Gotik edebiyatın okura ettiği en sinsi kötülük, “ben eski bir hikâyeyim” diyerek rafa çekilmiş görünürken aslında insanın içindeki karanlığa bugün bile aynı yerden sızabilmesidir. Bram Stoker’ın Drakulası işte tam da böyle bir metin. Yalnızca türün parlak örneklerinden biri değil; modern dünyanın bütün o rasyonel parıltısına karşın içimizde hâlâ diri duran arkaik korkuların, bilinçaltından sızan eski dünyanın tahayyüllerinin ete kemiğe bürünmüş hâli.