Kahve içince de uyanamıyorum.
Hayırsızın ağzında ayna var.
İncir ağacıydı senin aradığınsa.
Kasıklarından çıkardığın çocuğun
sana karşı sürükleniyor,
vücudunda.
Vıcık vıcık kaygan bir deniz gibi
ta boğazına varana dek,
kendi boğazından vuruyor seni.
Yerleşerek oraya,
hiç çıkmamış gibi
vücudundan.
Suda bir şey olmalı.
Tüm bu iribaşların nefes aldığı
ve yermediği atalarını.
Oysaki biraz daha sıkılırsam
hiç suyum kalmayacak
diyor ergen bir kurbağa.
Ağzımda güneş sistemi tadı var.
Koynumda dört başı mamur bir denizatı.
İki ayaklı bir deniz kızı, içimde.
Kalk diyor, kalk gidelim artık,
derine.
Derine bak.
Dibine ve derinin içine.
Bu yüzeye yakınlık ve uzak olmak derinliğimize…
Nefessiz bırakıyor beni.
Korkarsam içimden bir ninni söylerim.
Ve karanlıkta gözlerimi kaparım,
yüzgeçlerimle.
Yüzüme kapanan kapıların
menteşelerine
karanfil aldım çiçek pazarından.
Ve çizdim üstüme
görebileceğiniz en mavi karanfilleri,
iki küçük kum tanesiyle.
Bin gece mavisi az olmuş diye düşünmüştüm,
yüksek dozda maviye ihtiyacım vardı.
Vücudumu tamamen kumla kapladım.
Dibine kadar mavi bir karanfilim şimdi.
Derim, diyorum
artık
emin ellerde.
Kendi yazdığı bir deniz masalının içinde,
kaybolmuş.
O harita mühendislerini
hikayeden silmeseydi aslında…
Kahve içince de uyanamıyorum.
“Nos vemos en otra vida”
Xoxo Chica
Hayırsızın Ağzında Ayna Var was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.