Gittim ve Dönmedim

resim pinterest’ten

İlham gelmez, sen de gelmezsin, o yüzden gitmenin bir anlamı yok. Gideceksem de tek başıma gideceğim, soğuğun altında ceketsiz durup sigara içeceğim. Neden buradasın, neyin var, orası engelliler için, ayağını oraya koyamazsın, diyenlere de bakacağım — sadece bakıp ağzımı açmayacağım. Varsın çıkarımda bulunsunlar, varsın varsaysınlar ya da kovsunlar beni veya daha yetkin birini çağırsınlar. Kolumdan sürüklene sürüklene çıkarılacağım. Her sabah olduğu gibi, her gün olduğu gibi. Kolumdan tutup sarsacağım kendimi ve aynaya bakacağım -çok korkuyorum aynalardan-, gözlerimin içine bakacağım ve çığlık attığımı hayal edeceğim. Ağladığımı hayal edeceğim, gözlerimin dolduğunu ve aktığını göreceğim. Kıpkırmızı bakacağım sanki kilolarca esrar içmiş gibi ya da yanaklarım kızaracak 24 bardak içtiğim akşamdaki gibi. Yok olmayı bekleyeceğim ve bütün suratım çatlayıp parçalanacak ya da çürüyecek ve kaldırım çiziklerinden çıkar gibi yeşerecek bütün çiçekler ve ben onların da ölmesini bekleyeceğim.

Omuzlarım çökecek ve yaşlanacağım — bacaklarım tutmayacak ve bastonuma bağımlı olacağım. İki adım atabileceğim o olmadan — iki adım atacağım bacağım kasılıp beni iki büklüm bırakana kadar. Hayatımız boyunca beş bin tane sigara içmeye hakkımız olsa… Hayatım boyunca iki bin tane adım atma hakkım olsa ve o sayıyı doldurduğumda günler boyunca bacağım kasılsa ve ağrısa ne korkunç olurdu, değil mi? Adımlarımı doğru seçmem gerekirdi. Evden çıkmadan önce gitmeye değip değmediğini hesaplamam gerekirdi. Derse gittiğimde ne kadar zorlanacağımı düşünmeliydim, bahçeye inerken taş yolda takılıp düşmeyeceğimden emin olmalıydım, neşeliysem bunun bütün vücuduma yayılmasına izin veremezdim ve dans edemezdim — ne kadar sarhoş olursam olayım.

Hayatım boyunca beş bin kere ağlama hakkım olsa ve hepsini doldurmuş olsam ölmek isterdim. O zaman bütün bu sayı muhabbeti haklı olurdu ve ne zaman gülme hakkımın dolacağını, sinirlenemeyeceğimi, düşünemeyeceğimi merak etmeye başlardım. Her şeyi yapmadan önce sayardım ve düşünürdüm. Hiçbir şey hissedemez, evden çıkamaz, bütün gün bilgisayarımın başında oturup bir zamanlar hissettiğim duygular hakkında yazar -kotamı doldurduysam çok şey hissetmiş olmalıydım- ve beş bininciyi doldurmak için sigara içerdim. Beş bininci sigaramdan son nefesi çeker, söndürmeye uğraşmaz -belki perdeyi ateşe verir- ve oracıkta ölürdüm. Sonra cesedimi -kül olmuş- çıkarır ve iyice sallarlardı, kemiklerimin arasından -kaburgamdaki boşluklardan- jetonlar gibi hislerim dökülürdü. Bu jetonları alır ve teker teker yazılarıma eklerlerdi. 12 Aralık, hissizlik. 11 Aralık, hissizlik. 10 Aralık, hissizlik. 25 Şubat 2024, ölüm.

Tükürerek ve kusarak konuşur, çirkinliğimle gurur duyardım. Öleceğimi bilseydim daha çok gülümser, kahkahalarla güler, asla sinirlenmez, insanlarla konuşur ve konuştururdum. Herkesin çirkinliğine kucak açar ve benim ya da başkaları hakkındaki en kötü düşüncelerini dinlerdim. Yanlış anlaşılmaktan korktukları için ilk defa bana söyledikleri bu düşünceleri gülümseyerek dinler ve biriktirir, dünya hakkında bildiklerimi doğrular, haklarında yazar ve sonra unuturdum. Yazmak unutmak, okumak hatırlamaktır ama yazan kimse unutmayı bilmez ve her şeyi sonsuza kadar hatırlar, görevleri başkalarının da hatırlamasını sağlamaktır.

Bu gece öleceğimi bilseydim -12 sularında- çamaşırlarımı kurutma makinesinden çıkarmaz, küllüğümü boşaltmakla uğraşmazdım. Duş almaz, giyinmez, rahat ayakkabılarımı giymezdim. Öldüğümde taktığım bilekliği takmaz, makyaj yapmaz, su içmez, yemek de yemezdim. Telefonumu kapatmaz, kimseye de veda etmezdim. Her şeyi olduğu gibi bırakır, aynaya bir daha bakmaz, çoraplarımı çıkarmaz, yatağa girer ve telefonumdan müzik açardım. Odadaki kızlar müziğin sesini kısmamı söylerdi ama onları duymazdım. Yatar, müzik dinler, sıkıca karnımı tutar ve kalp atışlarımı hissederdim. Kusmamaya çalışırdım. Uzun bir süre önce okuduğum bir şiiri ya da öleceğimi düşündüğümde ettiğim bir vedayı hatırlardım. Sonra da ölürdüm.

Gittim ve Dönmedim was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.