Kanatlarımı Hazırla, Serafin — Düşüyoruz — Üçlemesi II
İkinci Şiir: Kayıp Ruhlar Kurtarma Ekibi
Yapay zeka ile oluşturuldu.
II. Kayıp Ruhlar Kurtarma Ekibi
Dört kırık çekiç
ve yarısı ısırılmış lanet bir iplik parçası.
Sahip olduğumuz tek bukalemunu alıp giderken
bu muydu, bana bıraktığın?
Bugün dünya üzerindeki en güzel mangoyla tanıştım.
Su perilerinin bal göllerinde pişirdiği
altın churrolardan bile daha tatlıydı.
Üzerine çeyrek asırlık melek tozu dökülenlerden hem de!
Melekler düşerken kanatlarından “fış” sesi çıkardı.
Düşkün meleklerin dibe vuruş anını
tarihe kaydediş sesi.
Ama Tanrı kayıt tutmaz ki!
Tanrı tam olarak da kayıt tutar,
bütün sistemi bunun üzerine kurulmuştur.
Mesai sonrası kartını bastı çıkarken,
kanatlarını arka cebine koymuş,
otobüs bekliyor durakta
cennetine gitmek için acele eden melek.
There is a darkness inside you.
This darkness comes from sadness,
becoming a giant unstoppable madness!
Bir kanalizasyon suyu gibiydi benden kurtuluşun.
Kanalizasyon suyunda iz bırakmış melek adımları,
yeni yeni yürümeyi öğrenen bebek melek.
Zincir şıklatışları gecede.
İblis kılığına girmiş,
haylaz ruhları korkutuyor meleklerin.
Karanlık bir fena tutar ellerinde,
karartmak için geceyi.
Bir lahana gibi mutfakta ve bir fırın yahnisi.
Noel’de buluşan ailelerin kavgalarından yaptım ben bu feneri.
Uzanamaz hamur eller ve ahşap tekerlekli merdivenler.
Bir masaldır bu sessiz şıklatılan,
sakınmak kelimeleri yalnız geceden.
Hayaletleri geri çağıran
bir düdük sesi duyulur karanlık çöktüğünde kasabaya.
Üzerlerinde sadece kara bir battaniye,
örmüşler bir kadife gece.
Yapay zeka ile oluşturuldu.
Bense o an kedim için bir çekirge arıyordum
kendi iz düşümümde.
Gece çiçeklerinin açtığı o görkemli gösteriyi kaçırmamak için acele,
yakaladım elime ilk geçen açık mavi, yaralı çekirgeyi.
Üzgünüm, kalamam küçük çekirge,
cehennemde bir itfaiyeciyle randevum var, dedim ona.
İki kadeh meyve şarabı ve kül kokulu bir büyük bira!
Elinde üç kırmızı gülle bekler beni kediciğim;
seremoni sonrası bana kapıp getirdiği
afiyet olmuş çekirgesi,
kuyruğuna bağlı tenekesi.
(Paslanmış mı biraz, bal mısır tanesi?)
Bırakalım bunları şimdi.
Çörek otlu ve motorinli tadıma bak.
Şapkamı ters taktığım anda sağımı solumu karıştırırım
cehennemin içinde, koca eski bir kazanda!
İtfaiyeci çalarken düdüğünü, kafası meyveli, çakır taşlı,
tutturdu hüzünlü bir melodi.
Döndü evlerine gece
battaniyeli beyaz ruhlar.
Ama biraz depresif sanki, çağrısı kırık.
Sabah terk etmek için yine bu lavları,
yataklarına yattılar, suratları düşkün.
Ve pek kızdılar bana, kefeni andırırken.
Bir daha itfaiyeciyi
içirmeyeyim diye!
Tapınaktan kaçmış çocuk bir tanrı utancından
ve oynamak için kendi yarattığı gezegenle.
Nos vemos en otra vida*
Xoxo Chica
Kanatlarımı Hazırla, Serafin — Düşüyoruz — Üçlemesi II was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.