Meclis’te bekleyen düzenlemelerin ardından yılın sonu yaklaştıkça emekli olacaklar için de bir telaşı başladı. 2025 ya da 2026’da emekli olmak arasında ciddi fark bulunuyor.
SGK Uzmanı Özgür Erdursun’un Dünya gazetesindeki yazısına göre EYT düzenlemesi ile emeklilik sistemi yeni bir döneme girdi. Yaş şartı kaldırılarak sigortalılık süresi ve prim gün sayısını tamamlayanların emeklilik başvurusu yapabilmelerine imkân tanındı. Aradan geçen iki buçuk yıl içerisinde bu düzenlemenin etkileri sayısal olarak ortaya çıktı.
DEĞİŞEN NE OLACAK?
31 Aralık 2025’ten önce ya da 1 Ocak 2026’dan sonra emekli olacaklar arasındaki farkın şöyle olması öngörülüyor:
-Emekli aylıkları; enflasyon oranı, büyüme verileri ve kazanç güncelleme katsayısına göre hesaplanmaktadır. Bu katsayı yılına göre farklılaşabilmekte ve bağlanacak emekli aylığının seviyesini etkileyebilmektedir. Bu nedenle, 2025 veya 2026 yılında emeklilik başvurusunda bulunmanın başlangıç aylığı üzerinde farklı sonuçlar doğurması mümkün.
-Kıdem tazminatı tavanı, brüt asgari ücrete bağlı olarak belirlenmektedir. 2026 yılında asgari ücrette yapılacak artış, kıdem tazminatı tutarını yükseltebilir. Emeklilik kararında yalnızca aylık değil, kıdem tazminatı unsuru da dikkate alınmalıdır.
-Diğer borçlanmaların oranı %32’den %45’e yükselecektir. (Doğum borçlanması hariç)
-Bu artış oransal olarak yaklaşık %40,6 seviyesindedir.
-BAĞ-KUR ihya oranı %34,5’ten %45’e çıkarılacaktır.
-Bu artış oransal olarak yaklaşık %30,4 seviyesindedir.
Borçlanma tutarları brüt asgari ücret üzerinden hesaplandığı için, asgari ücrete yapılacak zam bu oranların mali etkisini daha da artıracaktır.
Asgari ücrete %20 zam senaryosunda:
-%32 – %45 borçlanma oranıyla birleştiğinde toplam artış etkisi yaklaşık %68
-%34,5 – %45 BAĞ-KUR ihya oranı ile birleştiğinde toplam artış etkisi yaklaşık %60
Asgari ücrete %30 zam senaryosunda:
-%32 – %45 birleştiğinde toplam artış etkisi yaklaşık %82
-%34,5- %45 birleştiğinde toplam artış etkisi yaklaşık %70
Bu veriler, borçlanma yapmayı düşünen sigortalıların maliyet hesaplarını farklı senaryolarla değerlendirmeleri gerektiğini göstermektedir.