İktidar, istihdamın niteliğindeki çöküşü ve güvencesizliğin yaygınlaşmasını perdelemek için ‘tek haneli işsizlik’ söylemini öne çıkarıyor. TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranının son 29 aydır tek haneli düzeyde seyretmesinin propagandası yapılırken gerçek tablo azalan iş sayısı, uzayan çalışma saatleri, büyüyen potansiyel işgücü ve işsiz kalan milyonların sosyal güvenceden yoksun bırakılmasıyla ağırlaşıyor.
TÜİK’in Eylül ayına ilişkin hanehalkı işgücü araştırmasına göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 12 bin kişi artarak 3 milyon 75 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişmeyerek yüzde 8,9 düzeyinde hesaplandı. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,4, kadınlarda da yüzde 11,1 olarak tahmin edildi.
Veriler, işgücü piyasasındaki daralmayı işaret ediyor. İstihdam bir ayda 200 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin sayısı Eylül ayında 32 milyon 491 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 48,9 oldu. İstihdam oranı 2024 yılının aynı ayında yüzde 49,6 düzeyindeydi.
İşgücüne dahil olmayan kişilerin sayısı ise bir ayda 232 bin kişi arttı. Bu kişilerin 15 ve üzeri yaştaki nüfus içerisindeki payı yüzde 46,2 olarak tahmin edildi. Diğer bir ifadeyle 66 milyon 458 bin olan çalışabilir yaştaki nüfusun 30 milyon 703 bini çeşitli nedenlerle işgücüne dahil edilmeyenlerden oluşuyor.
ÇALIŞMA SÜRESİ UZADI
Halihazırda istihdamdakilerin haftalık ortalama fiili çalışma süresi ise Eylül ayında bir önceki aya göre 1,0 saat artarak 42,9 saat olarak gerçekleşti. Bu da zamana bağlı eksik istihdam oranının azalmasına neden oldu. Bir önceki aya göre yaklaşık 1,4 puan azalan zamana bağlı eksik istihdam yüzde 18’e geriledi.
Zamana bağlı eksik istihdamdaki azalma iş yaratma kapasitesi kalmayan ülke ekonomisinde ücretlerin geçinmeye yetmediğini ve çalışanların zorunlu olarak daha çok çalışmak mecburiyetinde kaldığını bir kez daha açığa çıkardı. İmkânı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyen zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda ise 208 bin kişi arttı. Haftalık 40 saatten az çalışan ve artan geçim sıkıntısı nedeniyle daha fazla çalışmak isteyenlerin sayısı 3 milyon 327 bine ulaştı.
Ayrıca iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü büyüyor. Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 1 milyon 47 bin kişi artarak 5 milyon 303 bine yükseldi. Başka bir ifadeyle Eylül 2025 itibarıyla Türkiye’de 5,3 milyon kişi, çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor.
İŞSİZLER ÖDENEKTEN YOKSUN
Zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile potansiyel işgücünden oluşan gerçek işsizlik ise genişlemeye devam ediyor. Eylül 2024’te yüzde 26,1 olan geniş tanımlı işsizlik oranı Eylül 2025’te yüzde 28,6’ya yükseldi ve son 1 yılda 2,5 puan arttı.
Geniş tanımlı işsiz sayısındaki bir yıllık artış 1 milyon 255 bin oldu. DİSK-AR’ın hesaplamalarına göre toplam geniş tanımlı işsiz sayısı 11 milyon 705 bine yükseldi.
TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. Eylül 2025’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 75 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Eylül 2025 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 485 bin 419’dur. Böylece Eylül 2025’te resmi işsizlerin sadece yüzde 15,8’i işsizlik ödeneği alabildi. Yaklaşık 2,6 milyon işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 84’ünün işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor.