Gazze planında yer alıyor: Tony Blair ile ilgili yeni bir skandal daha ortaya çıktı

Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in, görevde olduğu dönemde, reşit olmayan kız çocuklarına yönelik fuhuş ağı kurmakla suçlanan ve hapishanede ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein ile Başbakanlık Ofisi’nde görüştüğü ortaya çıktı.

İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin aktardığına göre, bugün 72 yaşında olan Blair’in 14 Mayıs 2002’de Epstein ile Başbakanlık Ofisi’nde yaptığı görüşme, dönemin üst düzey bürokratlarından Matthew Rycroft tarafından hazırlanan gizli ibareli bir notta yer aldı.

Notta Epstein, “süper zenginlerin mali danışmanı” olarak tanımlanırken, Blair’e yerel saatle 17.00’de yapılacak görüşme öncesi bilgi verildiği belirtildi.

Epstein, bu görüşmeden 6 yıl sonra Haziran 2008’de kız çocuklarına cinsel istismar suçlamalarından yargılandı.

“SUÇU BİLİNMEDEN ÖNCEYDİ” SAVUNMASI

Blair’in Sözcüsü, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Blair, hatırladığı kadarıyla 2002’de Başbakanlık Ofisi’nde Epstein ile yarım saatten kısa süren bir görüşme yaptı. Görüşmede yalnızca ABD ve İngiltere siyasetine dair konuşuldu. Bu, suçları bilinmeden çok önceydi ve sonrasında bir daha görüşmediler” dedi.

Belgelere göre, görüşme talebi Blair’in yakın çalışma arkadaşı Lord Peter Mandelson tarafından iletildi. Mandelson, dönemin Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Jonathan Powell’a gönderdiği e-postada Epstein’ı “arkadaşım” olarak nitelendirerek, “ABD’nin eski Başkanı Bill Clinton, onu Tony Blair’le tanıştırmak istiyordu” ifadesini kullandı.

Mandelson, ayrıca Epstein’ı “güvenilir, genç, enerjik ve dünya piyasaları konusunda bilgili biri” olarak tanımlarken, Blair’in de bu görüşmeye olumlu yaklaştığını belirtti.

BELGELER YILLARCA SAKLANDI

Söz konusu belgeler, İngiliz hükümeti tarafından daha önce “İngiltere-ABD ilişkilerine zarar verebileceği” gerekçesiyle kamuoyuna açıklanmamıştı. Ancak belgeler, son dönemde Ulusal Arşivler tarafından Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında yayımlandı.

Mandelson, o dönemde kabineden 2 kez istifa etmiş olsa da İşçi Partisi içindeki etkisini sürdürüyordu. Belgelerde yer alan nota göre, Epstein’ın “Bill Clinton ve Prens Andrew’a yakın bir isim olduğu” da belirtiliyor.

EPSTEIN DOSYASINDA TRUMP’IN DA ADI YER ALIYOR

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Epstein, tutuklu olduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi’ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu.

Açıklanan Epstein dava dosyalarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da ABD Adalet Bakanlığı ile incelemesi sonucunda ünlü isimlerden oluşan “müşteri listesi”nin tutulduğuna dair herhangi bir kanıta ulaşılamadığı, aralarında hükümet yetkilileri, ünlüler ve iş insanlarının da bulunduğu kişilerin suçuna ortak olduğu gerekçesiyle örtbas amacıyla öldürüldüğü öne sürülen Epstein’ın ise aslında hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığı açıklanmıştı.

ABD’li gazeteci Tucker Carlson da Epstein’ın, “İsrail için çalıştığını, başkent Washington’da herkesin aynı şekilde düşündüğünü ancak açıkça söylenemediğini” iddia etmişti.

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise Epstein’ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in, Epstein’ın 50’nci doğum günü vesilesiyle tanıdıklarından ona yönelik mektup yazmasını istediğini, bunlardan birinin de Trump’a ait olduğunu öne sürmüştü.

TRUMP’IN PLANINDA BAŞROLDE

ABD Başkanı Donald Trump’nın Gazze’de planı çerçevesinde bölgede kurulması öngörülen “barış konseyi”nde Blair’ın da ismi geçiyor. Trump, Blair için “İyi bir adam, çok iyi bir adam” dedi.

Plana göre Hamas’ın silahsızlandırılması sonrasında Gazze’nin yeniden yapılandırılması sürecini yönetecek teknokratlardan oluşan bir geçiş hükümeti kurulacak.

Uluslararası kişiliklerden oluşacak bu barış konseyi ise geçiş hükümetini yönlendirip denetleyecek.

Türkiye, Mısır, Katar, Suudi Arabistan, BAE, Ürdün, Endonezya ve Pakistan, dışişleri bakanlarının ortak açıklamasıyla planı “memnuniyetle” karşıladı ve çabayı destekledi. İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya da plana destek verdi.

Ancak tartışmalı bir isim olan Blair, 2003 yılındaki Irak işgalinin baş siyasi sorumlularından biri. O dönem ABD’de Bush yönetiminin Irak lideri Saddam Hüseyin’in “kitle imha silahlarına sahip olduğu” iddiasıyla başladığı işgale ilk katılan Blair olmuştu.

İşgalden yıllar sonra  Saddam Hüseyin’in kitle imha silahlarına sahip olmadığı ortaya çıktı. ABD ve İngiltere’nin bu işgali nedeniyle bir ülke paramparça olurken yüz binlerce insan da hayatını kaybetti.

İşgalden 13 yıl sonra İngiltere’nin savaştaki rolünü soruşturmakla görevli Chilcot Komisyonu dahi, Saddam’ın İngiliz çıkarlarına bir tehdit oluşturmadığı, kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair istihbarat raporlarının yersiz bir kesinlik içerdiği, barışçı alternatiflerin tüketilmediği ve savaşın gereksiz olduğu sonucuna vardı.