İlayda SORKU
Uğur Okulları’nda öğretmenlerin yaşadığı hak ihlalleri yeni bir boyut kazandı. İzmir Egekent 2 Kampüsü’nde geçtiğimiz sene görev yapan bir öğretmen, yazılı medyaya okulda yaşanan sorunları anlattığı gerekçesiyle kurum yönetimi tarafından “iftira” iddiasıyla polise şikâyet edildi.
İfade vermek üzere karakola çağrılan öğretmen, süreci şöyle anlattı: “İlk maaşımız Ekim’in 10’unda yani gününde yattı ancak Eğitim Öğretim Ödeneği yani kırtasiye parası olarak geçen ödenek yatmadı. ‘Ha bugün yatıracağız, ha yarın’ yatıracağız dediler, 3-4 ay sonra yattı. Ekim ayından sonra maaş ödemelerinde gecikmeler başladı. Kimisinin maaşı yatıyor, kimisinin yatmıyor… Sürekli en az 10 gün gecikme. Müdürler baskı yapıyor ancak bize hiçbir bilgi akışı gelmiyordu. Yol masrafım da vardı, her gün kilometrelerce gidip geliyordum. Maaşlarımız gecikince sorunlar daha da büyüdü. Ben Mayıs ayı maaşımı Ağustos ayında aldım. Kalan Haziran ayına ait 20 günlük maaşımı da 4 Eylül tarihinde alabildim. Şu an alacak bir maaşım yok, o kurumda da çalışmıyorum ancak yapılanların hiçbirini unutmuyorum.”
Olayların kamuoyuna yansımasının ardından şikâyet edildiğini aktaran öğretmen, “Haberleri ben yaptırmadım. Keza haberim olsa yaptırırdım. Yaptırabilirdim ayrıca, bunda yasak bir şey yok. Yaşadığımız hak gaspını aktarmak yasak değil, iftira değil” şeklinde konuştu.
YILDIRMAK İÇİN ŞİKAYET ETTİLER
Öğrencilerin mağdur olmaması için okulu terk etmediğini belirten öğretmen, “Sınav yılında olan öğrencilerim vardı. Ben bu kadar fedakârlık yapıp maaş almamama rağmen okula gitmeye devam ettim. Ama bana teşekkür edecekleri yerde gidip bir de polise iftira attım diye şikayet etmişler. Ortada iftira yok, olan her şey gerçek. Zaten elimde maaşımın yatırılmadığına dair noter onaylı ihtarname var. Resmi belgesi olan bir insan nasıl iftira atabilir? Herkes biliyor, başka kurumlarda kendilerinden ‘maaş ödemeyen okul’ diye bahsediliyor. Herkesin elinde belge var. İhtarlar, mahkemeler var, banka dökümleri var, her şey kanıtlanabilir durumda, ne iftirası” şeklinde konuştu.
“Beni şikayet etmeleri tamamen yıldırmaya, korkutmaya yönelik” ifadelerini kullanan öğretmen, “Ben haklıyım ve bu süreçte sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. İstediği yerlere şikayet edebilirler, korkması gereken bizler değiliz. Uğur Okulları Genel Merkezi bu olaylardan haberdar çünkü birçok öğretmen arkadaşımız kendilerine yazmış ama hiç aksiyon alınmadı” sözlerini kullandı.
∗∗∗
NE OLMUŞTU?
İzmir Egekent 2’deki Uğur Okulları’nda öğretmenler aylardır maaşlarını alamamıştı. Geçtiğimiz yıl bazı öğretmenler işten çıkarılmış, istifaya zorlanmış ve kıdem tazminatları ödenmemişti. Okul yönetimi buna rağmen yatırımlarına devam etmiş, Egekent 2’de yeni bir şube açmıştı. Yaz maaşları ödenmemiş, temmuz, ağustos, eylül ve ekim ayı maaşları içeride kalmıştı. Yöneticilerin bütçeyi yeni açılan şubeye harcadığı iddia edilmiş, öğretmenlerin mola ve dinlenme hakları fiilen gasp edilmiş, hafta sonu toplantıları ve teneffüs nöbetleri karşılıksız bırakılmıştı. Maaş alamayan bazı öğretmenler işten ayrılmak istemiş ancak istifaya zorlanmış, alacaklarının üçte biri teklif edilmişti. İhtar çekilmiş, çıkışlar Milli Eğitim’den düşürülmüş ama SGK çıkış bildirimleri yapılmamıştı. Kurum, kıdem tazminatlarını ödememek için bazı öğretmenleri manipülasyonla istifaya zorlamış, müdürlerin işten çıkarıldığı gizlenmiş, manipülasyon yoluyla istifa ettirilen öğretmenler kıdem tazminatlarını alamamıştı. Tüm bu süreç yargıya taşınmıştı.