İmamoğlu, The Guardian'a yazdı: "Türk demokrasisi ciddi tehdit altında"

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, The Guardian’a yazdı.

“İstanbul Belediye Başkanı seçildim ama bunu cezaevinden yazıyorum: Türk demokrasisi ciddi tehdit altında” başlıklı yazısında geçen yıl İstanbul’da ikinci kez seçim kazandığını anımsatan Ekrem İmamoğlu, muhalefetin üzerindeki baskının daha da ağırlaştığını belirtti.

İmamoğlu yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’nin dört bir yanında muhalefet belediye başkanları hapse atılıyor. İstanbul’da ilçelerin dörtte birinde seçilmiş başkanlar görevden alınarak susturuldu. Adana’dan Antalya’ya, İstanbul’daki belediye personeline kadar baskı her kademeye uzanıyor. Gazeteciler, akademisyenler, iş insanları, öğrenciler hapiste. Avrupa Konseyi gençlik delegesi Enes Hocaoğulları, sadece konuştuğu için tutuklandı. Onun serbest bırakılması, içerideki binlerce kişi için küçük ama anlamlı bir zafer.”

‘MUHALEFETİ YENİDEN DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYOR’

İktidarın CHP’yi hedef aldığını da belirterek, partinin yükselen liderliğini etkisizleştirme girişimleri olduğunu belirten İmamoğlu, “CHP’yi kapatamayan hükümet, bu kez parti kongresini hedef aldı. İstanbul il kongresi iptal edildi, il başkanı görevden alınarak yerine kayyum atandı. Bu, siyasi çoğulculuğun fiilen sona erdirilmesi demektir” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP’yi silikleştirmek için muhalefeti yeniden dizayn etmeye çalıştığını” söyleyen İmamoğlu, Türkiye’nin otoriterleşme yolunda Mısır ve Suriye örneklerini andırdığını belirtti.

İmamoğlu yazısında şu sözlere devam etti:

‘İNSANLAR BARIŞÇIL GÖSTERİLER DÜZENLİYOR’

“Halk artık aldanmıyor. Sokaklar protestolarla dolu. Benim tutuklandığım 19 Mart’tan bu yana, Erdoğan’ın kaleleri sayılan şehirlerde bile milyonlarca insan barışçıl gösteriler düzenliyor. Bu, Türkiye’nin 150 yıllık demokrasi geleneğinin yansımasıdır. Seçimleri kazanmak, ekonomiyi istikrara kavuşturmak, yargı bağımsızlığını sağlamak, yolsuzlukla mücadele, sosyal hakların genişletilmesi, kurumlara güvenin yeniden inşası ve ve değişen jeopolitik manzarada Türkiye’nin rolünü yeniden tanımlamak.”

‘DEMOKRATİK DEĞERLERİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ’

Türkiye’nin demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi sadece Türkiye’nin değil, dünyanın mücadelesidir. Halkın iradesi galip gelecek. Öfkemizi stratejiye dönüştürmek zorundayız. Bunu başarabilirsek, sadece kendi demokrasimizi değil, dünyadaki demokratik değerleri de yeniden ayağa kaldıracağız.”