Kayıp Harçlıklar Adası

Masal Oku at pintarest

Bayram Harçlığı ve Tuhaf Kumbara

Mete, bayramın üçüncü gününde cebindeki son harçlığı da oyuncak bir araba için harcamıştı.
Annesi, "Mete, paranın kıymetini bilmelisin," dedi ama Mete için şimdiki eğlence her zaman daha önemliydi.

O akşam, dedesi ve ninesi ziyarete geldi. Dedesinin elinde eski, pirinçten yapılmış, üzerinde gizemli adalar ve deniz canavarları oyulmuş bir kumbara vardı.

"Bu, bizim ailemizin en değerli hazinelerinden biri, Mete," dedi dedesi ve devam etti

"Adına Kayıp Harçlıklar Adasının Kumbarası derler. Söylenene göre, bu kumbaraya biriktirdiğin her para, seni görünmez bir adaya bir adım daha yaklaştırır. Adaya varana kadar kimse açamaz onu."
Mete’nin gözleri bir ışıltıyla doldu, çok heyecanlanmıştı.

Mete kumbarayı eline aldı. Soğuk ve ağırdı. Kapağında, etrafı okyanusla çevrili bir adanın resmi vardı ve resmin üzerinde küçük, ışıltılı bir ibre duruyordu. İbre şu an "BAŞLANGIÇ" yazan yerdeydi.

"Peki adaya nasıl gidilir, dede?" diye sordu Mete merakla.

"Onun sırrını sen keşfetmelisin, torunum. Sadece şunu bil; aceleci olan, hazineye asla ulaşamaz."

Bagipal-pintarest

Tasarruf Yolculuğu Başlıyor

Ertesi gün Mete, okul harçlığını eline aldı. Canı hemen bakkala koşup çikolata almak istedi. Tam cebinden parayı çıkarırken, masanın üstündeki kumbarayı gördü. İbre hâlâ aynı yerdeydi. Bir denemek istedi. Harçlığının yarısını kumbaraya attı. Para kumbaraya düşer düşmez, ibre hafifçe titreyip biraz ilerledi! Mete'nin kalbi heyecanla çarptı.

Okulda, en iyi arkadaşı Can, her zamanki gibi kantilden aldığı gofreti yiyordu. "Hadi Mete, sen de al," diye ısrar etti. Mete, "Hayır, bugün biriktiriyorum," dedi. Can güldü, "Boş ver, zaten hep bir şeyler biriktireceğiz deyip sonra harcıyoruz."

Ama Mete bu sefer farklı hissediyordu. Eve gidip harçlığının diğer yarısını da kumbaraya attı. İbre biraz daha ilerledi. Artık "1. DURAK" yazısına yaklaşmıştı.

Zorlu Sınav

Birkaç hafta sonra, mahalledeki oyuncakçıya Mete'nin çok istediği bir uzay gemisi gelmişti. Fiyatı ise neredeyse bir aylık harçlığı kadardı. Can, "Hadi, cebindeki tüm parayla al gitsin," dedi.

Mete o gece kumbarayı eline aldı. İbre, adanın kıyısına ulaşmıştı. Sallayınca içinden tatlı bir şıkırtı sesi geliyordu. Acaba kumbaranın kilidi şimdi açılır mıydı? Ama denediğinde kumbara hâlâ açılmadı. O gece rüyasında dedesini gördü. Dedesi, "Sabır, hazinenin anahtarıdır Mete" diyordu.

Ertesi gün, Mete oyuncakçının önünden arkadaşının ısrarına rağmen para harcamadan geçti. Eve geldiğinde, o günkü harçlığını kumbaraya attı. İbre bu sefer adanın tam ortasındaki "HAZİNE" yazan noktaya doğru hızla ilerledi ve orada sabitlendi. Kumbaranın kapağından hafif bir tık sesi geldi.

Hazineye Ulaşmak

Mete'nin elleri titreyerek kapağı açtı. İçi bozuk ve kağıt paralarla doluydu. Ama paranın en altında, sarı bir parşömen kağıdı duruyordu. Üzerinde bir harita çizilmişti! Harita, onu dedesinin bahçesindeki büyük ceviz ağacının altına götürüyordu.

Hemen bahçeye koştu. Haritada işaretli yeri kazmaya başladı. Birkaç santim kazdıktan sonra küçük, ahşap bir kutu buldu. Kutuyu açtığında içinden çok daha değerli bir şey çıktı: Dedesinin çocukken biriktirdiği eski bozuk paralar, bir mektup ve yepyeni, Mete’nin hayalini kurduğu o uzay gemisinin fişi!

Mektupta dedesi şöyle yazmıştı:

"Sevgili Torunum Mete,
Eğer bu mektubu okuyorsan, "Kayıp Harçlıklar Adasının" gerçek hazinesini buldun demektir. Bu hazine para değil, öğrendiğin sabır, azim ve tasarruf etme alışkanlığıdır. Ben de senin yaşındayken bu kumbarayla başlamıştım. Bu bozuk paralar benim biriktirdiklerim. Şimdi senin olsun. Parayı annenle babana verdim, onlar da uzay gemini senin için aldılar. Gurur duyuyorum seninle.
Sevgilerle,
Deden."

Harshit Dave-Pintarest

Gerçek Ödül

Mete o an anladı. Gerçek adaya, yani sorumluluk sahibi olmaya ulaşmıştı. En büyük ödülü ise, ailesinin, özellikle de dedesinin gururuydu.

Ertesi gün okulda Can'a olanları anlattı. Can, önce inanmadı ama Mete'nin nasıl biriktirdiğini ve sonunda hem istediği oyuncağı aldığını hem de ailesinden büyük bir takdir gördüğünü görünce fikri değişti.

"Belki," dedi Can, "ben de bir kumbara almalıyım."

Mete gülümsedi. "İstersen benimkini ödünç verebilirim. “Kayıp Harçlıklar Adası”na bir yolculuğa çıkmaya ne dersin?"

Ve o günden sonra, iki arkadaş tasarruf yolculuğuna birlikte başladılar. Çünkü en büyük hazinenin, paylaşıldığında daha da değerlenen bilgi ve sabır olduğunu öğrenmişlerdi.

Kayıp Harçlıklar Adası was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.