamaya dayalı bir değişiklik söz konusu. Ankara kulislerine göre AKP’nin hazırlığı taslak olmaktan çıkmış, tamamlanmış durumda. Sorun, çalışmanın Meclis’e sunulma zamanlamasıyla ilgili. Haber yandaş bir medyada manşetten çıktığına göre, AKP içinde bir grubun “zamanı geldi” dediği anlaşılıyor.

ÇÖZÜM SÜRECİ ENGEL Mİ?

Saray rejimi, Türkiye’nin neredeyse tüm büyük şehirlerinin muhalefetin eline geçmesiyle büyük bir kayıp yaşadı ve iktidarı paylaşmak zorunda kaldı. AKP bu durumu kayyum atamaları ve operasyonlarla tersine çevirmeye çalıştı, hâlâ da çabalamaya devam ediyor. Birçok belediye AKP’nin kontrolüne geçti. Ancak her operasyon ve kayyum uygulaması siyasal sonuçlar doğurdu. AKP’nin bu durumdan zarar gördüğü düşünülüyor ve kalıcı bir çözüm arayışında olduğu ifade ediliyor.

Değişiklik önerisinin 1 Ekim tarihinde Meclis’e gelmesi bekleniyordu, ancak bugüne kadar raftan indirilmedi. Ankara’da gecikmenin nedenini “çözüm süreci” olarak değerlendirenlerin sayısı az değil. AKP’liler, DEM ile kurulan hassas ilişkinin bozulmasını istemiyor. Partide hatırı sayılır bir kesim, hem MHP hem de parti içinde gerilim yaşanırken yeni bir cephe açılmasını akıllıca bulmuyor. Bu nedenle, DEM ile konunun müzakere edilmeden Meclis’e gelmesi şimdilik beklenmiyor.

BELEDİYE ÇÖP TOPLAR

AKP’nin belediyelere dair hazırlığı, iktidarını kalıcılaştırdığında ülkeyi nasıl yöneteceğine dair de ipuçları veriyor. Tek adam rejimi, sadece Meclis’in değil, belediyelerin de varlığını sembolik hâle getirecek bir düzenlemenin peşinde. Yetkisi kalmayan, bütçesi sınırlı, altyapı projeleri yapamaz hâle getirilmiş bir belediye modeli tasarlanıyor.

Tüm otoriter yönetimlerde olduğu gibi, yerel zayıflatılırken merkez güçlendiriliyor. Merkezi güçlendiren ve silahlanmayı artıran bir AKP iktidarı, aynı zamanda Kürt sorununu çözme iddiasıyla Meclis’te komisyon kuruyor. Ancak Kürt sorunun çözümü ve demokratikleşmenin en kritik unsurlardan birinin yerel yönetimleri güçlendirmek olduğu ortada. Bir yandan belediyelerin yetkilerini törpüleyip, onu işlevsiz hale getirirken diğer yandan demokratik açılımlar için ambalaj sunmaya çalışmak büyük çelişki.

∗∗∗

İBB’NİN TAŞINMAZLARI TEHLİKEDE

TBMM Genel Kurulu’nda geçtiğimiz hafta Vakıf taşınmazları ve kültür varlıklarında düzenlemeler içeren kanun teklifinin birinci bölümü kabul edilmişti. CHP Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait 100’den fazla vakıf taşınmazının bundan etkileneceğini belirterek “Belediye Başkanlarımızı tutsak ettiniz yetmedi, kayyum atadınız yetmedi. Şimdi de yönetimlerindeki taşınmazları ellerinden almak istiyorsunuz” dedi.