Göründüğü kadar güzel değil ay. Kurumuş hurma dallarından duraklar kademe edilmiş. Bir tren istasyonu gibi olmadığından, sonunu göremem biliyorum. Birisi bana, çok iyi insanların gökyüzünde birer minik yıldıza dönüştüğünü söylemişti.
Göründüğü kadar güzel değil ay. Tüm ışıklar kapanıp bir sen ve bir de o kaldığında anlam kazanıyor. Sanki hepsi benimle birlikte sana şahitlik ediyor.
Cesur olsaydım eğer sana yanlış yapmanı söylerdim. Hata yapmanı. Bunun beni üzmeyeceğini ama güldüreceğini bilmeni isterdim. Ufak bir anı olarak kalırdı aramızda. Cesur olsaydım eğer seninle görüşememekten korktuğumu söylerdim.
Çünkü en güzel şeydi sesini duymak. Ben aşık olduğumu ilk kez seninle hissettiğimi söylemek isterdim. Yolları seni görmeyi düşleyerek kat ettiğimi. Oturup seni beklediğimi ve gördüğümde gizlemeye durduğum sevincimi. Sen bir gururla reddederken bazı yardım tekliflerimi, bunları senin için değil kendim için yaptığımı söylemek isterdim. Çünkü yaparken seni düşüneceğim yahut bir yere bırakırken seni, seni daha fazla göreceğim demek oluyor bu.
Adımlarımı çoğunlukla yavaş atıyorum. Kendimi en güzel ifade ettiğim yerlere ve en fark edilen işlerime ilham oluşunu seyrediyor kelimeler. Seninle otururken, ömrümde bir kere karşılaşacağım bir şey olduğunu biliyordum. Şimdi bazen bir apartmanın önünde duruyor, balkonlarına bakıyorum. Eve yalnız dönme vakti geliyor. Bazı rüyalardan uyanmak istemiyorum. Onları da senin gibi çok nadir görüyorum. Sen zaten hayal bile edemeyeceğim, duyularımdan dokularıma kadar hissettiğim bir rüya gibiydin. Habersiz de olsan çocukluğumuzun ortak yanlarını ve cümleleri tamamlayışını seviyorum. Benim yetişkinlik oyun arkadaşım. Keşke sen Susan ben de Caspian olsam ve beraber maceralara atılsak. Görsek aslanı. Ve keşke seni daha iyi tanısam. Ama her geçen gün kendimden uzaklaştırıyor hayat gerçekleri. Kendim olabilmem için şartlar son derece ağır. Sevmediğim işleri yapmak ve koşturmak zorundayım. Akşam saat onda yemek yemek… Ve gece için çok yorgun oluyorum. Benliğim bana yaklaşırken ondan bir ara istiyorum. İşte o anlarda seni daha fazla özlüyorum. Aklıma geliyor yürüyüşler. Günlerce yoluna eşlik ettiğim, ışığına ve sesine hayran kaldığım bir kuyruklu yıldız gibiydin. Ve ben her şeyi kayıp giderken anlamlandırabiliyorum.
Şimdi gecenin berraklığında göğe bakıyorum. Ya da senin berraklığında geceye. Her halükarda içinde sen geçiyorsun. Gecenin berraklığında göğe bakıyorum. Ve neredesin diye merak ediyorum. Benden geçtiğini anlatıyor duraklar. Söyleyebileceğim her şeyi söylemeden. Gecenin berraklığında göğe bakıyorum. Şahitliğinde yaşadıklarımızı tekrar tekrar anlatsın bana. Birisi bana, çok iyi insanların gökyüzünde birer minik yıldıza dönüştüğünü söylemişti.
Göründüğü kadar güzel değil ay. Işığı ancak senin teninde parlar. Karanlıkta seninle yürüyünce kazandığı anlamlar ve sesini duyurduğu rüyalar… Ruhum seni tanıdığından onu güzelleyemiyor. Dansını edip gerçekleştir kendini ve lütfen hatırla beni, geceyi seyre dal. Göründüğü kadar güzel değil ay. Her şeyin ortasında konuşuyor ve gülüyorsun. Şimdiyi hissediyorum. Nefesim güçlü bir bütünlük kazanıyor. Yeşil, mavi, yol, geçmiş… Evrendeki her şeyle bağlantılı hissediyorum o zaman. Unuttuğum ve anlamlandırmaya çalıştığım her şeyi birbirine bağlıyorsun. Hepsini geride bırakıyorum. Saçlarından süzülürken küçük yıldızlar… Ve göründüğü kadar güzel değil ay.
Yanımda olma mevcudiyetini özlüyorum.
Göründüğü Gibi Değil Ay was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.