Duyanlara Duymayanlara

by Meta Al

Kim seni duymadı da bu kadar çok konuşuyorsun? İsyanın kime ya da neye?

Sanatçılar, hangi aracı kullanırlarsa kullansınlar ortak özellikleri bir şeyleri anlatma dertleridir. Resimler, şiirler, heykeller, tiyatro… İnsanın; anlatan olma, duyulan olma ihtiyacının ürünleridir. Benim yazı yazma eylemim de öyle… Mutluysam da, üzgünsem de buradayım. Kalemimim başındayım. Yazılarımın sıklığı arttıkça aklıma hep gelir. Seni kim duymadı da bu kadar yazıyorsun?

Yazı yazmaya gönül veren bizlerin ortak özelliğidir. Yazı yazma eyleminin içimizde oluşturduğu haz duygusunu başka bir yerde bulamayız. Bu yüzden içimizde bu duygu büyüdükçe büyür. Biz değişiriz, seçtiğimiz kelimelerde değişir. Biz güleriz, yazdığımız kelimelerde güler. Ama bu yazımın çıkış noktası duyulmamak. Aile, eş, dost… Yakınlığı farklı olmakla birlikte, yaşamımız boyunca birçok kişiyle ikili iletişimlerde bulunuyoruz, bulunmak zorundayız da, kaçış yok. Hayatın normalinde olan bu iletişimler her zaman sağlıklı bir zeminde olmaz. Birbirimizi anlayamayız ya da çok yanlış anlarız. O yüzdendir ki hayatımda iyi iletişimde olmaya önem veririm sevdiklerimle. Zaten iletişim bağı kuramadığım kişilerde hayatımda kalamaz, ister istemez. İki insan birbirini anlayamıyorsa, hepimiz biliyoruz ki kopuş kaçınılmazdır. Öyle yürekten istediğim bir duam var ki bu aralar. Sizlerle de paylaşmak isterim. Bu yaşımın, bu günlerimin en büyük duası… Hayatımda, iletişimim kuvvetli ve sağlıklı insanlar olmasını canı gönülden diliyorum. Çünkü biliyorum ki her türlü zorluğu kolaylaştıracak anahtar; “iletişim”.

Anlaşılmak benim de ihtiyacım. Kelimelerin yaralamaması benim de ihtiyacım. Naif ve hassas bir insansın derler beni ilk tanıyanlarda. Belki de öyleyim, belki de değilim. Ama iletişimde tüm kalbimle varım. Buradan söylemek isterim ki, beni duymayanlara teşekkürü bir borç bilirim. Siz duymadınız, ben yazdım. Siz duymadınız, ben renklere sarıldım. Siz duymadınız, ben güçlendim. Bugün kendi iç sesimle daha çok sohbet edebilen, kendini daha çok tanıyan bir Tuğçem oldum. Daha çok ürettim, daha sanatçı oldum. Teşekkürler…

Evet, sevgili okur. Bu biraz sitem, biraz da teşekkür yazısı oldu. Hepimizin hayal kırıklıkları oluyor. Hayal kırıklıklarıma bir pencere açmak istedim bu yazımla. Bir nefes alsınlar. Derin derin mis gibi temiz havayı çekelim içimize. Ben hazırım; yeni günlere, yeni kelimelere… Heybemde dolu, bir kelimeye bin anlam yüklemişliklerimle…

Sahi, seni kim duymadı?

Duyanlara Duymayanlara was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.