Photo by Xeyale Aliyeva on Unsplash
Nasıl bu kadar büyüdük bilmiyorum. Beraber geçirdiğimiz her saniye sanki birbirimizi büyüttük. Acısıyla tatlısıyla tüm yaşananlar beni ben, seni de sen yaptı. Hayatın gerçeklerini anladıkça konuştuğumuz konular epey değişir oldu.
Şimdi ayrılıyor yollar. Tüm kararlarını bensiz mi vereceksin? Yerimi dolduracak insanlar bul. Ve onları benim yerime koy. Ne de olsa herkesten iyisi vardır.
Onlara benden öğrendiğin cümleleri ve duyguları sarf et. Belki duymak için can attığım bazı kelimeleri de verirsin onlara…
Çok mutlu olursan bir gün, için kıpır kıpır olursa onlara sarılırsın. Ve benim en derinlerimde bir parçam senin mutluluğunla çiçekler açar belki tekrardan.
Şimdi ayrılıyor yollar ve içim biraz buruk. Ki ben ilk defa kalbimin sesini dinlemiştim…
Akşamdan geceye kadar oturduğum o bankta hala tanıdık bir ses var. Bazen burnuma gelen soğuk havayla karışık koku, içimi derin bir hüzünle dolduruyor.
Şimdilerde bedenim değil, insanların soğukluğundan içim üşüyor. İçimi ısıtan cümlelerin sahteliğini gördüğümde ise senden bile üşüyor kalbim.
Sana aslında bir ben gerek. Belki bana da biraz sen. Çünkü seni en iyi ben anladım… Yine anlarım. Hala anlıyorum… Ama senin beni anlamamaya yeminin var gibi. Peki, öyle olsun. Ama aşk olsun…
İçten bir özür beklemek çok şey istemek değildir. Ve ben aslında oldukça az şey istemiştim senden.
Şimdi tüm cümlelerim senin duvarlarına çarpıp içime gömülürken artık hiç duymuyorum sesini… Görmüyorum bir o kadar yakın ama gönlüme uzak olan varlığını… Ve sen hala bana saygı gösteremiyorsun. Peki, öyle olsun. Ama aşk olsun…
…
Okuduğunuz için teşekkürler.
Kurgular / Öyküler
İçten Bir Özür Beklemek Çok Şey İstemek Değildir was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.