Hakan Yılmaz ve Hüsnü Arkan’ın yeni şarkısı yayınlandı
Nazım Hikmet’in eşsiz şiiri Karlı Kayın Ormanı’nı yeniden bestelemenin büyük bir risk almak olduğunun farkındaydım. Çok değerli besteci ve yorumcu Zülfü Livaneli’nin yıllardır dillerde dolanan bir bestesi varken yenisini yapmanın şarkıya daha baştan tepkiler çekebileceğini biliyordum.
Bu riski göze almak, aslında şiirin canlı, nefes alan doğasına inanmaktan geldi. Büyük şiirlerin kaderi, tek bir yorumda donup kalmak değil; her dönemde, her ruh hâlinde yeniden yankılanmaktır. Benim kulağıma takılan ezgi, Nazım’ın kelimelerindeki yürüyüşe, rüzgârın uğultusuna, karın çıtırtısına başka bir kapı aralıyordu. Belki de her yeni beste, aynı ormanda başka bir patika bulmaktır; karda yürürken kendi ayak izlerini bırakmaktır.
Öte yandan, şiirin bir değil iki bestesi birkaç yıldan beri kafamda, dilimde dolanıp duruyordu. Bu bestelerden biri sonunda iyice büyüdü, pekişti ve artık gönlüme sığmamaya başladı. Onu dışarı çıkartmanın, deyim yerindeyse doğurmanın, dünyayla paylaşmanın zamanı gelmişti. Ben de içimden gelen bu çağrıya uydum.
Bazen bir ezgi, gündüzün telaşında saklanır ama gece olduğunda ısrarla geri gelir; mırıldandıkça kelimeler kendi yerlerini bulur. Yürürken adımla, konuşurken sesimin rengiyle, nefes alıp verişimin temposuyla uyumlanır. O an anlarsınız: artık onu saklamak bencillik, paylaşmak ise borçtur. Ben de ezginin benden istediğini yaptım; kulak kesildiğim o iç çağrıyı, notalara ve sessizliklere emanet ettim.
Çok değerli düzenlemeci ve icracı arkadaşlarımla birlikte oturduk, çalıştık, besteyi adım adım, ilmek ilmek işleyerek şu anda paylaştığımız şarkıya dönüştürdük.
Çalışma odasında her karar bir soruyla başlar: Hangi tını bu karı daha gerçek kılar? Hangi sus payı yürüyüşü derinleştirir? Ritmin nefesi nasıl atmalı? Denedik, bozduk, yeniden kurduk. Bazen tek bir vurgu bütün parçanın dengesi oldu, bazen küçük bir sessizlik en gür duyguya dönüştü. Şarkı, emekle ve dostluğun sabrıyla yavaş yavaş kendi bedenine kavuştu.
Şarkıyı, sevgili dostum, değerli müzisyen ve yazar Hüsnü Arkan’la birlikte seslendirdik. Hüsnü’nün kendisine özgü ses rengi ve tonlamaları, şarkının vokal yorumuna ayrı bir boyut kattı. Böylece hikâye tek düzlemde değil, üst üste binen iki duygusal katmanda aktı.
Bana göre, şarkının bu bestesi ve yorumu, şiirin ruhuna ve ritmine çok güzel uydu, onları çok iyi yansıttı. Tabii ki Karlı Kayın Ormanı gibi şiirlerin anlamı katman katmandır, boyutları saymakla bitmez. İleride de bu katmanların ve boyutların bir diğerinde yeni bir bestecinin yeni bir şarkısıyla karşılaşabiliriz.
Nazım’ın ormanı yalnızca ağaçlardan ibaret değil; sürgünün yalnızlığı, sevdanın direnci, yolun bitmeyen telkini de var içinde. Her yorum bu ormandan başka bir kokuyu, başka bir ışığı alır. Bugün bizim duyduğumuz ritim, yarın bir başkasının kalbinde bambaşka bir nabza dönüşebilir. Şiirin büyüsü de burada: Aynı kelimeler, farklı zamanlarda farklı insanlara farklı kapılar açar.
Şarkının videosundaki karlı kayın ormanında yürüyüş sahnesi için yapay zeka uygulamalarıyla çok cebelleştik. Sanıyorum sonunda, beni de duygulandıran sahneleri yakaladık. Nazım Hikmet, beste sürecinde zaten hep içimdeydi. Çağdaş teknoloji sayesinde, hayal dünyasında da olsa onunla yan yana yürümenin hazzını ve onurunu tatmış oldum.
