Gebze'de çöken binanın altı metro, üstü ihmal

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde aynı aileden 4 kişinin öldüğü, 1 kişinin ise yaralı kurtarıldığı 7 katlı binanın çökmesinin üzerinden bir hafta geçti. Binanın enkaz kaldırma çalışmaları ve bölgede incelemeler sürerken, 21 bina, 28 iş yeri ve 79 bağımsız birimin boşaltılması mahallede endişeleri artırdı. Yetkililer çökmenin ‘metro inşaatından kaynaklandığı” yönünde net bir açıklama yapmasa da izlenen yol ve uzmanların açıklamaları bu yöndeki iddiaları güçlendirdi. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Nusret Suna “Metro inşaatının güzergahı doğrultusundaki yapılarda sıkıntı var ki tahliyeler yapılıyor” derken, CHP Kocaeli milletvekili Nahit Çiler ise “O bölge dere yatağı ve göldü. Buna uygun çalışma yapılmalıydı. Bölgenin tomografisi çekilmeliydi” diye konuştu. 

Gebze Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi’ndeki 7 katlı Arslan Apartmanı, 29 Ekim sabah 07.00 sıralarında çökmüştü. Zemin katında asma katlı eczane, diğer katlarında ise dubleks şekilde 3 daire bulunan binanın enkazı altında kalan Levent Bilir (44) ve Emine Bilir (37) çiftiyle çocukları Muhammed Emir (12) ve Hayrunnisa Bilir (14) yaşamını yitirirken, çiftin büyük kızları Dilara Bilir (18) ise yaralı kurtarılmıştı. Yaşananların ardından yurttaşların metro inşaatından kaynaklı binalarında sorunlar oluştuğuna dair CİMER’e daha önceden şikâyette bulunduğu ortaya çıkmış ancak herhangi bir önlem alınmaması dikkat çekmişti. 

BİN YAPIDA TARAMA

Yetkililer olaya ilişkin halen net bir açıklama yapmazken, olay yeri ve çevresinde Kocaeli, Gebze Teknik, İTÜ, Çanakkale, Eskişehir gibi üniversitelerden oluşan ekibin zeminde ve metro inşaatında bir problem olup olmadığı yönünde incelemeler yaptığı öğrenildi. Çöken binanın enkazının kaldırıldığı ve bazı binaların tedbir amaçlı tahliye edildiği bölgede, ekiplerin tarama çalışmalarının da sürdüğü kaydedildi. Uzman ekiplerin de belirli periyotlar halinde cihazlarla zeminde ölçüm gerçekleştirdiği öğrenildi. Ekiplerin, bölgede 500 metreye kadar alanda 1000’in üzerindeki binada taramalar yaptığı ve jeoradar ile yapıların “röntgeni” çektiği belirtildi. Jeodezik ölçüm cihazıyla binalarda anlık deformasyon ve hareketliliklerin de belirli aralıkla ölçülüp rapor edildiği kaydedildi. 

BİNA ALTINDA ÇÖKME

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, BirGün’e yaptığı açıklamada binanın 2012 yılında inşa edildiğini ve 2013’te ise iskan aldığını anımsatarak “100 metrekare oturum alanlı bir bina. Bu binada 12 seneden bu zamana kadar hiçbir olumsuz durum gözlemlenmemiş. Ta ki metro inşaatına kadar. Son zamanlarda alt kattaki eczane sahibinin bir takım şikâyetleri olduğu ve bunu fotoğraflarla da gösterdiğini gördük. Binanın ön cephesindeki taşıyıcı alimünyum kaplamasında bir bombeleşme hareketi oluşmuş, bunun ardından da bina yıkıldı” dedi.

Binanın yıkılma şekline dikkat çeken Suna, şöyle devam etti: “Binanın önündeki taşıycı elemanın altında büyük bir çökme var. Bu çökmeye uyum sağlayamadığı için dönmeler oluşmuş ve arka tarafı öne doğru yatmış. Yatan yerde de binanın karkası (bir yapıda taşıyıcı iskeleti oluşturan çelik veya betonarme yapı elemanları) ayakta duruyor. Yani karkas vaziyette yattı bina, çökme vaziyetinde değil. Bina devrilerek yıkıldı. Bu da bize gösteriyor ki binanın ön tarafında zeminde bir boşalma var. Bir oturmadan dolayı bina çöküyor. “

16 bina,  27 işyeri 72 bağımsız yapının boşaltılmasına da dikkat çeken Suna “Aynı güzergahtaki 16 bina, 27 iş yeri, 72 bağımsız yapı neden tahliye edildi. Demek ki zeminde bir problem var ki bu yapılar boşaltıldı. Aynı anda bir sıra halindeki yapılar birden çürük olamaz. O bölgede bir deprem olmadı, altındaki metro inşaatının güzergahı doğrultusundaki yapılarda da sıkıntı var” dedi. Yetkililerin metro inşaatını gezdiklerini ve sorun olmadığına dair açıklamalar yaptığını kaydeden Suna, “Metronun içinde gezilip tavanına bakılabilir, kabuğunda bir çatlaklık çökme olmayabilir. Mesele metronun üst noktası ile bina temelinin alt noktası arasında kalan zemindir. Bu zeminde bir takım boşalmalar olabilir. Zemin suyunda boşalmalar olabilir, zeminin özelliğine bağlı olarak kireç taşıdır, çözülmeler olabilir ve burada binanın altında bir net oturma var ki bu bina çöktü” değerlendirmesini yaptı. 

