HABER MERKEZİ
Ormanları, zeytinlikleri ve meraları maden ve enerji şirketlerine açan 7554 Sayılı Kanun’a karşı ses yükseldi. Küresel Eylem Günü kapsamında yapılan”Çizgiyi Çek” eylemleri için İstanbul, Balıkesir ve Ankara’da bir araya gelen yaşam savunucuları, iktidara çağrı yaptı.
19 Eylül’de İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda, 20 Eylül’de Balıkesir Altınoluk Cumhuriyet Meydanı’nda, bugün ise Ankara Kuğulu Park’ta eylem düzenlendi. İstanbul ve Balıkesir’de açıklamalar Toprağımızı Vermiyoruz Kampanya Grubu tarafından yapılırken, Ankara’daki basın metni Değişim Elçileri adına okundu.
Ortak açıklamada, “Çizgiyi Çek Küresel Eylem Günü kapsamında Endonezya’dan Kenya’ya, Kanada’dan Türkiye’ye 260’ı aşkın yerde yaşamı ve yeryüzünü savunmak için alanlardayız. İklim krizinin etkilerinin gün geçtikçe derinleştiği bir dönemde fosil yakıt bağımlılığına son verilmesini, halkın ve doğanın refahının önceliklendirilmesini istiyoruz” denildi.
7554 SAYILI KANUN DERHAL İPTAL EDİLMELİ
Açıklamada yasanın neler getirdiği maddeler halinde şu şekilde sıralandı:
“Bu yasa ile: Zeytinliklerimiz Madenlere Kurban Ediliyor: Milas ve Yatağan’da binlerce yıllık zeytinliklerin kömür için yok edilmesinin önü açılıyor, kadim üretim kültürümüz ve gıda güvenliğimiz tehlikeye atılıyor. Bu hafta başında İkizköy’de kömürcü şirketin marifetiyle başlayan zeytin ağaçlarının sökülmesi, tehlikenin ne kadar yakınımızda olduğunu hepimize bir kez daha gösterdi.
Ormanlarımız, Meralarımız, Su Havzalarımız Ranta Açılıyor: Korunması gereken orman ve mera alanlarının, su kaynaklarının, enerji ve maden projeleri için feda edilmesinin önü açılıyor.
ÇED Süreçleri Etkisizleştiriliyor: Çevresel Etki Değerlendirmesi süreçleri baypas edilerek, halkın kendi yaşam alanları hakkındaki söz hakkı elinden alınıyor; demokrasinin olmazsa olmazı katılımcılık ilkesi yok sayılıyor; ekolojik yıkım projeleri denetimsiz bırakılıyor.
“Süper İzin” Mekanizmasıyla Her Şey Mübah Kılınıyor: Birkaç bürokrattan oluşan bir kurulun vereceği “süper izin” ile koruma altındaki alanlar dahi kolayca yatırıma açılabiliyor, hukuki ve bilimsel denetim mekanizmaları devre dışı bırakılıyor.
Köylü Toprağından Koparılmak İsteniyor: Maden ve enerji projelerine açılan meralardan, ormanlardan, zeytinliklerden yaşamını idame ettiren köylüler topraklarından koparılma tehdidiyle karşı karşıya kalmış durumdalar. Acele kamulaştırma marifetiyle köylülerin doğdukları, doydukları topraklardan göç etmek zorunda kalmasının önü açılıyor.”