HABER MERKEZİ
Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerine ilişkin “umut davası”nın 13’üncü duruşması, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya, Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu Aybars ile aile avukatı Yalçın Akbal katıldı. Duruşmada, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tanık olarak dinlendi.
Mahkeme başkanı, tanık olarak dinlenen Mehmet Ağar’a, cinayetin hemen ardından Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ile aralarında geçen “Tuğlayı çekersem duvar yıkılır” şeklindeki sözlerini sordu. Bu sözlerinin tamamıyla yanlış anlaşıldığını savunan Ağar şunları söyledi:
“Rahmetli Uğur Bey’in evine zaman zaman gidip gelirdim, görüşürdük kendisiyle. Bu konu bana geldiğinde hatırladığım kadarıyla Emniyet Genel Müdürü olduğum dönemdi. Geldiler, ziyaret ettiler. Orada benim söylemediğim bir şeyi söylenmiş gibi oldu. Söylediğim şudur, ‘Keşke bu cinayeti ucundan yakalayabilsek, yakalasak, arkasından Muammer Aksoy, Bahriye Üçok gibi cinayetlerin de bununla bağlantılı çıkacağı ümidindeyim.’ Söylediğimiz olay budur. Ben neden korkacağım? Duvar da çekerim tuğla da çekerim.”
Ağar, davanın 2000 yılında Sadettin Tantan’ın İçişleri Bakanlığı döneminde açıldığını, bir örgütle ilişkilendirildiğini ancak sonrasını takip etmediğini söyleyerek, “Bu cinayetin çözülmesi her polis için bir şeref meselesi olmuştur. Elden gelen her şey yapılmıştır ancak o dönemde sonuç alınamamış, daha sonraki süreçte bir sonuç alınmıştır. Dolayısıyla burada söylemek istediğimiz, kamuoyuna yanlış yansıtılmıştır” dedi.
AĞAR’A TEPKİ
Aile avukatı Yalçın Akbal’ın, “Peki, bu dava ile ilgili engellemeye sebep oldunuz mu ya da denk geldiniz mi? ” sorusuna Ağar, “Hayır asla öyle bir şey söz konusu olamaz. Tam tersi, olayın çözülmesi için irade vardı” diye yanıt verdi. Mumcu’nun kızı Özge Mumcu ise “Hayır, böyle bir şey yoktu” dedi.
Avukat Akbal, Uğur Mumcu’nun bahsettiği “Gladyo” adlı örgütün 1993’ten sonra eylemlerini artırdığını belirterek, “Mahkeme kayıtları da gösteriyor ki Mehmet Ağar’ın da bu örgütün figürlerinden biri olduğu ifade ediliyor” dedi.
Bunun üzerine Ağar, “Gladyo, mıladyo bunlar bizim işimiz değildir. Biz, yasal çerçeve içinde cumhuriyet başsavcılarının gözetimi altında yaparız bütün operasyonları. Bunların hepsi de devlette kayıt altındadır. Bunların hepsi hayali meselelerdir. Uzaktan yakından bizimle alakası yok” diye konuştu.
‘KİMSE BASKI YAPAMAZ’
Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu’nun, “1993 yılından sonra 2000 yılına kadar neden bir soruşturma açılmadı? Herhangi bir baskı gördünüz mü?” sorusuna ise Ağar, “Söz konusu soruşturma devam ediyor. Asla baskı görmedim. Bana da böyle bir konuda kimse baskı yapamaz” yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti, sanık Oğuz Demir ve ailesinin bulunduğu yerin araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ve bakanlığa bağlı konsolosluklar ile elçiliklere müzekkere yazılmasına karar verdi. Dava, 9 Şubat 2026’ya bırakıldı.