∗∗∗

“EZBERE YAPILMAMALI”

Metro inşaatının güzergahına da değinen İMO Başkanı Nusret Suna, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Metro inşaatları, maden veya tünel kazısı gibi inşaatlarda klasik inşaatların dışında önlemler alınması gerekir. Metronun güzergahı, bu güzergahın üstündeki yapılar ve etki alanındaki yapılar belirlenir. Bu binalar incelenerek yaklaşık oturmaları hesap edilir. Binanın risk durumu, ne kadar oturacağına bakılır ki çok ufak rakamlardır. Sonra bu metro güzergahından etkilenen bölgenin altındaki zemin cinsine göre de bir takım hesaplar yapılır. Metro kazısından ve zeminin özelliğinden dolayı oturmalar, üstündeki yapı riskli durumda mı değil mi bu analizler yapılır, bunlar ayıklanır, ya kamu eliyle yıkılır ya boşaltılır. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Bu tür inşaatlar ezbere, ‘alttan tünel kazdım geçtim’ demekle olmaz. Bu binalara ve metro güzergahındaki zemine sensörler yerleştirilir, sürekli takip edilir. Hem binalarda oturma, dönme ve zeminde değişiklikler var mı bunlara bakılır. İnşaat da öyle devam eder. Bu bir bütündür. Ama görüyor ki böyle bir şey eksik yapılmış, yapılsaydı bu binanın duvarları çatladığı anda sensörler vasıtasıyla kayıtları alınır ve bina boşaltılabilirdi. Konya’daki Zümrüt apartmanı, İstanbul Kartal’daki Yeşilyurt apartmanın çökme nedeni farklıydı. Kaçak yapılaşma, binanın çürük olması ve kendi kendini taşıyamaması gibi faktörler vardı. Bu binada bu gözüküyor, tümüyle metro güzergahındaki yapı çöktü ve o yapılar boşaltılıyor. Demek ki sıkıntı metroda. Savcılık bilirkişi heyeti oluşturmuş teknik insanlar var incelenecek, durum ortaya çıkacak. Dere yatağında ya da kayalık bir zeminde çalışma yapılacaksa ona göre çalışma şekli belirlenir. Demek ki bunlara uyulmamış.”

MAHALLELİ TEDİRGİN

Bölgede ilk günden bu yana çalışmalarda bulunan CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler de yaşananların ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdiğini anımsattı. Çiler, Meclis’te bir de Araştırma Komisyonu kurulması gerektiğini belirterek “Kim suçluysa ortaya çıkmalı” dedi. Mahallede tahliye edilen evlerin varlığına dikkat çeken Çiler “Boşaltılan yerde 200’ün üzerinde insan yaşıyor ve hepsi tedirgin. Sorumlular ortaya çıkarılmalı” dedi.

Çiler, özetle şöyle devam etti: “Mahalledekilerin çoğu tedirgin, evi sağlam olanların bile çoğu orada kalmak istemiyor. Acaba metro mu etken oldu? Bunlar araştırılmalı. Burada koordinasyon merkezi kuruldu ve 6 üniversiteden akademisyenler çalışma yapıyor. Daha önce vatandaş CİMER’e, belediyeye gerekli yerlere şikâyetlerde bulunmuş. ‘Kimi kapım açılmıyor, evde rahatsızız’, kimi ‘evin önünde kayma var’ demiş. Bunlar sorgulanmalı. Sorumlular korunmamalı. Metroyu yapanlardan hiç bahsedilmiyor. Metronun yapıldığı yer dere yatağı. Orası eskiden göldü, mahallenin de adı oradan geliyor. Su birikintisi olan yerlerdi orası. OSB’den Darıca’ya kadar giden metro hattı 15,5 kilometre. Bunun komple tomografisi mi çekilecek, yer hareketleri mi incelenecek yeniden yapılmalı. Pek çok soru var.”

∗∗∗

“TÜNEL GÜZERGAHI İNCELENMELİ”

Gebze Teknik Üniversitesi – İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Savaş Karabulut, Gebze’nin aşınıma karşı dirençsiz, kolay eriyebilen kalker gibi kayaçlardan oluşan araziye sahip olduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi: “Adliyenin alt kısmında dere yatakları var, üst kısmında yani çökmenin olduğu bölgede de kireç taşları var. Kireç taşlarında boşluklar oluşur. Bunlar genellikle suyla temas edince çözülür. Bu bölgede bir fay varsa kireç taşları su dolmuş olabilir. Yüzeydeki çökmelerin nedeni de bu boşluklardan dolayı olabilir. Gebze’nin altında birçok noktada karstik boşluklar olabilir, bundan kaynaklı yapılar hasar görmüş olabilir.  Bunların iki üç boyutlu jeofizik çalışmalarla kontrol edilmesi gerekirdi. Çevre Bakanlığı ve il ilçe belediyesi, tünel boyunca bütün bölgede iki üç boyutlu jeofizik çalışma başlatmalı. Çünkü güzergah boyunca kireçtaşlarının olduğu noktada benzer durumlar yaşanabilir. Kocaeli Büyükşehir ve Gebze Belediyesi’nin mikrobölgeleme çalışması yapması, bu çalışma sonucunda yerleşime uygun olmayan ve önlemli alanlar tanımlanmalıydı. Önlemli alanlar içinde karstik boşluklu alanlara dair ayrıntılı jeofizik-geoteknik ölçümler ve üniversite raporları aranmalıydı. Tünel güzergahı boyunca tüm yapılar için geoteknik-jeofizik çalışmalar yapılmalı, tünel boyunca yeraltı su değişimi, eğimlenme ise sürekli olarak görüntülenmeli ve bu ölçümlerde bir değişim olduğunda uyarılar real time olarak verilmiş olmalıydı! Zemin etütlerinde çöken binanın altında bir boşluk var ise bu boşluğun oluşumu, tünel ile etkileşimi ise yine jeofizik-jeolojik-geoteknik etütlerle belirlenmeliydi! Belediye yerinde etütleri denetlemeliydi.”