Yapay zekâyı bir kısayol değil, yeni bir fırça gibi düşündük: yanlış tonları eledik, sahte parlaklıklardan kaçtık, insani dokuyu korumaya çalıştık. Kar tanelerinin düşüşünü mekanik değil, şiirsel bir nefesle yansıtmak istedik. Son karede beliren yürüyüş, bir saygı duruşu kadar mahrem, bir hatırayı geri çağıracak kadar sıcak olsun diye uğraştık. Nazım’ın adımlarına eşlik etmek, teknik bir başarıdan çok, içimizdeki öğrencinin ustasına sessiz bir selamıydı.
Şarkıyı video klibiyle birlikte Youtube’dan aşağıdaki linki takip ederek dinleyebilirsiniz. Dinlediğiniz ve yorumlarınızı paylaştığınız için şimdiden çok teşekkürler.
Karlı Kayın Ormanı / The Snowy Birch Forest
Katkıda Bulunanlar / Contributors
Söz / Lyrics: Nazım Hikmet Ran
Beste / Music: Hakan Yılmaz
Düzenleme / Arrangement: Deniz Bayrak
Vokaller / Vocals: Hakan Yılmaz & Hüsnü Arkan
Tanıtım — Türkçe
Ezginin Günlüğü’nün eski solistleri olan ve Türkiye’nin en önemli şarkı yazarı ve vokal yorumcularından Hakan Yılmaz ve Hüsnü Arkan, büyük şair Nazım Hikmet’in Karlı Kayın Ormanı adlı benzersiz şiiri üzerine yazılan enfes bir şarkıda bir araya geliyorlar. Nazım Hikmet’in sözleri ve Hakan Yılmaz’ın özgün melodisiyle şekillenen bu yaratıcı şarkı, Hakan Yılmaz ve Hüsnü Arkan’ın benzersiz vokal yorumlarıyla ayrı bir boyuta taşınıyor. Düzenlemede ölçülü ve ustaca kullanılan udun şiirin ana teması olan memleket özlemini anımsattığı Karlı Kayın Ormanı, hem Hakan Yılmaz ve Ezginin Günlüğü dinleyicileri hem de müzik dünyasında kalıcı güzellikler arayanlar için olmazsa olmaz bir şarkı.
Blurb — English:
Former lead singers of Ezginin Günlüğü and two of Turkey’s most important songwriters and vocal performers, Hakan Yılmaz and Hüsnü Arkan, come together in a magnificent song based on the famous poem “Snowy Birch Forest” by the great Turkish poet Nazım Hikmet. Shaped by the powerful words of Nazım Hikmet and Hakan Yılmaz’s elegant melody, this beautiful song takes on a special meaning with the effective vocal interpretations of Hakan Yılmaz and Hüsnü Arkan. With the measured yet masterful use of the oud in the arrangement, “Snowy Birch Forest” evokes the poem’s central theme of longing for one’s homeland, making it an essential song for both Hakan Yılmaz, Hüsnü Arkan, and Ezginin Günlüğü listeners, and those seeking timeless beauty in the music world.
Sözler
Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?
Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı, sıcak.
Ben ordan geçerken biri:
“Amca, dese, gir içeri.”
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.
Ay ışığı renginde kar,
Çizmelerim keçe, ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?
En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak.
Öleceğimizi bilip,
öleceğimizi mutlak.
Memleket mi daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?
Lyrics
In the snowy birch forest
I’m walking at night.
I’m sad, very sad.
Give me your hand, where is your hand?
Is it my homeland, the stars,
or my youth that is farther away?
Among the birches there appears
a window, yellow, warm.
As I pass by, I wish someone said:
“Uncle, come inside.”
I wish I went in and greeted
those inside the house.
The snow is in the color of moonlight,
My felt boots feel heavy.
The whistle playing inside me,
where does it call me?
It is our strangest power,
our heroism, to continue living.
Knowing that we will all die,
Knowing that we will die for sure.
Is it my homeland, the stars,
or my youth that is farther away?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
is there a village beyond death?
Karlı Kayın Ormanı was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.