Kaygı veren kriz: Sizin Parti'de neler oluyor?

Semiha DURAK

Bir matematik problemiyle ilk karşılaştığımızda, bize ilk öğretilen şey yalnızca doğru işlemleri yapmak değil, onları doğru sırayla yapmak gerektiğidir.

Karmaşayı düzene sokan bu sihirli kurala ‘işlem önceliği’ denir. Önce parantezler ve üslü ifadeler, ardından çarpma ve bölme, en son da toplama ve çıkarma gelir.

İşlemler eşit önceliğe sahipse, soldan sağa doğru ilerlersiniz.

Karmaşık gibi görünen sorulara sadelik kazandıran basit ama etkili bir yol haritasıdır bu.

Birleşik Krallık’ta Jeremy Corbyn ve Zarah Sultana’nın öncülüğünde kurulan yeni sol hareket Your Party (Sizin Parti), bu evrensel kuralı görmezden gelerek umut dolu bir başlangıcı kısa sürede kaosa dönüştürdü.

Sultana ile Corbyn ekibi arasında, parti üyeliği konusunda patlak veren gerilimin ideolojik mi yoksa basit bir koordinasyon hatası mı olduğunu zaman gösterecek. Ancak şimdilik bu kriz, projenin seyrini belirsizliğe sürüklemiş durumda.

Politika matematik kadar kesin ve katı değildir, diyebilirsiniz. Evet doğru,  politikada matematikte olduğu gibi mutlak doğrular yoktur, öncelikler değişebilir. Ama yine de bir hareket başlatırken atılması gereken adımlar açık ve nettir. Düğmeye kimin basacağı, ne zaman basılacağı kararlaştırılmalı ve o an geldiğinde birlikte durulmalıdır.

Perşembe sabahı, yüz binlerce destekçiye Your Parti tarafından üyelik portalının açıldığını haber veren bir e-posta gönderildi ve birkaç saat içinde 20.000 kişi partiye üye oldu.

Öğleye doğru, Corbyn ve onu destekleyen dört bağımsız milletvekili “acil” başlığı taşıyan yeni bir eposta göndererek,  daha öncekini yetkisiz ilan ediyor, yasal işlemlerin başlatıldığını belirtiyor ve üye olanların otomatik ödemelerini iptal etmelerini söylüyordu. Sonra Sultana’nın açıklaması geldi. Hareketin dışına itilerek, kendi hareketine yabancılaştırıldığını, “seksist erkekler kulübü” ile savaşmak zorunda bırakıldığını söylüyordu. Müttefik olması gereken iki kamp artık açıkça savaş halindeydi. 

Akşama doğru, Corbyn ekibi partinin resmî kanalları üzerinden açıklama yaparak, Sultana’nın iddialarını reddetti ve meselenin Bilgi Komiserliği Ofisi (Information Commissioner’s Office) tarafından takip edildiğini bildirdi. Sekiz saatten kısa bir sürede Your Party, yeni bir başlangıç hikâyesinden herkesin online platformlardan izlediği bir trajediye dönüştü.

Bu yeni oluşumu umutla bekleyen herkes gibi ben de Sultana ve Corbyn’in aceleci hamlelerini şaşkınlıkla izledim. Üstelik tüm bunların, İngiltere’de Tommy Robinson’un aşırı sağ mitingine 150.000 kişinin katıldığı ve Nigel Farage’ın Reform UK partisinin giderek güçlendiği bir dönemde yaşanıyor olması, bu krizi daha da kaygı verici kılıyor.

Böylesine fırtınalı bir zamanda sol, güçlü ve bir arada durması gerekirken, gemiyi kimin yöneteceği tartışmasıyla daha yolun başında alabora olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Corbyn ile Sultana arasında patlak veren bu krizin, iyi niyetle partiye katılan 20.000 kişinin enerjisini, solun toparlanabileceğine dair umudu ve aşırı sağa karşı yakalanabilecek ivmeyi zayıflattığı doğru. Ancak aynı zamanda, beklenmedik bir şekilde, yeni bir potansiyelin doğmasına da zemin hazırlamış olabilir.

Gece yarısı, sendikal hareketten ve Filistin dayanışma hareketinden aktivistlerin de içinde olduğu bir grup yeni bir kampanya başlattı: Our Party (Bizim Parti). Bu kampanya, Your Party sürecinde yer alan milletvekillerinin kurucu liderlikten çekilmelerini, kontrolün tabana devredilmesini ve şeffaf bir kurucu süreç başlatılmasını talep ediyor.

Eğer Corbyn ve Sultana üyelerin iradesini merkeze alan bir adım atar ve dayanışmayı yeniden inşa edebilirse, Your Party ya da Our Party hâlâ gerçek bir halk hareketine dönüşebilir.