Erdoğan’a uçakta 'sorulan sorular' tartışması: Hakan’dan inkâr, Küçük’ten itiraf

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti dönüşünde uçaktaki gazetecilere yaptığı açıklamalar “Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı” şeklinde İletişim Başkanlığı tarafından servis edildi. 26 Eylül Cuma saat 12.00’de servis edilen bu söyleşinin ardından aslında uzun süredir konuşulan bir konu yeniden tartışılmaya başlandı. Uçaktaki sorular gerçekten soruluyor mu? Yoksa Erdoğan aslında bir basın açıklaması yapıyor, ona sorular mı yazılıyor?

“SORULAR BİR GÜN ÖNCE GELDİ”

Tartışmanın fitilini Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ateşledi. Uçaktaki söyleşinin yayımlandığı gün sosyal medya hesabından açıklama yapan Bildirici, soruların sıralamasıyla ve neredeyse bire bir aynı şekilde 25 Eylül Perşembe günü kendisine geldiğini söyledi. Bildirici şunları ifade etti: “Bunun bir açıklaması var mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağının Washington’dan havalanmaya hazırlandığı saatlerde gazetecilerin uçakta soracakları sorular liste halinde bana geldi. Hem de soruların altında kimin o soruyu soracağı da yazıyordu. Türkiye saatiyle 22.10’du sorular geldiğinde. Bu soruları, tanık olmaları için iki gazeteci arkadaşımla daha Erdoğan ile sohbetin açıklanmasından saatler önce dün gece ve bu sabah erkenden paylaştım. İletişim Başkanlığı’ndan Erdoğan’a sorulan sorular ve yanıtlarının medyaya gönderilmesinden sonra bendeki metinle karşılaştırdım! Gerçekten de bana saatler önce gelen sorular -sözcüğü sözcüğüne olmasa da- aynı şekilde Erdoğan’a sorulmuştu. Hatta soruların sıralaması da uyuyordu.”

“YANITLARA SORULAR”

Daha sonra Murat Yetkin de Bildirici’ye de konuşarak bir yazı yazdı. Yetkin, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı’ başlığı altında sorular ve yanıtları yayınlamıştı; belki de bizim gazeteci milletinin artık şakaya vurduğu şekliyle ‘yanıtlara soruları’ demek gerekiyor. Uçaktaki haberciler Cumhurbaşkanının ağzından çıkan her şeyi haber verme özgürlüğüne de sahip değil. Cumhurbaşkanının yanıtları, iddialara göre, İletişim Başkanlığının kontrolünden geçiyor. Tek metin haline getirilip medya kuruluşlarına gönderiliyor” dedi.

YÖNTEM SAVUNMASI

Uçakta bulunan gazetecilerden bu iddialara tek cevap Ahmet Hakan’dan geldi. Hakan şunları yazdı: “İddiaları şu: İletişim Başkanlığı soru ve cevapları yazıyormuş, altına da gazetecilerin isimlerini yazıyormuş. Gazetecilerin soruları, Cumhurbaşkanı’nın cevapları falan… Hepsi tiyatroymuş. Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere ‘Hangi soruları soracaksınız’ diye soruyor. Bunun amacı da belli: Mükerrer soru olmasın, sorular hep aynı konuda olmasın, sorular çeşitlensin. Soracağımız soruyu özgürce, hiçbir kısıtlama olmaksızın iletiyoruz İletişim Başkanlığı’na. İletişim Başkanlığı da sorulara asla müdahale etmeden bir sıralama yapıyor.”

“GAZETECİLİK AYIBI”

Bildirici Ahmet Hakan’ın bu yazısına yine sosyal medyadan cevap verdi ve şunları söyledi: “Veee nihayet! Ahmet Hakan allayıp pulladı ama sonunda gazetecilik ayıbını itiraf etmek zorunda kaldı!

Ben de “ABD gezisi dönüşünde Erdoğan’a uçakta sorulacak soruların önceden verildiğini” yazmıştım. ABD gezisi dönüşünde daha uçak kalkmadan gazetecilerin Erdoğan’a soracakları soruların listesini de ortaya koymuştum. Ahmet Hakan da gazetecilerin soruları önceden verdiğini doğrulamış oldu! Hemen her gün yeni bir gazetecilik ayıbını sergileyen Ahmet Hakan’ın, ayıplardan söz etmesi ne büyük garabet.”

CEM KÜÇÜK’TEN İTİRAF

Son olarak ABD dönüşündeki uçakta bulunmayan ama daha önce Erdoğan’a ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ten itiraf geldi. Küçük, İletişim Başkanlığı’nın soruları değiştirdiğini, hatta beğenilmeyenlerin çıkarıldığını yazdı. Küçük, “”Uçaktaki soru meselesi…” başlıklı yazısında Erdoğan’a uçakta sorulacak soruların İletişim Başkanlığı tarafından önceden alındığını doğruladı, “İletişim Başkanlığı aykırı ya da sorulmasını istemediği soru varsa onları da çıkarıyor. Neden böyle bir uygulama yapılıyor, anlamış değilim. Aslında bu yanlış bir uygulama” ifadelerini kullandı.

“Medyanın çoğunluğu hükûmet yanlısı” diyen Cem Küçük’ün, “Zaten ters ne sorabilir ki uçaktaki gazeteciler!” dedi.